Ahlaklandık

Geçen hafta çıkan bir kanun ile internet ortamında yayıncılık yapan platformlara RTÜK denetimi geldi. Gelen şikayetler olmuş, özellikle Netflix içeriklerinde gördükleri yüzünden “ahlakı bozulan” kişilerin şikayetleri yüzünden bu yasa çıkartılmış.

Peki güzel çok hassasız, köpekleri sokaklarda arabalarına bağlayarak sokaklarda gezdirenler, hamile kedileri köpeklerin üzerine atanlar, kaldırımda duran köpeğin kafasına tekme atanlar için neden hala bir yasa çıkmıyor?

Kadına şiddet konusunda bunca yaşanan olay olduğunda yüzlerce kadın katledildiğinde, çocuklarının önünde defalarca bıçaklandığında, kurşunlandığında…..

Küçücük kızlarımız, erkek çocuklarımız cinsel istismara uğradığında, tecavüze uğradığında, öldürüldüğünde…..

Bırakın bu işleri, bu ahlak bozulduğunda Netflix, YouTube vs. yoktu! Ahlak öyle bir film izlemeyle bozulsaydı şimdiye kadar dünyanın sonu gelmemiş miydi?

ŞİDDETİ NE YAPACAĞIZ?

Ulusal kanallarımızda yayınlanan çeteler, mafya, çarpık devlet işleri konuları işlenen diziler yıllarca süren seriler. Çatışmalar, uyuşturucu ticareti, çarpık aile ilişkileri, derin devlet dizileri ahlakı hiç bozmuyor mu? Büyüyünce mafya olmayı kafasına koymuş onbinlerce genç var bu memlekette. Herkes paranın başka türlü kazanılamadığına inanmış durumda! Bunu ne yapacağız? Yani her şey muazzam bir bu dijital yayıncılık mı patlak lastik? Buna kimse inanmaz, ikna olmaz. RTÜK yıllardır televizyonları denetliyor, para cezası kesiyor. Ne değişti? Sigarayı televizyonda görmeyen millet sigarayı bıraktı mı? Yoksa artık küfür etmiyor muyuz? Sevişme sahnelerini göremeyince tecavüzler bitti mi?

Sapıklık, bağımlılık televizyondan bulaşan bir sorun değildir. Toplumsal sağlığımızın iyi olması için sorunların temeline inmek, bu iş için kararlı adımlar atarak düzeltmek gerekir. Sansürler, yayın yasaklarıyla gerçekleri örtmek mümkün değildir.

Hiç bir denetim olmamalı asla demiyorum. Sadece göstermelik denetimlerin bir fayda getirmeyeceğine inanıyorum. Hatta getirmediğini RTÜK kurulduğu günden beri göremiyorum. Televizyonda kapatılan bir sigara varsa ve çocuk bunu görüyorsa daha çok merak ediyor, sokağa çıktığında etrafında herkes o sigarayı içiyorsa konu zaten kapanıyor. Durumu kendinize göre kurtarmayın, kalıcı ve yapıcı çözümlerle ahlakımızın bozulmasını engelleyin de görelim. Seçim zamanında meydanlarda konuşulan dilin seviyesi düzelsin mesela! Aylarca birbirine hakaretler savuran, garip garip cümleler kullanan insanlar 7/24 televizyonlarda kafamızı ütülemedi mi? Bunlara bir sınır gelmeyecek mi? Benim ahlakım çok bozuldu mesela! Şimdi ne yapacağız? O bizim alanımız değil diyeceksiniz tabi ki…..

Neyse gelelim son yasaya. Özetle durum şu;

İnternet üzerinden yayın yapan yurt içi ve yurt dışı televizyon kanallarına RTÜK denetimi getirildi.

ŞİRKET KURMAK ZORUNDALAR

Radyo ve Televizyon Kurumu (RTÜK), İnternet üzerinden yayın yapan Netflix, BluTV ve puhutv gibi internet televizyonlarına yeni düzenleme getirdi. Buna göre İnternet üzerinden yayın yapan televizyonların yurt içi ve yurt dışı kaynaklı olanları RTÜK denetimine dahil olacak ve bu kurumların yurtdışı kaynaklı olanları Türkiye’de şirket kurmak zorunda kalacak.

“Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik”le yapılan düzenlemeler bugün itibariyle Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaştı. Yönetmeliğe göre yayınlarını internet üzerinde sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılarının RTÜK’ten yayın lisansı alması gerekiyor.

Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğin ilk maddesi ise şu şekilde;

“Bu Yönetmeliğin amacı; radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumuna, iletimine, medya hizmet sağlayıcılara yayın lisansı, platform işletmecilerine de yayın iletim yetkisi verilmesine ve söz konusu yayınların denetlenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.”

Bu maddeye bakıldığında RTÜK’ün Netflix, puhutv, BluTV gibi Türkiye’de faaliyet gösteren dijital yayıncılık platformlarına direkt olarak müdahale edebileceği görülüyor. Ayrıca radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet ortamından sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcıları RTÜK’ten yayın lisansı alacak. Bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecileri ise yine aynı şekilde RTÜK’ten yayın iletim yetkisi alacak.

RTÜK ve BTK’nın yeni düzenlemesiyle ilgili bir Netflix sözcüsü şu açıklamalarda bulundu:

“İnternet yayınlarına yönelik getirilen düzenlemeyi yakından takip ediyoruz. Türkiye bizim için çok önemli bir pazar. Bu nedenle Türk yetenekleriyle birlikte film ve dizi sektörüne yatırım yapmaya, üyelerimizin bu içeriklere keyifle ulaşmalarını sağlamaya devam etmek istiyoruz.”

YİNE SANSÜR YİNE SAÇMALIK

Berbat televizyon programlarından, dizilerinden kaçan bir grup insan dijital ortamda yayın yapan bu platformalara sığınmış, en azından biraz daha özgür içerikler ile zaman geçirmeye çalışıyordu ki bu yasa ile artık orası da sıradanlaşmış oldu. Yani hayatın içinde aslında var olan ama bize yokmuşcasına gösterilmek istenen saçma bir dünya dijital dünyaya da kurulacak. Yine ağzında buzlu camla arkadaşıyla sohbet eden garip görünümlü insanlar, tam öpüşürken bir anda kahve içmeye karar veren ne yaptığı belli olmayan insanlar karşımıza çıkmaya başlayacak. Ok yaydan çıktı, buradan geri dönüş yok. Nasıl ki yaşlı bir amca küçük bir çocuğa tecavüz ettiğinde haber yasağı getirilerek sansür uygulanmaya devam ediliyorsa, izlediklerimizde aynı şekilde devletimizin filtresinden geçecek ve ahlakımızın bozulması engellenecek. Sizce doğrusu bu mu? Daha önce dediğim gibi kontrolsüz içeriklerin rahat rahat herkes tarafından izlenmesi doğru değil, bir ölçüsü ve profesyoneller tarafından denetlenmesi önemli. Ruh sağlığımızı olumsuz etkileyecek içeriklerin işin uzmanları doktorlar tarafından denetlenmesi elbette faydalı olacaktır. Bir traktör tekerinde iki elinde silahla döne döne gelen bir adamın sağa sola ateş etmesi normal mi? Üstlelik saatlerce süren çatışma sahnesi boyunca ortada tek bir polisin olmaması nasıl açıklanabilir? Yani gerçek dünya bu mu? Saçmalamadan şu işin ideal şeklinin bulunması dileklerimle….