Sanal karakterler ile aşk yaşayan, ona tutkuyla bağlanan, onun için bunalımlara giren insanoğlu ile ilgili filmleri bundan birkaç yıl önce sinemada görmeye başlamıştık. İşte şimdi o filmler gerçek olmaya başladı!

Bunun olacağı belliydi

Önce haberimize bakalım, ardından ‘Bu dünya nereye gidiyor?’ sorusunun cevaplarını aramaya başlayacağız! Yazının son bölümünü mutlaka okuyun!

BBC’nin haberi:
Japonya’nın başkenti Tokyo’da bir okul yöneticisi olarak çalışan Akihiko Kondo, sanal dünyada 16 yaşında bir şarkıcı olan hologram Hatsune Miku ile evlendi. 35 yaşındaki Kondo’nun 17 bin 600 dolara Tokyo’da düzenlediği evlilik törenine ise annesi başta olmak üzere hiçbir akrabası katılmadı. Kondo, Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu evliliğin annesi için çok da kutlanacak bir şey olmadığını” söylüyor. Bir oyuncak bebek formunda düğüne gelen ‘gelin’ Miku ile Kondo’nun evlilik törenine yaklaşık 40 misafir katıldı.

Kondo, 2 bin 800 dolara mal olan ve bilgisayarında konaklayan Miku ile mart ayından beri beraber yaşıyor.

Sabahları ‘eşi’ uyandırıyor
“Onu hiçbir zaman aldatmadım, her zaman Miku-san’a aşık olacağım. Her gün onu düşünüyorum” diyen Kondo, sıradan bir hayat yaşadığını söylüyor. Hologramdan ‘eşinin’ her gün onu uyandırdığını ve okula gönderdiğini anlatıyor. Her akşam işten eve dönerken geldiğini Miku’ya cep telefonuyla bildiriyor, bunun üzerine Miku evin ışıklarını açıyor. Aynı zamanda Kondo’nun ne zaman yatağa gitmesi gerektiğini de yine Miku söylüyor.

Kondo geceleri, Miku’nun parmağında yüzük olan oyuncak bebek versiyonuyla beraber uyuyor.

Şirketten evlilik sertifikası
Her ne kadar bu evliliğin yasal olarak bir geçerliliği olmasa da bu Miku’ya yüzük almak için Kondo’nun bir kuyumcuya gitmesini engellememiş.

Hologramın üreticisi olan Gatebox şirketi ise bir evlilik sertifikası teslim ederek ikili arasındaki evliliğin ‘boyutlar arası’ olduğunu aktarıyor.

Kondo bu açıdan yalnız değil. Gatebox şimdiye dek bu şekilde 3 bin 700 evlilik sertifikası ihraç etmiş.

‘Cinsel bir azınlık’
Kondo, gençlik yıllarında kadınlarla yaşadığı ilişkiler sırasında ‘inek’ olmakla suçlandığını anlatıyor. Daha önceki bir işyerinde bir kadın tarafından saldırıya uğradıktan sonra ise sinir krizi geçirdiğini ve hiçbir zaman evlenmemeye karar verdiğini söylüyor.

Kondo, Miku’ya 10 yıl boyunca aşık olduğunu anlayınca evlenmeye karar verdiğini ifade ediyor. Her ne kadar Japonya’da çok sayıda anime hayranı olsa da, Kondo’nun bu evliliği çok sayıda kişi tarafından şaşkınlıkla karşılanmış vaziyette.

Ancak iki boyutlu karakterlerin hiçbir zaman aldatmayacağını, yaşlanmayacağını ya da ölmeyeceğini söyleyen Kondo, bunları gerçek kadınlarda bulamayacağını aktarıyor.

Eşcinsel insanlara gösterilen saygının kendisine de gösterilmesi gerektiğini ve “cinsel açıdan bir azınlık olarak tanımlanması” gerektiğini söyleyen Kondo ekliyor: “Toplumdaki çeşitlilik benimsenmeli. Her çeşit aşkı ve mutluluğu göz önüne almalıyız.”

Gördüğünüz gibi haberin tamamı bu şekilde. Kondo burada öne çıkmış gibi görünse de aslında bu evliliği yapan kişi sayısı aslında hiç az değil. 3700 kişi bu yolla mutluluğu aramaya başlamış!

Japonlar gibi geleneklerine çok bağlı bir toplum bile, bu kadar robotlarla uğraşırsa olacağı buydu diyebilir miyiz? Teknolojiyi seven, kullanan, anlaşılmasını sağlamak için çaba sarf eden biri olmama rağmen bu tip bir yakınlaşma bana enteresan geliyor. Dünyadaki pek çok canlıdan farklı olan insanoğlu 7,5 milyar kişi içerisinden kendine göre birini bulamayacak kadar çaresiz mi? Bir başka açıdan bakarsak insanlık gerçekten bitmiş mi? Doğru düzgün birini bulamayacak kadar yozlaştık mı? Bence bunların hepsi birer etken olabilir. Etrafımıza baktığımızda en büyük kazığı hep birbirimize atmadık mı? Her şey için birbirimize girmiyor muyuz? Belki Kondo ve onun gibiler yaşamlarında pek çok talihsizliği yaşadıktan sonra çareyi sanal dünyada bulmuş olabilir.

Benim fikrim bizim bir an önce kendimize gelmemizden yana. Bu yozlaşmayı en basitinden kendi evimizde başlatarak yok etmeye çalışmalıyız. Kendi evim dahil, pek çok ev akşamları telefonuna, tabletine, televizyonuna bakan, birbiriyle iletişim kurmayan çekirdek ailelerle dolu değil mi? Misafirliğe gittiğimizde bir süre sohbet ettikten sonra kendi sosyal medya alemimize hızla akmıyor muyuz? Eski arkadaşlarla buluştuğumuzda kısa bir göstermelik sohbetin ardından da yine kafalar telefona gömülmüyor mu? En basiti bir konsere gittiğimizde eğlenmek, dans etmek yerine elde telefon, tablet o anları canlı yayınlamıyor muyuz? İşte tüm bunların sonucunda da bizim ilişkimiz sanal olmuş, robot olmuş fark eder mi? Sanal dünyada onun gibi yaşarsak bizim insanlığımızdan eser kalır mı? Bizim sanal olmadığımızı kim söyleyebilir? Haydi kendimizi yeniden ispat edelim! İnsan olmaya devam edelim.

***

Yeni iPad Pro 11 inç ilk deneyim

Baştan söyleyeyim, ürünü profesyoneller için değerlendirdim. Bu bakış açısıyla avantajlarını ve dezavantajlarını sizlerle paylaşıyor olacağım. İlk izlenim olarak çok beğendiğimi de baştan söyleyeyim.

Son dönemde Apple’ın tanıttığı en heyecan verici ürün hiç kuşkusuz yeni iPad Pro. En azından işin içinde olan biri olarak benim için öyle. Her ne kadar son dönemlerde üründen çok doğal olarak herkes fiyatlara odaklansa da yeni iPad Pro’lar profesyoneller için pek çok avantajı beraberinde getiriyor.

Özellikle yaratıcı içerikler üzerine çalışanlar için çok faydalı bir cihaz olduğunu söyleyebilirim. Fiyat konusuna gelince yapılacak bu yatırım ile para kazanabiliyorsanız ve işiniz için uygunsa hiç düşünmeden alabilirsiniz. Kesinlikle verdiğiniz paranın karşılığını alabilirsiniz. Peki bu cihazı kimler kullanmalı? Kimler almalı?

bunun-olacagi-belliydi-537347-1.



Öyle hava olsun diye borç harç alacaksanız hiç almayın! Film izliyorum, internette geziyorum, sosyal medyaya bakıyorum diyenler de hiç almasın. Bunun için çok daha uygun seçenekler olduğunu söyleyebilirim.

Grafik, tasarım, fotoğrafçılık, video prodüksiyon işleriyle uğraşanlar bu cihaz gerçekten hayatınızı kolaylaştıracak özelliklerle geliyor. Performanslı işlemcisi, yüksek görüntü kalitesi, uzun pil ömrü, yenilenmiş kalemiyle pek çok işi zaman kazanarak yapmanızı sağlayacak çantanızdan eksik etmek istemeyeceğiniz bir cihaz. Ben fotoğraf ve video prodüksiyon işleri ile ilgiliyim ve bu alanda ürettiğim içerikler ile para kazanıyorum. Yaklaşık 15 gündür kullanmaya başladığım yeni iPad Pro ile gerçekten bir sürü işimi hallettim. Hem daha kısa sürede hem de sırtım ağrımadan. Malum bizim ekipmanlar ağır ve sırt çantalarımız yanımızdan hiç eksik olmuyor. Öncelikle sırtımdan 2 kg yük kalktı. Fiziksel olarak bu fayda bile benim için önemli. Ocak 2019’dan itibaren Adobe Photoshop CC uygulaması tıpkı bilgisayarda olduğu gibi tam sürüm olarak iPad Pro’lar da kullanılıyor olacak. Video kurgulamak için bu cihazı yoğun bir şekilde kullanıyorum. Video çıktı süreleri masaüstü bir bilgisayardan 2 hatta bazı projelerde 4 kat hızlı diyebilirim.

Yeni Apple kalem, eski kaleme göre çok daha iyi olmuş. Mouse gibi çift tıklama özelliğinin gelmiş olması ise gayet yerinde bir geliştirme.

Hoparlör sistemi ve mikrofon sistemi yenilenmiş, bunda da gelişmeler iyi. En önemli gelişme usb-c portunun eklenmiş olası. Böylece hem hızlı şarj edilebiliyor hem de kamera, fotoğraf makinesi gibi donanımları direk bağlayarak görüntülerinizi alabiliyorsunuz. En çok eleştirilen hızlı şarj yapamayan adaptör değişmiş. 18w hızlı şarj adaptörü kutuyla birlikte geliyor.

Şimdi eksiler:
Kalemi tutan manyetik alan bence güçlü değil. Çantanızda yerinden çıkma ihtimali çok yüksek. Bu sebeple epey pahalı olan bu kalemi kolaylıkla kaybedebilirsiniz. Eski kalemi yeni iPad Pro’da yeni kalemi de Eski iPad Pro’da kullanamıyorsunuz! Neden? Diye soruyor insan. Benim için çok sıkıntı değil ama global YouTube kanallarında gördüğüm kasanın tam ortasına denk gelen manyetik kalem tutma noktası yeni iPad Pro’nun en zayıf noktası. Azıcık zorlarsanız bile cihazı ikiye katlayabiliyorsunuz. Benim için sorun değil dememin sebebi koruma kılıfı ile kullandığım için bu ihtimali yok ettim. Pil yüksek performanslı (video işleme) işlemleri sonrasında biraz hızlı tükeniyor. Proje üzerine çalışırken sıkıntı yok ancak iş çıktısı alınacağı sırada sorun olabilir. Fiyat konusunda doların yukarı fırlamasıyla güncellenen fiyatlar aşağı inmesiyle güncellenmedi. Bu konuda sadece bu ürün değil tüm ürünlerin fiyatlarının realize olamsı gerektiğini düşünüyorum. Pek çok marka fiyatlarını indirmesine rağmen Apple Türkiye bu konuda henüz bir adım atmış değil.