Geçtiğimiz hafta Van’da farklı ve özel bir etkinliğe katıldım. Bu sene 3’üncüsü gerçekleşen “Uluslararası Üvercinka Tiyatro Festivali"ne…

Festival bu sene çok sevdiğimiz ama çok genç yaşta kaybettiğimiz yönetmen, oyuncu, yazar ve Türkiye Tiyatro Eleştirmenleri Başkanı Ragıp Ertuğrul adına gerçekleşti. Festivallerin yasaklandığı, konserlerin iptal edildiği ve artık bunun neredeyse normalleştiği bir dönemde Doğu Anadolu bölgesinde gerçekleşen ve tam on gün süren bu festival gerçekten de övgüyü hak ediyor. Bir yerde imece usulü ile gerçekleşen bu festivalde Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifine bağlı tüm tiyatrolar bu etkinliğe hiç bir bedel almadan katıldılar.cYurtdışından gelen misafirler de aynı şekilde.

Burada sanatçıların duyarlılığı kadar kayyum olarak görev yapan Van Valisi ve aynı zamanda Van Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ozan Balcı’nın da hakkını teslim etmek gerekiyor. Karşılıklı görüşmeler ve doğru iletişim sayesinde Balcı, konaklamadan ulaşıma kadar birçok konuda lojistik destek sağladı. Ve en küçük bir olumsuzluk yaşanmadan Vanlı sanatseverler tiyatroyla kucaklaştı. Bu sanata yakın duruş umarım tüm mülki amirlere ve yerel yönetimlere de bir örnek teşkil eder. Ve yasaklamak yerine hizmet verdikleri yöre halkını sanatla buluşturma yolunu seçerler.

∗∗∗

Gelelim festivale. Üvercinka Van’da küçük bir sanat merkezi. Sahibi Fatih Taşdemir bir tiyatro sevdalısı. O da yazar, yönetmen ve oyuncu. Bu sene Ragıp Ertuğrul yılı olması nedeniyle açılış Ragıp Ertuğrul-Gökay Genç’in yazdığı, Gündoğarken olarak müziklerini yaptığımız ve Elif Erdal ın yönettiği “Tangopera” müzikali ile başladı.

Devlet tiyatrosunun yaklaşık altmış kişilik ekibi Ragıp Hoca’ya olan sevgisini bu oyunla gösterdi. Öncesinde; açılış konuşmasnda ise Ragıp Ertuğrul’un “Soytariçe” ismiyle kitabını yazdığı çok değerli oyuncu Dilek Türker in duygusal konuşması ise Ragıp Hoca’yı tanımayan insanları bile duygulandırdı.  Sonrasında Süheyl-Behzat Uygur kardeşler “Hey Gidi Günler”, Nazan Kesal “Yaralarım Aşktandır”, ve tiyatronun efsane ismi Turgay Nar’ın yönettiği Kafka’nın “Ceza Sömürgesi” oyunu Vanlı izleyicilerle buluştu.

İran ve Irak tiyatrosu başta olmak üzere komşu ülkelerin tiyatroya bakışlarını görmek de ilginç bir deneyim oldu hepimiz için. Türkiye’nin dört bir yanından gelen oyunlara ise ilgi büyüktü. Adlarını hatırlamakta fayda var.

İzmir- Tiyatro Kalemi “Tuvaldeki Kadınlar"

Samsun- Düşevi Sahne “Sardunya Kokan Kadınlar"

İstanbul- Altkat Sanat “Ten Rengi"

Ankara- Fareler Tiyatrosu  “Madonna Kürk Mantolu “

İstanbul- Kadıköy Halk Tiyarosu “Celile “

İstanbul- Proje No2 “Bernarda “

Diyarbakır- Amed Şehir Tiyatrosu “Scapien’in Dolapları”

İstanbul- Betül Arım “Dışarıda Hiçbir Şey Var”

∗∗∗

Festival sadece oyunlarla da sınırlı değildi. Son zamanların en çok okunan yazarlarından Faruk Duman’ın “Sus Barbatus” üçlemesiyle ilgili okuyucularla yaptığı söyleşi de bu önemli yazarı yakından tanımamızı ve edebiyata bakışını görmemizi sağladı. Bunun dışında

Burdur- Burdur Sanat Aytaç Topuz “Nazım  “

Turgay Ön ve Cüneyt Yalaz  “Politik Tiyatro”

Şair Seyyidhan Kömürcü “Şiir”

Prof. Dr. NİHAL KUYUMCU “Lise öğrencileri ile forum tiyatro “

Doç. Dr. Senem Cevher “Oyunculuk “

Nurullah Tuncer “Dekor Tasarımı” başlıklarını içeren söyleşiler ve atölyeler yaptılar.

Sanatla dolu dolu bir on gün geçirdi Doğu Anadolu’nun misafirsever halkı. Şu son günlerde hem Altın Portakal’ın hem de Ayşenur Arslan’ın başına gelenlere bakınca yapılan işin ne kadar önemli olduğu çıkıyor ortaya. Bu arada destekleri için bir teşekkür de Kültür Bakanlığı ve Van Edremit Belediyesi’ne… Kalın sağlıcakla…