Firmalar iflas edebilir

Eylül ayın enflasyon rakamları TÜFE’de yıllık %24,52, ÜFE’de ise yıllık %46,15 oranında artınca gözler ekonomi yönetimine çevrildi. YEP’te açıkladıkları enflasyon hedeflerinin tutuşturulamayacağı kısa sürede anlaşıldı.

Dün Ekonomi ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’In “Enflasyon ile Topyekûn Mücadele” adını verdikleri bir program açıkladı. Aslında yapılan açıklamada hükumetin enflasyon ile mücadeleye dönük somut bir tedbirinin olmadığı görüldü.

Açıklanan “mücadele programının” özü özel sektöre baskı yapılarak fiyatların yılsonuna kadar %10 indirilmesini sağlamak olduğu anlaşıldı. Yapılan açıklamadan anlıyoruz ki özellikle 50 kalem ürünün fiyatlarında %10’luk bir indirim talep edilmiş. Oysa biz biliyoruz ki büyük marketlerde satılan ürün çeşidi 50 bine yakındır. Sadece enflasyon sepetin yer alan ürünlerin fiyatlarında indirim yapılmasını “talep” etmiş olmaları ve bunun yılsonuna kadar sürecek olmasının arkasında 2018 yılı enflasyon rakamları açıklandığında YEP’in hedeflerine uygun bir oranının tutturulmasının amaçlandığı görülüyor.

Oysa dün açıklanan programdan beklenen özellikle üretim maliyetlerinde önemli etkisi olan saniyede ve işyerlerinde kullanılan enerji fiyatlarına son zamanlarda yapılan %50’nin üzerindeki zamlara yönelik bir indirim, vergi oranlarında bir indirim, kurların düşmesini sağlayacak politikalar gibi tedbirler yoktu.

Bakan Albayrak enflasyonla topyekûn mücadeleye katılan tüm firmaların, asgari yüzde 10 indirim kampanyasının logosunun yer aldığı etiketleri işyerlerinde sergileyeceklerini, katılımcı firmaların isimlerinin kurdukları internet sitesinde yer alacağını da belirtti. Bu da gösteriyor ki hükumet enflasyonun sorumluluğunu şirketlere yıkmakta ve şirketlerin indirim yapan ve indirim yapmayan olarak afişe edilmesine yol açacaktır.

Ayrıca, açıklanan programda vurgulanan ve iş yerlerine asılmasını istedikleri “ Enflasyon ile topyekûn mücadele” logosu da oldukça yanlış bir yaklaşım olmuştur. Bu logo kullanıldığı sürece vatandaş enflasyon kavramını her yerde görecek ve enflasyon kavramı günlük hayatının ayrılmaz bir parçası olarak belleklerinde yer edinecektir. BU durum bozulan enflasyon beklentilerinin kalıcı hale gelmesini sağlayacaktır.

Eylül ayı ÜFE’nin %46,15 olduğunu düşünürsek, zaten hali hazırdaki maliyetlerini fiyatlarına yansıtamamış olan üreticilerden bir de ayrıca %10’luk indirime gitmelerini talep etmek pek çok üretici firmanın zarar etmesine ve bunun sonucunda da belki iflas etmesine yol açacaktır.

1 Ağustos’tan itibaren bankalardan kullanılan kredilerin “yüksek faizlerine” yönelik geriye doğru %10’luk bir indirim yapılacağı açıklandı. Ancak bu %10’luk tutarın toplam faiz ödemesinin %10 mu yoksa faiz oranından 1.000 baz puanlık bir indirim mi (Yani %35’ten %25 indirmek gibi) anlaşılamadı.

Her ne kadar elektrik ve doğalgaza yılsonuna kadar zam yapılmayacağı açıklanmış olsa da burada da bir açık kapı bırakılarak petrol ve doğalgaz fiyatlarının dünya piyasalarında yükselmesi durumunda bu karardan vaz geçilebileceği anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak dün açıklanan programın hedefi YEP’in yıl sonu hedefini tutturmaktır.