Ocak ayını da yarıladık. Yeni yıl heyecanı ne kadar da çabuk geçti… Birbirine benzer tatsız tuzsuz günler, kötü haberler, “yok artık bu da olmaz” dedirten görüntüler -sosyal medyanın da arsızca hayatımıza girmesiyle- toplumsal bir kirlenme, almış başını gidiyor. Bu bilinmez ve karanlık ortamda yine en büyük darbeyi müziği meslek edinmiş bizler yiyoruz. Şunu unutmayınız ki askerlerimiz şehit düştüğünde, bir deprem felaketinde, ortak bir acıda müzisyenler olarak tabii ki bizler de üzülüyoruz, boğazımızdan lokmalar zor geçiyor, yatağımızda sabaha kadar bir o yana bir bu yana dönerek uyumaya çalışıyoruz. Ama sizler ertesi gün işinize gidip evinizin geçimini sağlarken müzik ve tiyatro ile uğraşan bizler bu kadar üzüntünün peşi sıra bir de ekonomik sıkıntıyı atlatmaya çalışıyoruz. Sahne emekçileri ne yazık ki günübirlik yaşayan insanlar. Onun için de alacakları o ufacık yevmiye onlar için o kadar önemli ki. Dünyanın belki de en hümanist, en barışsever sebebi ne olursa olsun her türlü şiddete karşı duran insanları, yıllarca süregelen bir savaşın kurbanı oluyoruz…

HEP ‘GÜNAH KEÇİSİ’YİZ

Sanmayınız ki sıvası dökülmüş duvarına Türk Bayrağı asılmış şehit evleri, “Vatan sağolsun” diyen babaların ağlamaktan şişmiş gözleri, anaların yaktıkları ağıtlar bizleri de kahretmiyor. Ama artık yeter. Biz müzisyenleri “günah keçisi” olarak görmekten artık vazgeçin. Özellikle -hangi partiden olursa olsun fark etmez -yerel yöneticiler etkinlikleri niye jet hızıyla iptal ediyorsunuz sorabilir miyim? Bu hafta vizyona giren “Kolpaçino” filmini izleyerek kahkahalar atan milyonları ne yapacağız? Ya da bir gol sonrası sevinçten sarmaş dolaş olan futbolcuları, teknik adamları, seyircileri… Düğünde halay çekenleri…

YAS SADECE SANATA

Siz etkinlikleri iptal ediyorsunuz diye kimse daha fazla üzülmüyor, gidenler ne yazık ki geri gelmiyor ve de sorunun çözümüne en ufak bir katkıda bulunmuyorsunuz. Aksine terörün yaymak istediği korku ve karamsarlık ortamına da zemin hazırlıyorsunuz. Genel bir yas ilan edilse bunu anlayacağım ama örneğin İBB 13-14 Ocak’taki etkinlikleri iptal ediyor, ama Maltepe Belediyesi bunu bir gün daha uzatarak 15 Ocak’taki “Nâzım Hikmet Doğum Günü” anmasını da iptal ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçeleri arasındaki bu koordinasyon bozukluğu niye? Bir yetkili cevap verebilir mi?

İçinde bizim de yer alacağımız Pelin Batu, Nilüfer Açıkalın ve Haluk Çetin’in katılacağı bu anma töreni niye iptal ediliyor? Var mı bir bilen? “Nâzım Hikmet” in doğum gününü “Hapy Birthday To You” söyleyerek mi kutlayacağımızı zannettiniz acaba? Pes yani… Sonra çocuk oyunlarını nasıl iptal edersiniz ya? Çocuklarımızın bu karamsar ortamdan en az etkilenmesini sağlamak hepimizin görevi değil mi? Çocuklarımızın hayal dünyasına dalacağı, hayatın acımasız gerçeğinden kopup biraz gülüp eğleneceği bir iki saati nasıl olur da engellersiniz? Yazılacak çok şey var ama CHP’nin Ankara’da yapılacak “Anayasaya Saygı” mitingini iptal ettiği aklıma gelince susuyorum.

Kalın sağlıcakla…