50’li yılların “Türkiye’yi küçük Amerika yapacağız” hayali dile getirilirken, ABD’nin organize suça dair tüm alışkanlıklarını kopyalamak da öngörülmüş müydü bilinmez ama bir ekonomik sistemi paket halinde almak demek, sistemin bu ayağını da kapsamayı gerektirdi.

Türkiye’de uzun yıllara dayanan bir organize suç geleneği var ancak bu geleneğin işleyişi, son dönemde hızla değişti. Hâlihazırda küreselleşmiş olan çeteler, iç işleyişte de Amerika kıtasındaki meslektaşlarının “zararlı” alışkanlıklarını aldı.

Devletle ilişkileri değişen suç çeteleri, artık emir komuta zincirinden çok, adacıklar halinde yaşayacak kadar büyük sermayelere eriştiler. Pandemi dönemi sonrasında tüm dünyada patlayan uyuşturucu kullanımının bunda payı büyük. Tabii Türkiye’nin değişen dinamiklerinin de.

∗∗∗

Dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde “Anucurlar” denilen örgütle ilgili davalardan birinin karar duruşması görüldü.

Kâğıthane’de 2021 yılında polis merkezinin önünde bir kişinin öldüğü silahlı saldırıyla ilgili Anucurlar’ın Sinan Anucur’un da aralarında bulunduğu 6 sanığın yargılandığı davada mahkeme, Sinan Anucur hakkında müebbet hapis ve 11 yıl da hapis cezasına, ayrıca yurtdışına çıkış yasağının devamına hükmetti.

Yurtdışı çıkış yasağı var çünkü bu denli büyük bir cezayla yargılanan Sinan Anucur dava sürerken, 15 aylık tutukluluğun ardından tahliye edilmişti, halen firari…

Anucurların 3. sayfadan manşetlere taşınması ise, kapılarını çalan polislere ateş açmalarıyla oldu.

∗∗∗

Yine Kâğıthane’de 25 Ağustos 2023 sabahı çetenin evlerinden birinin kapısını çalan polislere ateş açıldı, polis memuru Hakan Telli öldürüldü, bir polis yaralandı. (ABD’li alışkanlıklar dediğim de, farklı çete üyelerinin birçok ilde kapılarını çalan veya araçlarını durduran polise ateş açmasıydı.)

Olayın ardından büyük bir operasyon düzenlendi, polise ateş açanlardan Diyar Anucur öldürüldü ve 37 kişi tutuklandı.

Soruşturmayla ilgili Savcılık yazısı, çetenin ne denli organize olduğunu gösteriyordu:

Savcılığın hâkimliklere gönderdiği tutuklama talepli sevk yazısında, “Sinan Anucur’un elebaşı olduğu ‘Anucurlar’ adlı silahlı suç örgütü üyelerinin, uyuşturucu madde ticaretini ana suç olarak belirledikleri, uyuşturucu satışından gelen yasa dışı paralarla örgüte yeni üyeler temin ettikleri ve örgütü silahlandırdıkları” ifade edildi.

Yazıya göre, zaman içerisinde uyuşturucu ağlarını güçlendiren örgüt, hem uyuşturucu madde üretimine hem de yurt dışından kaçak yollarla ülkeye çeşitli uyuşturucu maddeler sokmaya başlamıştı. Polise ateş açılan evin Sinan Anucur’un kardeşi Ozan Anucur tarafından ‘örgüt evi’ olarak kullanıldığı, evdeki Diyar Anucur ile Akın Arsakay’ın “olası bir saldırı planına karşı ikamette hazır bir şekilde bekletildiği”, uyuşturucu madde trafiğini bu ikametten yönettikleri ifade edildi.

Yani zaten çatışmaya hazır halde evde bekliyorlardı.

Olaydan sonra Numan Anucur, sosyal medya paylaşımlarıyla “Diyar Anucur için intikam çağrısında” bulundu. Hatta Savcılık, bazı suç örgütü üyelerinin, Diyar Anucur’u vuran polisleri tespit etmek için yan binadaki güvenlik kamerası görüntülerini zorla almaya çalıştıklarını da tespit etti.

Film gibi ama değil. Giderek sokağa yayılan çatışmalar, güvenlik algımızı nasıl değiştirecek göreceğiz ama önümüzdeki örnek (ABD) pek iç açıcı bir gelecek vadetmiyor.