ABD’li tarihçi ve yazar Murray Newton Rothbard “İnsanları birbirlerini öldürmek için eğitmek insanın kutsallığını ihlal etmektir” diyor

ABD’li tarihçi ve yazar Murray Newton Rothbard “İnsanları birbirlerini öldürmek için eğitmek insanın kutsallığını ihlal etmektir” diyor.

Rothbard bu sözleriyle egemenlerin iktidarlarını korumak, kendilerini güvene almak için biat edecek toplumu yaratacak eğitimi kullanmalarının yanlışlığına işaret ediyor. Egemenler, toplumun ruhunu, düşüncesini ve reflekslerini din eğitimi yoluyla teslim alıyorlar. Din dersleri zorunlu hale getiriliyor.

Devletin ve AKP’nin yaptığı iş budur. Dolayısıyla devlet ve devlet güdümlü İslamcılık eliyle zorunlu din, tarih ve güvenlik dersleri ile bugün cihat ordusu yetiştirmeyi hedefleyen “Eğit-Donat” projesi arasında ideolojik ve mezhepçi bir köprü mevcuttur. 

Devlet eliyle din askeri eğitimi halkın lehine değildir. Halklara karşıdır. ABD ve AKP, insanları birbirine öldürtmek için “Eğit-Donat” projesi ile Suriye halklarına karşı radikal İslamcı çeteleri eğitiyor, örgütlüyor, silahlandırıyor.

Dün Maraş’ta, Çorum’da ve Sivas’ta yaşanan katliamlarda bu “Eğit-Donat” mezunu öğrencilerin ürünüydü!

ILIMLI EĞİT, RADİKAL DONAT
Şimdi “radikal değil, ılımlı katledeceğiz” diyorlar.

“Ilımlı İslamcılarla öldürmekle” katliamlara meşruluk kazandırmaya çalışıyorlar.

Çirkin ve ahlaksız bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız.

NATO’nun dün Varşova Paktı’na karşı Afganistan’da, Türkiye’de “komünizm tehlikesine karşı” ortaya konulan “Yeşil kuşak” projesinin “Eğit-Donat” cihat okulundan mezun olan El Kaide, IŞİD, El Nusra, ÖSO ve türevi İslamcı çetelerin bugün kendisini üretenlere de kafa tutan, konuma geldiklerini biliyoruz.

AKP ve ABD eski eğitim silahı olan “Eğit-Donat” projesini şimdi “ılımlı” olarak ambalajlayıp dünyaya yutturmaya çalışıyor.

“Eğit-Donat” projesi ile radikal İslamcı çeteleri güçlendirmek ülkemizde ve sınırlarımızda yeni bir bataklığın yaratılmasıdır. Bu bataklıkta üretilen virüsler sadece ülkemizi ve Ortadoğu halklarına karşı değil, küresel ölçekte bir tehdit olacaktır.

ILIMLI ÖLDÜRENLER KİM OLACAK?
Şiddetin, öldürmenin, katliamın ılımlısı ve radikali olmaz!

“Eğit-Donat” projesi ile hedeflenen mezhepçi faşizmin ordusunu büyütmektir. Bu proje ilk değil ve son da olmayacak, eğitileceği söylenen “ılımlı” İslamcı gruplar kim?

Alevilerin yoğunlukla yaşadığı Humus-İkrimi’de 45 öğrenciyi  öldürenler  değil mi?

Lazkiye’de Alevi köylerinde katliamları gerçekleştiren ve kelle kesenler El Nusra ve El Kaide çeteleri değil mi?

Şengal’de Ezidilere, Kobane’de Kürtlere yönelik katliamların ve insanlık dışı vahşetin adresi IŞİD değil mi?

Kesab’ta Ermenileri öldüren, köyleri boşaltan, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve onun bir kolu olan Ahrar el-Sham çeteleri değil mi?

Musul’da Türkmenleri katledenler kimlerdi?

“Eğit-Donat” adaylarınız ve eski mezunlarınızın çocukları değil mi?

Değişen tek şey eski programın yeni ayarlarıdır: Ilımlı eğitim, radikal donanım!

Bilgisayar oyunlarındaki gibi, şiddet ve savaş oyunları sürekli güncelleşiyor. “Eğit-Donat” projesinin işletim sistemi, eğitimi ve donanımı için en son güncelleştirmeler AKP ve ABD eliyle yapılırken, değişmeyen tek şey oyunun kullanıcısı radikal/ılımlı İslamcı çeteler oluyor.

TEOKRASİYE KARŞI DEMOKRASİ VE GERÇEK LAİKLİK
İslam “radikali, liberali, demokratı, ılımlısı” olarak tasnif edile dursun, hakikat şudur; İslam eşitlik, demokrasi ve laiklik ile barışık değil, kavgalıdır. ÖSO IŞİD’tir, El Kaide El Nusra’dır.  Hepsi birbirinin ideolojik ve teolojik rahminden doğar.

Hepsi şu ya da bu şekilde “Şeriat” der ve evrensel hukuku, insan haklarını, eşitliği, adaleti hiçe sayarlar, tıpkı AKP’nin zorunlu din derslerine ilişkin AİHM kararlarını hiçe saydıkları gibi.

Hedefleri demokrasiye karşı teokrasiyi, sekülerleşmeye karşı biat eden dindar nesil ve dini hayatı dünyevileştirmektir.

MEZHEPÇİ FAŞİZME VE ZORUNLU DİN DERSİNE KARŞI MİTİNG
Hafta sonu 10 bin kişinin katıldığı, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Alevi Kültür Dernekleri’nin düzenlediği mitinge Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, KESK, TTB, TMMOB, DİSK, HDP, ÖDP, EMEP, Halkevleri ve birçok siyasi parti, demokratik kitle örgütleri ile duyarlı bazı CHP milletvekilleri de destek verdi. AKD, HBVAKV ve AABK Genel Başkanları Doğan Demir, Ercan Geçmez ve Turgut Öker, konuşmalarında zorunlu din dersi ve eğitimde hak ihlallerine karşı tepkiler dile getirirken Kobane ile dayanışma mesajlarını da kamuoyu ile paylaştılar.

Sıhhiye Meydanı’nda toplanan ve “AKP’nin İtaatkâr Gençliği Değil, Pir Sultan’ın Direnişçi Gençliğiyiz” diyenlerin “Zorunlu Din Dersine Hayır” ve “Mazlum Kobane Halkının Yanındayız” mesajına herkesin kulak vermesi lazım.