Müfredat değişimi laik eğitimin tabutuna çakılan son çivi
3 Mart 1924’te üç yasa Hilafetin kaldırılması, Şeriye ve Evkaf Vekâleti ile Harbiye Vekâleti’nin (şeyhülislamlığın) kaldırılması ve Tevhidi Tedrisat Kanunu mecliste kabul edildi.
Cumhuriyet’in ilanı sonrası hilafetin kaldırılması ile birlikte egemenliğin kaynağı saraydan alınarak ümmet kimliğinin yerini, seküler bir kolektif kimlik olan “ulus” aldı.
Ulus kimliği “Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur” denilerek egemenliğin kaynağı ve sahibi ilan edildi, teokrasi ve monarşiyle egemenliğin ve siyasetin bağını koparmayı, bunları siyasal birer unsur olmaktan çıkarma hedeflendi.
Halifeliğin kaldırılması, 17 Şubat 1926’da Medeni Kanun’un, 5 Şubat 1937’de laikliğin kabul edilmesine uzanan yoldu.
Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun kabulüyle medreseler kaldırıldı, tüm okullar Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. 2 Mart 1926'da maarif teşkilâtı kanunu sonrası da laik, bilimsel, karma eğitimin esas alındığı ilk ve ortaöğretim müfredatı belirlendi. Hızla ilkokullar, ortaokullar, liseler ve yüksekokullar açıldı. İlkokul zorunlu hale getirildi.
Şimdi 3 Mart’ın yıldönümünde şeriat yürüyüşlerinden yaşamın her alanının tarikatlarla kuşatılmasına, medeni kanunu, karma eğitimi kaldıracağız söylemlerinden Anayasa değişikliği açıklamalarına, müfredat değişimine yeni rejimin kalıcılaşmasının adımları atılıyor.
Müfredat değişimi ile ilgili atılan adımlar önümüzdeki günlerde eğitim aracılığıyla yeni rejimin kurumsallaşmasının, kalıcılaştırılmasının yol haritasını gösteriyor.
• 2014 tarihinde çıkan kanunla illerde Maarif Müfettişleri Başkanlığı kuruldu. Maarif Modeli’ ne uygun müfredat değişimi açıklamaları yaygınlaştırıldı, Maarif söyleşileri başlatıldı.
• Maarif modeli dedikleri bu müfredat modeli ile ABD'de 1980'lerde geliştirilen “bütüncül eğitim” referans alınıyor. Maarif buluşmalarında, yazdıkları yazılarda ”kaynağı yabancı olsa da yerlileştirme ve milli manevi değerlerimizi de dahil etme süreci ile meydana gelecek bir uyarlama çalışması” hazırladıklarını açıklıyorlar. Yerli ve milli ilan ettikleri müfredat ABD tescilli.
• Türkiye Yüzyılı hedefleri çerçevesinde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından "Bütüncül Eğitim: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Geliştirme Çalıştayları” gerçekleştirildi.
• Öğretmenlere, akademisyenlere, velilere rağmen hazırlanan müfredat öğretmenlerle, kamuoyu ile paylaşılmadan 13-21 Şubat tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından, ders kitabı yazma ve inceleme komisyonlarında görev alan “uzmanlara” yönelik "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline Uygun Ders Kitabı Yazma Eğitimi” çevrim içi olarak düzenlendi.
• Yeni müfredatı “Nurettin Topçu’nun deyimi ile Milli Mektep projemizin ve Maarif Davamızın hayat bulması, Necip Fazıl’ın Büyük Doğu neslinde, Mehmet Kaplan’ın Nesillerin Ruhu’nda, Sezai Karakoç’un Diriliş Nesli’nde aynı ruh bütünlüğüne ulaşma gayreti” olarak açıklıyorlar. Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler dersinin içeriğinin neredeyse tamamına yakını Cumhuriyet, karma eğitim, laiklik karşıtı isimlerden oluşuyor.
• Öğretim programlarının hazırlığı çalışmaları Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ortak bir çalışmasıyla yürütüldü.
STK adıyla çeşitlik tarikatlar, sermaye odaklarından oluşan Maarif Platformu müfredat değişimi ile neleri amaçladıklarını tek tek açıklıyor;
• Referanslarının Nurettin Topçu olduğunu müfredatın amacının yeni “insan, toplum ve devlet tahayyülü” geliştirmek olduğu,
• Eğitimin okula ve binalara hapsedilemeyeceğini söyleyerek karma eğitimin kaldırılması açıklamalarına ek olarak -sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacına da vurgu yaparak- zorunlu eğitimin de kaldırılması gerektiği,
• Cemil Meriç’in, “Hoca öğretmen oldu, talebe öğrenci. Öğretmen ne demek? Ne soğuk, ne haysiyetsiz, ne çirkin kelime.” sözüne atıfta bulunarak yeni müfredatla eğitimden maarife, öğrenciden talebeye, öğretmenden muallime, ilimden irfana geçileceği,
• Türk İslam tarihinin ve Osmanlı’nın torunlarının maarif geleneğinden koparılıp ‘eğitim’ aracılığıyla pasifleştirildiği, Türkiye Yüzyılı Projesi’ nin en önemli basamağının yerli ve milli bir muhtevaya sahip eğitim sistemi ve müfredatı olduğu vb. açıklamalar, toplantılar yapıyor, raporlar hazırlıyorlar.
Müfredat değişimi, ders içeriklerinde yer alan laiklik, bilimsellik, kamusallık karşıtı içeriğin ötesine geçen yeni rejim deklarasyonu.