MEB 2023 Faaliyet Raporu’nu açıklandı. Ücretsiz okul yemeği, çocukların tartışmasız en temel kamusal eğitim hakkı için yok denilen bütçenin yirmi iki yıldır olduğu gibi bir kez daha çocukların okul terkinin, çalıştırıldıkları iş yerlerinde yaşamlarını kaybetmesinin temel nedeni haline gelen zorunlu meslek liselileştirmeye, MESEM’lere, şirketleşmiş tarikat yapılarına, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne ayrıldığını gördük.

Okul yemeğinin çocuklar için ücretsiz olmamasının asıl sebebi bütçe yetersizliği değil siyasi iktidarın politik tercihiydi. Faaliyet raporunda açıklanan rakamlar da çocukların göz göre göre açlığa terk edildiğinin açık delili oldu.

Salgında ve sonrasında artan yoksulluk ve depremle çocukların kamusal eğitim hakkı, ücretsiz okul yemeği için gerekli önlemler alınmazsa çocukların fiziksel, akademik gelişiminde ciddi bir gerileme olacağı, okul terklerinin artacağı, “çocuk işçiliğinin”, çocuk yaşta evliliklerin artacağı, çocukların köktenci yapıların hedefi haline geleceği bilimsel bir gerçekti. Halka, bize ait olan bütçe kamusal eğitime ayrılmadı ve ülke tarihinin en yüksek okul terklerinin yaşandığı, çocukların çalıştırılırken iş cinayetlerinde yaşamını kaybettiği, şirketleşmiş tarikat yapılarının hedefi haline getirildiği günleri yaşıyoruz.

• Yalnızca son yedi ayda staj adı altında çocuk işçiliğine, çocuk emeği sömürüsüne yasal kılıf hazırlayan MESEM uygulaması nedeniyle yaşları 14 ile 17 arasında değişen 8 çocuk yaşamını yitirdi.

• Salgın öncesi MESEM’lerdeki öğrenci sayısı 160 bin iken bu sayı bir buçuk milyonu aşan bir rakama ulaştı. Öğrenciler yoksulluktan kaynaklı 9.10.11. sınıfta asgari ücretin üçte birini,12. sınıfta asgari ücretin yarısını alabilmek için akın akın okullarını terk ediyor.

• İş Kanunu’na göre 15 yaşından küçük çocukların ağır işlerde çalışması yasak iken “çocuk işçiliği” MESEM eliyle 14’e düşürüldü ve bu çocuklar, çırak ya da stajyer adı verilerek, metal fabrikaları gibi çok tehlikeli iş yerlerinde bile çalışmak zorunda bırakılıyor.

• MEB örgün eğitim istatistikleri açık bir şekilde gösteriyor ki kamusal eğitim için alınmayan önlemler nedeniyle yüz binlerce çocuk artık kitleler halinde okullarını terk etmek zorunda bırakılıyor. MESEM’li bir öğrencinin “Günde 14 saat çalışıyorum. Asgari ücretin üçte birini alıyor ve hepsini aileme veriyorum. Geleceğe dair hiçbir hayalim yok.” cümleleri çocukların mahkum edildiği karanlığın özetidir.

• Gerçeği örtme aracı haline gelen TÜİK verilerinde dahi 5-17 yaş arasında 720 bin çocuk işçi olarak çalıştırılıyor. MEB verilerine göre açık öğretimde kayıtlı öğrenci sayısı 1 milyon 700 bini aşmış durumda. Dünyanın her yerinde ücretsiz okul yemeği okul terkinin önlenmesinde temel etken iken halka ait kamu kaynakları, bütçe çocuklar için kullanılmıyor. Çocukların eğitim hakkından sorumlu Milli Eğitim Bakanı başta deprem bölgesindeki çocuklar olmak üzere çocukları okulları terk etmeye, MESEM’lerde “çocuk işçi” olmaya çağırıyor.

• TÜİK verilerine göre üç çocuktan biri açlık riskiyle karşı karşıya. TTB ve SES’in Defne, Antakya, Samandağ’da yaptığı son saha araştırmasında iki çocuktan birinde büyümede gerileme olduğu, bodurluğun küçük yaştan itibaren artış gösterdiği belirtiliyor. Artık çocukların eşit nitelikli eğitim hakkını dahi artık konuşamıyoruz, okul terkleri ve çocuk açlığı temel gündemimiz haline geldi.

• Finlandiya’dan Çad’a, Almanya, Fransa, Çin’den Kamboçya’ya 418 milyon çocuk ücretsiz okul yemeği hakkına ulaşabiliyorken ülkemizde ilk vazgeçilen çocuklar, çocukların ücretsiz okul yemeği hakkı oluyor.

• Ücretsiz okul yemeği, Finlandiya’da 1940’lardan bugüne, yaklaşık 80 yıldır devam ediyor.

Ücretsiz okul yemeğinden okul öncesi eğitimden başlayarak lise öğreniminin sonuna kadar tüm öğrenciler faydalanıyor.

Okullarda gıda komiteleri var; bu komitelerde eğitimciler, öğrenciler, okul sağlığı temsilcileri yer alıyor. Düzenli bir araya geliyorlar.

Finlandiya’da okul beslenme sistemi kanunla düzenlenmiş durumda ve yerel yönetimler tarafından uygulanıyor.

• Çin’de ücretsiz okul yemeği yıllardır uygulanıyor, aynı zamanda çiftçiler, küçük çiftçi örgütleri de desteklenerek hayata geçiriliyor.

• Fransa’da okul beslenme programı öğrencilere ücretsiz okul yemeği ulaştırmayı hedeflemenin yanında okul yemeği uygulamasını çocuk açlığı ve yoksullukla mücadele etmek, akademik gelişimi, sağlıkta eşitliği desteklemek, kız çocuklarını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hayata geçirmek hedefleriyle birlikte bütünlüklü bir şekilde ele alıyor.

Okul yemekleri, sıkı bir şekilde denetleniyor. Yemeklerin en az %20'si organik gıdalardan, en az %50'si besin değeri yüksek ürünlerden oluşturuluyor. Okul beslenme programı ile aynı zamanda yerel gıda pazarları, çiftçiler, küçük üreticiler, kadın üreticiler, istihdam destekleniyor.

• Japonya’da öğle yemeği 1889’dan itibaren öncelikli olarak yoksul ailelerin ilkokul çağındaki çocukları için uygulanmaya başlıyor. Ortaokul öğle yemeği programı da 1954’ten beri devam ettiriliyor.