Büyümüşsün, fark etmedik, zaten büyükmüşsün.

Büyükmüşsün, fark etmedik, zaten büyümüşsün.

O tarifsiz, alelacele büyüklüğünü…

Devrime sayalım.

Sabahı bekleyemezdin. Getirmeliydin.

Sabırsızlık taşıyla, sabah kuşuyla ve piyano tuşuyla, seslenişini…

Devrime sayalım.

Zaman dursa da devam demeni, seyrederken zaman seni, tarihleşmeni, barikatta öfkeni, meydan neş’eni…

Devrime sayalım.

Polisin vur-kaç molasında soluklanmanı, eldiveni, gaz maskeni, ve illa ki ilaçlı suyla güzelliğini…

Devrime sayalım.

Acemi pansumanları, gözyaşlarını, zalimi kahkahayla esir almanı…

Devrime sayalım.

Bizler tam eksiliyorken yetişmenizi, derhal kocaman bizleşmenizi…

Devrime sayalım.

Geriye sayımı olur mu devrimin hiç? İleriye, geleceğe sayalım!

Umudunun, hıncının infilakını…

Devrime sayalım.

Evlat, devrimci ve gelecek kokuyorsun! Yasemin tüten her kelimeni, öfke yüklü o asi bilinci…

Devrime sayalım.

Yüz kırk karakterlik başkaldırını, zekânı, haytalığını ve en büyük masumiyetin:

Direnişini…

Devrime sayalım.

Toma’ya sataşmanı, aşkı - dayanışmayı, korkusuzluğunu ve illa ki özgürlük kokunu…

Devrime, Devrime sayalım.

Ne kadar sahicisin! Çapulcu ve ölümlü.

Her an ölebilirliğini ve ölümsüzlüğünü…

Devrime, Devrime, Devrime sayalım.

(16 Haziran 2013)

• • •

2013 Haziran Direnişi’nin ikinci yılındayız, devam ediyor ve özgürlük kokusunu hâlâ alıyoruz!