Sercan Meriç

sercanmeric@birgun.net

Türkiye’de İslamcı tarikatların nasıl holdingleştiği, insanların dini hassasiyetlerini nasıl kullandığı, bürokraside ve devlette nasıl örgütlendikleri uzun yıllardır tartışılıyor.

Bunun yansımalarını son dönemlerde edebiyatta da sıkça görüyoruz.

Özellikle polisiye romanların ana temalarını artık bu meseleler oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl yayınlanan 4 kitabı bu tezimize örnek gösterebiliriz.

Elçin Poyrazlar’ın Çıplak Kalp’i, Timur Soykan’ın İblis’i Öldürmek’i, Tuna Kiremitçi’nin Tehlikeli Şarkılar’ı ve Murathan Mungan’ın 995 km’si geçtiğimiz yıl öne çıkan polisiye eserler arasındaydı.

ÇIPLAK KALP

Elçin Poyrazlar’ın Çıplak Kalp’indeki komiser Suat Zamir siyasi nedenlerle çocuk şubeye sürülen bir karakter. Takkeli, dinî tarikatta yetişmiş gibi görünen bir çocuk ofise geliyor ve diyor ki, “Babamın kalbi kutuda eve geldi.” Suat’ın ilgisini çekiyor tabii böyle bir şey söylemesi… Paralel hikâyede de iktidarın gözbebeği bir müteahhit ortadan kayboluyor. Suat Zamir’in çocuk soruşturmasını sürdürmesini istemeyen odaklar da var. Suat Zamir inat ediyor. İki soruşturma bir noktada birleşiyor ve biz aslında büyük suçların dizayn edildiği, büyük insanların karıştığı, ancak çok basit ve çaresiz görülmeyen insanların da adalet için savaştığını görüyoruz.

İBLİS’İ ÖLDÜRMEK

BirGün yazarı Timur Soykan’ın üçüncü politik polisiye kitabı İblis’i Öldürmek de geçtiğimiz yıl dikkat çeken eserler arasında. Yusuf Demir ve Levent Gündüz isimli iki komiserin serüvenine tanıklık ediyoruz İblis’i Öldürmek’te.

Yusuf Müdür mütedeyyin bir karakter. Levent Gündüz ise tamamen hayatla kavgalı, bir derdi olan, bu konuda çok hırçın biri. Babası şehit bir polis memuru. Babası şehit olmasa teşkilatta da asla duramayacak bir karakter. İblis’i Öldürmek aslında bir distopya. Soykan’ın söylediğine göre, “Biz de bir distopyanın gerçek insanlarıyız Türkiye’de...”

Tarikat-ticaret-siyaset üçgeninde soluk soluğa akan romanda neredeyse tüm emniyet birimlerine yayılan pisliği kaleme almış Soykan…

TEHLİKELİ ŞARKILAR

Yazar ve müzisyen Tuna Kiremitçi’nin Başkomiser Perihan Uygun polisiyesinin son kitabı Tehlikeli Şarkılar ise adından da anlaşılacağı üzere festival yasaklarına değiniyor. Müzik festivalinde işlenen bir cinayet fikriyle ilerleyen Kiremitçi’ye Zeytinli Rock Festivali’ni iptal ettirmeye çalışan tarikatlar ilham olmuş. Burada da yine tarikatların toplumsal hayatı nasıl zehirlediğini okuyoruz.

995 KM

Murathan Mungan’ın kaleme aldığı 995 km için ise polisiye ve casusiye diyebiliriz. Cihadın Askerleri isimli bir tarikat mensubu bir müridin gözünden yaşananları okuyoruz bu eserde. Bu müridin bağlı olduğu tarikat aklımıza Hizbullah’ı getiriyor. Zaten kitapta anlatılanlar da 90’larda yaşananların bir özeti… Roman, Kürt aydını Saim Baran’ın öldürülmesi ile başlıyor. Saim Baran’ı burada 1992 yılında katledilen Musa Anter’in bir temsili… 995 km aynı zamanda uzun yolculukları da içinde barındırıyor. O rotalarda Batman’da, Cizre’de işlenen cinayetler, Urfa, Antep, Adana, Mersin, Adıyaman’da yaşananlar yer alıyor. Kitapta aynı zamanda ırkçı-faşist unsurlar da önemli yer tutuyor. Zaten mürit ile bu unsurlar arasında yaşananlar da bizi hikayenin sonuna doğru götürüyor.

“Herkesin birbirinin avı olduğu zamanlardan geçiyoruz.”