Google Play Store
App Store

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın Aralık verilerine göre, gıda fiyatlarında son iki yıllık artış yüzde 670 olarak ifade ediliyor. Bu koşullarda açlık ve yoksulluk artıyor demek yetersiz kalıyor. Açlık ve yoksulluk yeni normal haline gelmiş durumda. Elbette gıda enflasyonu tarım-gıda politikalarından bağımsız değil, onların bir sonucu. Açlık ve yoksulluk ithalat ve ihracata dayalı, girdiden itibaren dışa bağımlı şirket tarımının; tarım arazilerini madene, enerji yatırımlarına, turizme, kentleşmeye açmanın; üreticiye yeterli destek sunmamanın birer sonucu.

Hal böyleyken hükümetin bir tür aciliyet içinde çözüm aramakla meşgul olacağını varsayabilirsiniz. Ama yok, aynı tas aynı hamam. Her yeni karar küçük üreticiden alıyor, büyük şirketlere veriyor. Ne limon üreticisi memnun ne fındık ne üzüm ne süt... Girdiden pazar erişimine hepsi piyasaya mahkum, hepsi zorda. Bunlar yetmezmiş gibi bir de sürekli değişen yönetmeliklere, kanunlarla bocalanıyor.

∗∗∗

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde üzüm ve şarap üreticilerine yönelik tebliğ de bunlardan biri oldu. Üreticinin kökünü kazıma niyeti yeni bir şekle büründü. Şekil yeni ama sistem eski, eski şarabı yeni tuluma koyma misali diyelim. 1 Ocak’ta uygulanmaya başlanacak plana göre Tarım ve Orman Bakanlığı “Tütün, tütün mamülleri, makaron, yaprak sigara kağıdı, sigara filtresi, alkol ve alkollü içkilerin üretim ve/veya ticareti faaliyetlerinde bulunanlardan teminat alınması” konulu tebliğiyle alkollü içki üreticilerinden “ileride doğacak vergilerini ödemelerini teminat altına almak için” birer teminat mektubu istemeye karar verdi.

Teminat fermente alkollü içki ana kategorisinde 20 bin litre kapasiteye kadar 5 milyon; 300 bin litre kapasiteye kadar 10 milyon; 300 bin litre üzerinde ise 30 milyon lira olacak. Yüksek alkollü içkileri üreten ya da ithal edenlerden de kapasiteye bakılmaksızın 50 milyon liralık teminat mektubu alınacak. Bu miktarlar her sene yeniden belirlenecek ve bu koşuları karşılamayan üreticilerin üretim izinleri iptal edilecek. Bu düzenleme özetle iktidarın siyasal İslamcı neoliberal programının tarıma yansıması niteliğini taşıyor.

Uygulamadan en çok etkileneceklerin başında küçük ve orta ölçekli üzüm ve şarap üreticileri geliyor. Üzüm üreticileriyle başlayalım. Üreticilerin kendi ürettikleri üzümü şarap haline getirip satması, bandrol vb uygulamalar gereği zaten oldukça zordu. Vergi borcu olmayan bandrol alabiliyordu. Bu anlamda teminat mektubunun gerekçesi boşa düşüyor ve arkasında başka bir amaç olduğu gün yüzüne çıkıyor.

∗∗∗

Üreticilerin üzümü bekletme şansları da olmadığı için şarap fabrikalarının dayattıkları fiyatlara boyun eğmek zorunda kalıyorlardı. Şimdi bu düzenlemeyle birlikte üreticiler tümüyle seçeneksiz bırakılacak. Bu fabrikalar üretici üzerinde daha çok baskı kurabilecek ve yüksek maliyet, düşük satış fiyatı kıskacında emek sömürüsü ve yoksullaşma artacak. Geçimlik bir tarımsal faaliyet olmaktan zaten uzaklaşan; JES’lerle, maden ve enerji yatırımlarıyla bitirilmek istenen üzümcülük, bağcılık mutlak işçiliğe dönüşecek.

Bu plan bandrollü üretim yapan küçük ve orta ölçekli şarap üreticilerinin de sonuna işaret ediyor. Sadece birkaç bin litre şarap yapan yerli üreticilerinin bu yüksek meblağlarla baş etmeleri mümkün görünmüyor. Büyük şirketlerden bağımsız üretimi tamamen ortadan kaldıracak bu uygulamanın kazananı da elbette halihazırda yüksek sermayeli şirketler olacak. Üzüm ve bağcılık yatırımlık bir işe dönüşürken şarapçılıkta tekelci bir yapılaşmanın yolu açılacak.

Tüm bunlar tüketiciye de zam olarak yansıyacak. Bu düzenleme son dönemde yaygınlaşmakta olan butik bira üretimine de ket vuracaktır. Siyasal islamcı yanı da böylece tamamlanacak. Sadece satış fiyatlarındaki zamla da değil, bu alandaki alternatif üretim ve dağıtım ağlarına; bu çerçevede oluşmakta olan kültürel ortama da zarar verecek. Bu sebeplerle düzenleme iptal edilmeli. Alkollü içki üretimi büyük şirketlere teslim edilmemeli. Üzüm fiyatı belirlemede üreticilerin örgütleri pazarlık masasına oturmalı. Bakanlık bu konuda yasal düzenleme yapmalı. Bakanlık şaraplık üzüm üreten üreticilerin üzümlerini işleyip satmalarını zorlaştırmak yerine kolaylaştırmalı, teşvikler vermeli.