Google Play Store
App Store
Sercan Meriç

Sercan Meriç

sercanmeric@birgun.net

AKP iktidarı İBB’yi yeniden kazanmak adına tüm kozlarını oynuyor. BirGün Muhabiri Arı, İBB Hukuk Müşaviri Avukat Sönmez ve Siyaset Bilimci Özkan ile Erdoğan’ın İstanbul inadının perde arkasında yaşananları konuştuk.

Sercan MERİÇ

Yerel seçimlere son 6 gün kala AKP iktidarının en büyük hedefi İstanbul’u kazanmak. 2019 yerel seçimlerine dek 25 yıl boyunca İstanbul’u elinde tutan Saray rejiminin hedefi ise yarım bıraktığı rant çarkını devam ettirebilmek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait kamu arazilerini tarikat ve cemaatlere tahsis etmesiyle bilinen AKP’nin İstanbul’u kazanma ihtimaline karşı neler yapabileceği, son 5 yıl boyunca ise İBB’nin yaşadığı engeller BirGün TV’nin Bir Bakışta programında ele alındı.

BirGün Muhabiri İsmail Arı, İBB 1. Hukuk Müşaviri Avukat Eren Sönmez ve Siyaset Bilimci Doç. Dr. Behlül Özkan, Erdoğan’ın İstanbul inadının perde arkasını ve İstanbul’un yıllarca nasıl peşkeş çekildiğini BirGün TV’ye anlattı.

∗∗∗

ERDOĞAN’IN SEÇİM OYUNU

Doç. Dr. Behlül ÖZKAN - Siyaset Bilimci

İmamoğlu’nun seçimlere Erdoğan karşıtlığı üzerinden kutuplaşmış muhalif seçmen üzerinden oldukça güçlü girdiğini görüyoruz. 2023 Mayıs seçimlerinde AKP çok kutuplaştırıcı bir söylem kullandı. Benzer bir kutuplaştırıcı dili İstanbul üzerinde kullanmadığını görüyoruz. Bunun sebebi ise İstanbul’da muhalif seçmenin çoğunlukta olması. AKP 2024 seçimlerinde eğer muhalif seçmeni kutuplaştırırsa bunlar yüzde 49-50 gibi bir oranla İmamoğlu’na verecekler. Dolayısıyla AKP farklı bir taktik uyguluyor.

Behlül ÖZKAN

Muhalefet kendi tabanını konsolide etmek için ısrarla mesela Murat Kurum üzerinden değil Erdoğan üzerinden kampanyasını yürütüyor. Erdoğan 81 vilayetten 70’ini almayı planlıyordu. Eğer Kılıçdaroğlu CHP’nin başında kalabilseydi zaten Erdoğan’ın bu oyun planı tutacaktı. AKP’nin oyları yüzde 34-35’e düşmüş durumda ve bu 2002 yılından beri en düşük oran.

∗∗∗

AMAÇLARI RANTI SÜRDÜRMEK

İsmail ARI - BirGün Muhabiri

İBB'nin 2024 bütçesinin 510 milyar lira. Birçok bakanlıktan kamu kurumundan kat ve kat fazla parayı İBB yönetiyor. Belediyelerin iki önemli rant aracı var: Birincisi ihaleler, ikincisi imar planları ve İBB'nin ihalelerini düşünün. İSKİ’nin milyarlarca liralık ihaleleri, metro ihaleleri milyarlarca lira değerinde ve hepsi de yandaş inşaat şirketlerin bu ihaleleri almak için birbirini yediği projeler. Bir diğeri imar planları… Kişiye özel, şirkete özel imar izinleriyle imar rantı yaratılıyor. İstanbul'un her tarafında bunun örnekleri var. İmar kıyağı sağlanan şirketler hep tanıdık bir avuç şirket.

İsmail ARI

AKP döneminde Ensar Vakfı, TÜRGEV, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti gibi kimi cemaatlerin ve tarikatların vakıfları ile dernekleri hepsine bina tahsis etmişler. Bazen bu binalar İBB’nin mülkiyetinde olmuş, bazen de kiralamışlar kirasını İBB ödemiş. Ne istedilerse vermişler. Eğer Murat Kurum kazanırsa çok büyük bir ihale trafiğini tekrar yönetme şansına kavuşacak ve ikincisi vakıflara para akıtmaya devam edecekler. Bakanlık eliyle birçok yeri yapılaşmayı açıyorlar ancak birçok yerin imar planı İBB'nin itirazıyla iptal ediliyor. Rant çarkına çomak sokan bir İBB var. İktidar kimse bu rant çarkına çomak soksun istemiyor. Bu nedenle İBB’ye bu kadar önem veriyorlar.

∗∗∗

2019’DA DENGELER DEĞİŞTİ

Av. Eren SÖNMEZ - İBB 1. Hukuk Müşaviri

2019’da İstanbul’da, büyükşehir belediye başkanıyla belediye meclisinin farklı partilerden oluşturduğu bir durum oluştu. Bu denge yepyeni bir durum yarattı. Belediye meclislerinde merkezi idarenin siyasi anlayışı egemenken belediye başkanı yürütme muhalefet partilerinin önüne geçti. Bu da ciddi anlamda hukuki noktada temel belediyecilik faaliyetlerini yapmamıza engel olacak şekilde sorunlar yaşamamıza vesile oldu.

Eren SÖNMEZ

Bunların ilki belediye şirketleri ki İstanbul’da 30 belediye şirketi vardır bunlar da belediyecilik faaliyetleri noktasında temel belediyecilik faaliyetlerini yürüten İSPARK, BELTUR veya İSKİ, İTT gibi kamu kurum olmasına rağmen hızlı çalışan eskiye dayanan köklü kurumlar bunlar. Aynı zamanda yine belediye şirketi olarak İGDAŞ gibi gerçekten birçok Türkiye’deki il ve ilçe belediyesinden bile büyük faaliyet gösteren bütçelere sahip kurumlar. Fakat Ticaret Bakanlığı ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın müşterek bir genelgesiyle kanunla belediye başkanına verilmiş olan belediye şirketlerinin yönetici atama yetkisini  ‘belediye meclisi atayabilir’ diyerek elinden aldı. Bu konuda dava hâlâ devam ediyor.