Parlamenter sistem tartışmaları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır” sözleri, demokrasi arayışında ‘anayasa siyaseti’ tartışmasını gündeme getirdi (Seçimler-4). “İnsan haklarına dayanan demokrasi ve devlet’i yadsıyan, toplumsal ve siyasal ayrışmayı derinleştiren bu anlayış, monokrasi ve demokrasi  karşıtlığını bir kez daha gün ışığına çıkardı.

Anayasa yerine tek kişi tercihlerini öne çıkaran yönetim (monokrasi) yanlılarının söylemi ve ümmetçi toplum için seferberliği, demokrasi savunucularının söylem ve eylem tutarlılığı ile dayanışmasını yaşamsal kılmakta.

DOĞRU BİLGİ VE DİL

İstikşafi, iltisak vb AKP klasiği deyimler, toplumsal dokuyu zedelemeye yönelik. Bunlar arasında yer alan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi (CBHS) ile amaçlanan, demokratik hukuk devleti ile bağdaşmayan 2017 kurgusunu perdelemek. 

Bu kurgu için öğreti, delegasyoncu demokrasi, otoriter başkanlık, sultanizm, hiper başkanlık, neo-patrimonyal çıkar ağı vb nitelemeler yapar. Parti Başkanlığı Yoluyla Devlet Başkanlığı ve Yürütme (PBDBY) ise, Anayasa’ya karşın uygulamada eklemlenen parti başkanlığını da yansıtıyor.

Bu de facto (fiili) yönetim, anayasa ihlallerini sürekli kılarken, kullanılan dil bakımından, 2017 Anayasa kurgusu karşıtlarını bile tuzağa düşüren bir dezenformasyon ağı kurdu. İşte doğru sanılan, ama yanlış olan birkaç kavram:

Başkanlık:  2017’de kaldırılan parlamenter rejim  yerine  başkanlık değil,  “tek kişi yönetimi” öngörüldü. Zira başkanlık, yasama ve yürütmenin, oluşum ve işleyiş ile sona erme bakımından birbirinden ayrı ve yargının bağımsız olduğu çoğulcu bir siyasal sistemdir.

Bakanlar Kurulu ve kabine: Anayasa’da kurul halinde bir siyasal birim yok. Bu toplantılara katılanlar veya yazılı bir gündemin olup olmadığı belli olmadığı gibi kabine adı altında yapılan fiili toplantılarda karar alma yetkisi de yok.

Siyasal karar düzeneği: Kararları tek kişi alıyor. Bunlar, Cumhurbaşkanı kararları ve kararnamesi dâhil gerekçesiz ve öngörülebilir değil. Karar düzeneği yok.

Siyasal sorumluluk: “Tek kişi projesi” olarak 2017 Anayasa değişikliği, hiçbir siyasal sorumluluk kuralı öngörmüyor. Cumhurbaşkanı ve yardımcısı ile bakanların görev suçları nedeniyle yalnızca cezai sorumlulukları var,  

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’: Parti genel başkanlığı yoluyla yürütmeye ilişkin bütün yetkileri ve Devleti temsil yetkilerini aynı kişide birleştiren “tek kişi yönetim” kurgusu ve uygulanışı, Cumhurbaşkanı, hükümet ve sistem kavramlarını dışlamakta.

Parti başkanlığı istismarı: Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlık andı ve Devlet başkanı sıfatı, parti genel başkanlığı ile bağdaşmamakta.

Olmayan kurum, kural ve kavramları varmış gibi göstermek, PBDBY’i meşrulaştırıcı bir işlev gördüğü için sakıncalı. Şu halde ilkin kullanılan dile özen gösterilmeli; doğru söylem, tutarlı eylem ile sürdürülmeli.

TUTARLI EYLEM

Milletvekilleri arasında yaygın olan ‘siyaset başka, Anayasa başka’ deyişi, ‘demokrasi başka, hukuk başka’ anlamına gelir. Bu nedenle, nasıl ki ‘hukuk yoluyla demokrasi’ (Venedik Komisyonu’nun resmi adı) kullanımı yaygın ise, ‘Anayasaya saygılı siyaset’ de, Anayasa andı gereği. Bu nedenle, anayasal demokrasi savunucusu siyasetçilerin tutarlılığı ve inandırıcılığı, söylem, eylem ve işlemlerinde anayasaya saygılı olmaları ile doğru orantılıdır.

Özetle; nitelikli yasama süreci işletilmeden anayasal demokrasi ereğinde inandırıcı olunamaz. Doğru söylem, eylem ve işlemlerinde tutarlılık, tek kişi yönetimini aşma amacının zorunlu araçlarıdır.

Söylem ve eylem tutarlılığı, dayanışma sürecine dönüştürülmeli.

ACİL DAYANIŞMA 

Tartışmaya anayasacılar ve siyaset bilimcileri öncülük etmeli. Başta siyasal partiler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve demokratik kitle kuruluşları, doğru bilgi temelinde tutarlı eylem ve işlem için dayanışma seferberliği başlatmalı.

Millet ittifakı ile Emek ve Özgürlük ittifakı bileşeni siyasal partiler tarihsel sınavda.

Güncel olarak, ülkesel ve toplumsal barış yolunda fikrin bedeli bedenle ödetilen Milletvekili Can Atalay ve Gazeteci Merdan Yanardağ, yurtseverleri daha uyanık kılmalı.

Nice bayramlara…