Dünya yapay zekâyı, yapay zekâyla üretilen sanat eserlerini ve bunlar için telif haklarını konuşurken, bizler hâlâ cafe-bar-lokantaları, radyo ve televizyonları çaldıkları eserler için telif ödemeye ikna etmeye çalışıyoruz.

Yapay zekâ ve eser kavramı
Fotoğraf: Freepik

Bilmem aynı fikirde misiniz ama dünya acayip bir yere gidiyor. Bir yanda teknolojinin sınırsız olanakları ve bu sayede bilgiye erişimin kolaylaşması için çalışanlar. Diğer yanda aynı teknolojiyi kullanıp ama cehaleti, bilgisizliği savunarak kendi düşüncelerini tek doğruymuş gibi topluma zorla kabul ettirmeye çalışanlar.

Dünya artık yapay zekâyı, yapay zekâyla üretilen sanat eserlerini ve bunlar için telif haklarını konuşurken, bizler hâlâ cafe-bar-lokantaları, radyo ve televizyonları çaldıkları eserler için telif ödemeye ikna etmeye çalışıyoruz. Hiç unutmuyorum yıllar önce Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde görüşülen bir davada hâkim umumi mahalde meslek birliklerinden izin almadan -lisanssız bir şekilde- repertuarımızı kullandığı için dava açtığımız bir kafeyi haklı bulup, bizlere “adam 10 lira verip cd’yi satın almış daha ne istiyorsunuz?” diye sormuştu. Bizler ise efendim arkadaşımız cd’yi satın aldı, içindeki fikri mülkiyeti değil demiştik. Neyse.

Geçen gün gazeteden sevgili İlker Yaşar ile konuşurken o aklıma soktu yapay zekâ ve telif ile ilgili bir yazı kaleme almayı. Doğruyu söylemem gerekirse çok da hâkim değilim bu konuya ama biraz araştırınca, telifin de mantığını bilince -belki de meraklısı için- okuyacaklarınız çıktı ortaya.

Bir defa bir telif hakkından söz edebilmemiz için öncelikle eserden söz etmemiz gerekiyor. Nedir eserin tanımı?

“Sahibinin kişisel özelliklerini taşıyan, ilmi, edebi, musiki alanlarında yahut güzel sanatlar ve sinema alanlarında bulunan her türlü fikri ve sanatsal ürünlere eser denir.”

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli kavram kişisel özellikler denilen hususiyet kavramı. Bu eser sahipleri için de geçerli icracı sanatçılar için de. Peki yapay zekâ nedir?

“Yapay zekâ, insan beyninin gösterdiği düşünme ve öğrenme yeteneğini taklit etme amacıyla tasarlanarak ve geliştirilen bir teknolojidir.”

Yapay zekâ, büyük ölçekli verileri akıllı algoritmalar ve yinelemeli işlemleme ile birleştirerek çalışır. O zaman yapay zekâ ile üretilen eser yerine, yapay zekâ yardımıyla üretilen eser demek daha doğru. Ve bu durumda bir hususiyetten söz etmek zor görünüyor, dolayısıyla da bu bağlamda bir eserden de söz etmek mümkün değil. Ülkemizdeki hukuksal duruma bakarsak,

“Türk hukukunda, Yargıtay içtihatları uyarınca gerçek kişiler dışındaki varlıkların FSEK anlamında eser ortaya koymasının mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Bu kapsamda, yapay zekâlar tarafından üretilen ürünlerin de eser olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.”

Birçok ülkede, eserlerin telif hakları, yalnızca insanlar tarafından oluşturulabileceğine dayalı olarak belirlenir. Ancak, yapay zekâ tarafından oluşturulan eserlerin giderek artması, bu kuralın değişebileceği ve yapay zekâ tarafından oluşturulan eserlerin de telif hakkına sahip olabileceği konularının tartışılmasına neden olmuştur.*

Zira bizde durum böyle ama bazı ülkeler, yapay zekâ sistemleri tarafından oluşturulan sanat ve tasarım eserlerine, insanlar tarafından yapılan eserlere benzer şekilde telif hakkı veriyor. Bu durum -ne yazık ki- yapay zekâ sistemlerinin insanlar gibi eserler üretebildiğini ve eserin oluşumunda bu sistemlerin etkin rol oynadığını gösteriyor.

Ama ben hâlâ yapay zekânın ürettiği bir şarkıya eser demeye hazır değilim. Bizler o verileri girmesek -nota, akor, armoni, ritim- ortaya nasıl bir şarkı çıkardı?

Yapay zekâ ile oluşturulan sanat eserleri, sanatçıların kullandığı veriler ve algoritmalar sayesinde oluşur.

Yani demek istediğim bizlerin girdiği veriler ile yapay zekânın hiçbir fikir, duygu ve özgünlük katmadan yapacağı müzikal ürün senfoni bile olsa eser olmayacaktır.

Başka hukuksal bir boşluktan daha söz edeyim. Yapay zekânın ürettiği bir eserin -hâlâ zorlanıyorum eser demeye- başka bir kişinin telif hakkını ihlal etmesi durumunda kime dava açılacaktır?

Yapay zekâ suçlu görüldüğü takdirde yapay zekâ bu tazminatı nasıl karşılayacaktır?

Yani kısacası yapay zekâ ve telif hakları konusu hâlâ belirsiz.

Bu arada Avrupa Şampiyonu olan Voleybol Kadın Takımımızı kutluyor. Ve de onları tarifeli uçakla Türkiye’ye getiren zihniyete de acil şifalar diliyorum…

Kalın sağlıcakla…

*Dergi park Akademik/Hakkari Review/Mehmet Akif Özdal