Nurcan Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net

“Diğer” ve “sınıflandırmaya girmeyen” ismiyle bütçeye yerleştirilen harcamalar, ekonomide adeta yeni bir karadelik açtı. Özellikle bazı kalemlerde bu karanlık harcamalar, esas harcamanın ile büyüklüğünü aşıyor.

Yeni karadelik 'diğer harcamalar'
Bütçede karadelikler açılırken halk ucuz gıda kuyruklarına giriyor. (Fotoğraf: DHA)

Son Orta Vadeli Program da öncekiler gibi yine “tasarruf, kamu harcamalarını disipline etme” vurgusuyla yayımlandı. Kendinden öncekiler gibi kağıt üzerinde kalmaya mahkûm bu vaadin hayata geçmeyeceğimi öngörmek ne kötümserlik ne de iktidara muhalefet…

AKP’li yıllarda kamu kaynaklarının kullanımı her zaman  “şaibe, rant, belli çevreleri fonlama, israf” sözcükleri ile birlikte anıldı. Oysa halk adına harcama yetkisi kullananların öncelikle gözardı etmemesi gereken iki temel kural var:  “Şeffaflık ve hesap verme” zorunluluğu… Ancak iktidar hem harcamalarını örtmek hem de hesap vermemek için yerleşik kuralları zorlayan yeni yöntemler buldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından her ayın 15’inci günü açıklanan Merkezi Yönetim Bütçe İstatistikleri’nin satır araları iktidarın kamu kaynaklarını harcama konusundaki kötü alışkanlıklarının izlerini arayanlar için rehber niteliğinde. Harcamalardaki isabetsizlik, israf, verimsiz kullanımı rakamlardaki değişimlere bakarak bulmak mümkün.  Bir de resmi ismi “gizli hizmet giderleri” olan ancak “örtülü ödenek” olarak bilinen ve herkesin ezberlediği gibi “Cumhurbaşkanı tarafından hesabı verilmeden kullanılan” kalem var. Cumhurbaşkanlarının güvenlik başta olmak üzere öngörülmeyen ya da kamuya açıklanmadan yapılması gereken harcamaları için bütçeye konulan bir ödenek. Recep Tayyip Erdoğan seçilinceye kadar bu ödenek başbakanların kullanımındaydı. Bu ödeneğin kötü kullanımının en çarpıcı örneği Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde kamuoyunun gözleri önüne serildi ilk kez. Selçuk Parsadan isimli dolandırıcının “Saf bayan” dediği Çiller’den kendisini emekli Orgeneral Necdet Öztorun olarak tanıtarak milyarlar aldığı ortaya çıktı.

Önceli olan Başbakan ya da Cumhurbaşkanlarının tersine Erdoğan’lı yıllarda örtülü ödenek dev rakamlara ulaştı. Temmuz 2023 itibarıyla 2.8 milyar TL’nin kullanıldığını rakamlar gösterdi.

ÖRTMENİN YENİ ŞEKLİ

Ancak bütçeye 2021 yılında “Diğer” ve “Sınıflandırmaya girmeyen” ismiyle yerleştirilen bir kalem var ki buradan yapılan harcamaların toplamı yüzlerce milyar TL’ye ulaşıyor. Örtülü ödenek kadar dikkati çekmeyen yeni bir kara delik. Bazı kalemlerde bu karanlık harcamalar esas harcamanın da büyüklüğünü aşıyor.

Son olarak Ağustos ayının 15’inci günü açıklanan yedi aylık bütçe giderlerine bakıldığında Ocak-Temmuz döneminde 300 milyar TL’yi geçen bu harcamaların adresini görmek mümkün değil.  7 ayda 169,2 milyar TL’ye ulaşan ve bütçenin en büyük israf kalemlerinden biri olan mal ve hizmet alımları içindeki bu harcamaların tutarı 30 milyar TL’ye yaklaştı.

Diğer Hazine Yardımları başlığı altında yer alan ve TOKİ’den İşsizlik Sigortası Fonu’na kadar 16 kamu kurumuna yapılan yardımların yedi aylık büyüklüğü 84.7 milyar TL olarak açıklandı. Bu ödenek kaleminin içindeki 35.5 milyar TL için ise “Sınıflandırmaya girmeyen” denilmekle yetinildi.

“Hane halkı ve işletmelere yapılan transferler” kalemi kamu kaynaklarını oya tahvil etmekten çekinmediği bilinen iktidarın seçim öncesi bonkörlüğü sayesinde 39,8 milyar liraya ulaştı. Sadece bunun altında yer alan “Hane halkı ve işletmelere yapılan diğer transferler” bölümünün içinde yer alan bir başka “Diğer” de yer alan tutar 39,4 milyar TL oldu.

ADRES KİM?

47,3 milyar TL’lik müteahhitlik giderlerinin altında gemiden metroya, okuldan yüzer tersaneye kadar tüm inşaat faaliyetlerine yapılan ödemeler sıralandı. Ancak yine de 8,7 milyar TL’lik adresi açıklanmayan bir harcama yapıldı.  44.4 milyar TL’lik “Diğer Kurum, İşletme ve Hane Halkına Yapılan Sermaye Transferi” bilgisi istatistiklerde yer aldı. 28 satırda kurumların ismi yer aldı ama 38.2 milyar TL yine açıklanmayan bir yere “Diğer” adı altında gitti.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün, yurttaşların 11 bin liralık asgari ücretle, 7 bin 500 TL’yi bulmayan emekli maaşları ile yaşam mücadelesi verdiği bir ülkede bu milyarların nereye aktarıldığını sormamak mümkün değil… “Örtülü ödenek”, belli çevrelere verimsiz ve pahalı yatırımlar için aktarılan milyarlar yetmeyip sadece bir yılın 7 ayında 300 milyar TL’ye ulaşan bu harcama kaleminin adresi kim ya da kimler?

NOT: Ankara Notları’na kısa bir ara... 20 Eylül Çarşamba görüşmek dileğiyle.