Sokakta paradigma değişiyor. Şiddetin dönem dönem artıp azaldığı oldu ancak uyuşturucu çetelerinin polise uzun namlulu silahlarla ateş açmasına, memleket “alışkın” değil. Bu yöntem daha çok, suçla anılan bazı Güney Amerika ülkelerinde olağan karşılanan ve suç örgütlerinin kaydettiği aşamayı gösteren bir saldırı çeşidi. 

Geçen hafta İstanbul, Kağıthane’de yaşananlar, organize suçun nereye evrildiğini görmek açısından korkutucuydu. 

İhbar üzerine Kağıthane’de bir eve giden üç polis memurundan ikisi, açılan ateşle ağır yaralandı. Polis memuru Hakan Telli kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olay yerinde çekilen görüntülerde polisler, Telli’nin göğsünden yaralandığını söylüyor, yani çelik yelek bile giymemişti. Muhtemelen o gün bir “baskın” planlamamışlardı, evden ateş açılacağı da beklenmiyordu… Bu da normal çünkü Türkiye’de organize suç çetelerinin polisle çatışması, sık rastlanan bir durum değil(di). 

ORGANİZE SUÇ 

Ama artık bildiklerimizin, gördüklerimize yetmediği bir zamandayız. 

Yine geçen hafta olaylı bir seçim atlatan Ekvador da 5-6 yıl öncesine kadar herhangi bir Orta Avrupa ülkesi kadar sakin ve olaysızdı. 

Kazanacağı öngörülen başkan adayı Fernando Villavicencio seçimden hemen önce başından vurularak öldürüldü. Olay yerinde 40 mermi kovanı bulundu. Ardından da kongre üyesi Pedro Briones suikasta kurban gitti. Diğer adaylar seçim gezilerine çelik yelekle devam etti. 

Aslında bir gazeteci olan Villavicencio’nun en büyük vaadi organize suçla mücadeleydi. 

Onu öldüren de organize suç oldu: Meksikalı büyük karteller Sinaloa ve Jalisco ile bağlantılı uyuşturucu çetesi Los Lobos suikastı üstlendi. 

EKONOMİK KRİZ 

“2005 ve 2015 yılları arasında, Ekvador olağanüstü bir dönüşüme tanık oldu; milyonlarca insan yoksulluktan kurtuldu ve solcu Başkan Rafael Correa’nın politikalarıyla ülkenin petrol geliri, eğitim, sağlık ve diğer sosyal alanlara akıtıldı. Temizlikçiler ve duvar ustaları birdenbire çocuklarının liseyi bitirebileceklerine, meslek sahibi olabileceklerine ve ebeveynlerininkinden tamamen farklı hayatlar yaşayabileceklerine inandılar. Bugün aynı Ekvadorlular mahallelerinin suç, uyuşturucu ve şiddet yüzünden nasıl çürüdüğüne tanık oluyor. Toplum, ekonomik krizin gençleri suça ittiğini düşünüyor.” 

New York Times’tan Julie Turkewitz, ülkeyle ilgili yazısında, her şeyin çok hızla tepetaklak gittiğini böyle özetledi. 

KOKAİN TALEBİ 

Bugünkü durumu da şöyle anlattı: “Bir yılda 210 ton uyuşturucu ele geçirildi, bu bir rekor. Geçen yıl en az 4 bin 500 cinayet işlendi, bu da bir rekor. Çocuklar çetelerce ‘askere alınıyor’. Cezaevleri suç merkezi. Mahalleleri suç örgütleri kontrol ediyor. Ve tüm bu kaos, küresel uyuşturucu işinde bol miktarda deneyime sahip, güçlü yabancılar tarafından finanse ediliyor. Güney Amerika’nın batı ucundaki Ekvador, Meksika’dan Arnavutluk’a uzanan büyük kartellerin, gücünü hapishaneler ve sokak çeteleriyle birleştirerek ülkenin yakın tarihinde benzeri olmayan bir şiddet dalgasına maruz bırakmasıyla, sadece birkaç yıl içinde uyuşturucu ticaretinin ‘altına hücum’ eyaleti haline geldi. Bu kargaşayı körükleyen, dünyanın artan kokain talebiydi.” 

SEVKİYAT ROTASI 

Washington Post’tan Matthew Bristow ve Stephan Kueffner, ülkenin çok kısa sürede bu hale gelmesinin sebebi olarak, uyuşturucu rotalarındaki öneminin artmasını gösterdi: “Ekvador limanlarının ABD ve Avrupa’ya uyuşturucu sevkiyatında artan önemi, karteller kaçakçılık yollarının kontrolü için savaşırken, ülkedeki cinayet oranının son beş yılda yüzde 300’den fazla artmasına neden oldu.” 

El Pais’ten F. Manetto da Meksikalı suç örgütleri bölge savaşı başlattığından beri, Ekvador’un derin bir güvenlik krizine boğulduğunu yazdı: “COVID-19 salgını sırasında kötüleşen durum, büyük ölçüde Meksika kartelleri arasındaki uyuşturucu kaçakçılığı rotalarına ilişkin anlaşmazlıktan kaynaklandı.” 

Ekvadorluların hayatı birkaç yılda dramatik şekilde değişti. VICE World News’a göre, Ekvador polisi artık en az 30 kişilik gruplarla dolaşabiliyor: “Uyuşturucu kaçakçıları, çete üyelerini, nasıl insan öldürüleceğini öğrenmeleri için kartellerin finanse ettiği eğitim kamplarına gönderiyor.” 

Ekvador, işlerin ne kadar kısa sürede yokuş aşağı gittiğini gösteren bir örnek olarak önümüzde duruyor.