Arsenal: Unutulması gereken zamanlar

“Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın” demiş dizelerinde Cemal Süreya, muhtemel unutulması gereken bir sezonun yarısını geride bıraktığımız zamanlarda Arsenal’i en iyi anlatan. Bu yazının yazıldığı saatlerde ligde 13. sırada, küme düşme potasının sadece dört puan üzerindeler. Son 12 maçtan sadece 9 puan çıkarırken, 5 maçta sahadan yenik ayrıldılar. Ekim başında evlerinde Bournemouth karşısında tek golle kazandıkları maçtan beri ligde maç kazanamadılar. Tüm kupalarda 1959 senesinden beri ilk kez evlerinde arka arkaya dört maç kaybettiler. Böylesine kötü bir sezonu en son 1975-76’da yaşamışlar, o sezon ligi 17. sırada bitirdiklerini, küme düşmekten kıl payıyla kurtulduklarını hatırlatalım…

Emery’nin yerine gelen 37 yaşındaki Mikel Arteta 2011-16 arasında takımın formasını giydi, kaptanlığını yaptı. Manchester City’de Pep Guardiola’nın yardımcılığını yaptığı zamanlarda futbol dâhisinden çok şey öğrenmiştir şüphesiz ama kulübün sıkıntısı sanırım Emirates Stadı’ndan çok daha uzaklarda. Stan Kroenke adını duymamış olabilirsiniz, anlatalım hikâyesini kalemimiz ve bilgimiz yettiğince. 72 yaşındaki Amerikalı iş adamı 1999’da kurduğu “Kroenke Sports & Entertainment” adını taşıyan şirketin sahibi. 8,3 milyar sterlinlik mal varlığıyla Forbes dergisinin 2018 senesinde yayınladığı zenginler listesinin 183. sırasında. 2011 senesinde Arsenal’in %62,89 hissesini satın alıyor, 2018’in yazında kulübün diğer büyük hissedarı Rus iş adamı Alisher Usmanov’a 550 milyon sterlin ödeyerek geri kalan hisselerin de sahibi olurken kulübün kontrolünü tek hissedar olarak ele geçiriyordu. Sahibi olduğu şirketlerden bazıları Los Angeles Rams, NBA’den Denver Nuggets, Colorado Avalanche, MLS kulübü Colorado Rapids... Ancak hiçbiri oynadıkları liglerin başat takımlarından değil ve Kroenke döneminde hiçbirinin şampiyonluğu bulunmuyor. Colorado Rapids 2017-18 sezonunda 11 takımlı Major League Soccer (MLS) ligini 10. sırada tamamladı. Amerika Hokey Ligindeki Avalanche’ı 2000 senesinde satın aldığında takım ligin en iyilerindenmiş, sonrasında düşüşe geçmişler. Arsenal’in idaresini 1980 doğumlu kendisi gibi iş adamı oğluna bırakmış. Amerika’nın Missouri eyaletinde yaşıyor ve rivayet o ki Emirates Stadı’nda hiç maç izlememiş! 2016 senesinde Evening Standard gazetesine verdiği röportajda Arsenal’i kupa kazanmak için satın almadığını, Manchester City ve Chelsea ile kıyaslandığında Arsenal’in parasal gücünün rakiplerinin çok altında olduğunu vurguluyor. Arsenal taraftarları arasında sevilmemesinin nedenini anlamışsınızdır sanırım…

Yeni senenin ilk gününde Arsenal evinde Manchester United karşısında. Yeni sene için temennimi şairin cümlesiyle özetleyeyim bu vesileyle: “Hiçbir şey getirme yeni yıl, sevdiklerimi götürme yeter!” Maça dönersek, Manchester United karşısında son altı maçın sadece birini kazandı Arsenal, yükselişteki rakipleri karşısında işleri zor. 4-2-3-1 dizilişinde başlıyorlar maça, golcüleri Lacazette’nin arkasında Pepe, Özil, Aubameyang. Manchester United’da Pogba sakatlığı nedeniyle kadroda yer almıyor. Henüz ilk dakikada uzaklardan Rashford ile kaleyi yokluyor misafir takım, ilk bölümde orta sahada kaptıkları toplarda dikine rakip kaleye gidiyorlar. 6. dakikada öne geçiyor geçiyor Arsenal, soldan Kolasinac’ın ceza sahasına kestiği topu tek vuruşta ağlara gönderen Pepe. Mesut Özil’in sağdan kullandığı kornerde topu uzaklaştıramayan United savunması, son dokunan savunmadan gelen Sokratis oluyor. Topa yüzde 59 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi yedi kez yokladığı devreyi iki farkla önde kapatıyor Arsenal.

2. devreye hücumda çoğalarak başlıyor misafir takım ama iyi kapanıyor Arsenal. Savunmadan kaptıkları toplarda Pepe ve Aubameyang ila çabuk çıkıyorlar, kalabalık rakip savunma karşısında misafir takım uzaklardan vuruşlarla gol arıyor. 60’ta gole yaklaşıyorlar, Pereira’nın vuruşunda direkler gole izin vermiyor. 60 bin 328 taraftarın önünde United topa daha çok sahip olduğu devrede Arsenal savunmasını aşamayınca sahadan puansız ayrılıyor. Arsenal’e gelince, çok uzun zamandan sonra bir maçta kalesinde gol görmedi ama ligde bulunduğu konum unutulması gereken sezonu anlatıyor…