Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2017 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere 6 Aralık’ta toplanacak. Doğrudan 6,5 milyon işçiyi ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri uzun yıllar boyunca yüzdelik artışların tartışıldığı, çoğunlukla işveren ve hükümet temsilcilerinin ortaklığı ile sonuçlanan bir içeriğe sahip oldu.

Asgari ücret tespit komisyonu 15 kişiden oluşuyor. İşverenler 5, hükümet 5, işçiler 5 kişi ile bu komisyonda yer alıyor. İşçi temsilcilerinin hepsi TÜRK-İŞ konfederasyonu tarafından belirleniyor. Bu kişiler konfederasyon uzmanları ve yöneticilerinden oluşuyor.

Asgari ücret tespit komisyonu geçtiğimiz yıla kadar, enflasyon hedefi, ülkenin rekabet gücü gibi kısıtlar altında yüzdelik artışlarla birlikte gündeme gelmişti.

2015 yılı bu açıdan bir kırılmaya işaret ediyor.

DİSK’in 2015 yılı için yapılan asgari ücret tartışmalarına, DİSK-AR tarafından hazırlanan raporlar ve “Asgari Ücret 1800 net!” talebi ile güçlü bir şekilde girmesi, giderek genel bir ücret haline gelen asgari ücreti, seçim dönemi öncesinde tartışmaların merkezine taşımıştı.

Bu talep kısa sürede ciddi bir etki alanı yarattı. 2015 yılında 7 Haziran seçimlerine gidilirken ilk defa net tutar üzerinden rakamlar siyasi partiler üzerinden gündeme taşındı. AKP hariç tüm partiler farklı tutarlar üzerinden de olsa bu tartışmalara katıldı.

7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından sıkışan AKP’de 1 Kasım’a bir yandan içeride ve dışarıda savaş konsepti ile giderken, diğer yandan asgari ücret net tartışmalarına dâhil oldu. Seçim meydanlarında bir yandan 1300 net vaadinde bulunuldu, diğer yandan taşerona kadro sözü verildi.

2015 son dönemine girerken kamuoyunda büyük bir beklenti oluşmuştu ve konu sermayenin ağlaşmaları ve ona nasıl can simidi olurum diyen hükümetin tartışmaları üzerinden çokça tartışıldı.
Sonuçta her iki vaat de gerçekleşmedi.

Asgari ücret net 1170 TL olarak belirlendi. Aile ve çocuk yardımı ile 1300 TL’ye ulaşıldı. Yapılan artış sermayeye kamu kaynakları üzerinden yapılan transferle toplumun üzerine yıkıldı. Taşerona kadro hayal oldu.

Bu yıl DİSK 2 bin, Türk-İş 1600 TL talep ediyor. 1400 TL ise olası artış olarak konuşuluyor. Yani asgari ücret gündemi yine sıcak.

Asgari ücreti bu kadar önemli hale getiren konu hiç şüphe yok ki, istihdam politikalarının sonucu olarak oluşan ücretler üzerindeki baskıya bir direniş ücreti olmasıdır.

Çeşitli yıllara ait SSK ve SGK İstatistik Yıllıkları ve Aylık İstatistik bültenleri üzerinden hazırladığım Ortalama ücret/ Asgari ücret grafiği ücretler üzerindeki baskıyı net olarak göstermektedir. 2001 yılında kamuda ortalama ücret, asgari ücretin 3 katından fazlayken, 2016 yılında 2 katından azdır. Daimi çalışanlar için ortalama ücretler asgari ücretin 2 katına yakınken 2016’da 1,5 kata yaklaşmıştır. Genelde asgari ücret ile ortalama ücret arasındaki fark 1,5 kat civarında homojenleşmektedir.

Asgari ücretin tüm ücretleri yutan bir genel ücret haline gelmesinin önüne ancak sendikal haklar ve özgürlüklerin alanının genişletilmesi ile geçilebilir. Yoksa pek çok sektörde ve özellikle göçmen işçiler, kayıt dışı çalışanlar, geçici işlerde çalışanlarda görüldüğü gibi asgari ücret aşağıya doğru kırılacaktır.