Aslan bitirmedi!

Günlerden derbi, günlerden heyecan! Bir tarafta haftaya üçüncü sırada başlayan Galatasaray, öbür yanda Ankara’dan gelecek sonuca göre şampiyonluğunu ilan edebilecek Beşiktaş… Tam kapanmada milyonlar nefeslerini tutmuş, asırlık çınarların randevusunu bekliyor…

Ev sahibi cephesinde Fatih Terim, sakatlıktan dönen Yedlin’i ilk 11’de başlatıyor. Onun yokluğunda sahne alan Şener’in durumu hatırlanınca, sanki bu tercih bir zorunluluk gibi duruyor. Tamam mı devam mı maçında mutlaka kazanmak durumunda olan deneyimli hoca, orta sahayı Taylan-Gedson-Emre Akbaba üçlüsüne teslim etmiş. Rakip düşünülünce, bu trio hafif gözüküyor. Ligin en iyi basan takımına karşı Aslan’ın nasıl oynayacağı merak ediliyor. Kâğıt üstünde sadece top ayağındayken bir şeyler yapabilecek gibi duran bu kadro yanlış duruyor. Kazanıp Kaf Dağı’nın ardında gözüken şampiyonluk umudunu sürdürmek isteyen sarı-kırmızılılar, bunu başarabilir mi; bekleyip görmek lazım.

Deplasman ekibinde yüzler gülüyor. Sezona facia bir şekilde başladıktan sonra Sergen Yalçın’ın idaresinde kanatlanan Kartal’da hesaplar belli: Kazan, Ankara’dan gelecek sonuca göre işi bitir! Sezonun en iyi takımının Seyrantepe’de kendisini buraya getiren anlayışından taviz vermesi beklenmiyor. Aboubakar ve Cenk’in yokluğunda başarılı çalıştırıcı, son haftaların başarılı ismi N’Koudou’dan da yararlanamıyor. Sakat oyuncunun yerine Gökhan Töre sahne alıyor. Josef’le Atiba orta sahası çok sert gözüküyor. Türkiye’de adeta küllerinden doğan Ghezzal bakalım yine kilidi çözebilecek mi?

İlk düdükle birlikte hızlı başlayan siyah-beyazlılar 2. dakikada duran topta Welinton’la ağları bulsa da ofsayt kararı gelmişti. 11’de bu sefer sarı-kırmızılılar fileleri havalandırıyor, yardımcı hakem yine ofsayt diyordu. Fakat VAR incelemesi sonucunda pozisyonun gol olduğuna karar verilmişti. Gedson’un müthiş pasını kontrol eden Babel, Ersin’i avlamıştı.

15’teki serbest vuruşta Ghezzal’in adrese teslim ortasında Larin beş adımdan çerçeveyi bulamıyordu. Ev sahibinin duran top savunması alarm veriyordu. 40’ta Donk’un Larin’e müdahalesine VAR’ın uyarısıyla Cüneyt Çakır penaltı diyor, Ghezzal beyaz noktadan hata yapmıyordu.

44’te Çakır bu sefer Galatasaray lehine penaltı vermiş, Falcao köşeyi bulmuştu. Soyunma odasına ev sahibinin üstünlüğüyle gidilirken, Ankara’da beraberlik vardı. Bir şey netti; ikinci yarı gollerden kartlara her şeye gebeydi…

56’da savunmanın gerisine sarkan Saracchi, tabelayı değiştiremiyordu. 59’da sağ kanattan etkili gelen Galatasaray akınlarında Josef, mevkisinin en değerli oyuncusu olduğunu bir kez daha ispatlıyordu.

60’tan itibaren iki hoca da yaptığı hamlelerle takımlarının direncini artırmak istiyordu. 77’de oyuna sonradan giren iki futbolcunun katkısıyla fark ikiydi! Rosier’in uzaklaştıramadığı topu kapan Emre Kılınç, Arda’ya “al da at” demişti.

Kalan bölümde ikili averajı alabilmek için bir gole daha ihtiyacı olan Aslan, daha çok rakip sahada gözükürken, Kartal daha temkinli oynuyordu. Uzatmalarda tabela bir daha değişmeyince, Ankara’dan gelen haberle şampiyonluk yarışı iyice kızışıyordu.

Bu galibiyetle Galatasaray umutlarını sürdürdü. Terim’in kâğıt üstünde zayıf gözüken kadrosu, golü bulunca maçı hep kontrolünde tuttu. Fakat gerçekçi olmak gerekirse, sarı-kırmızılıların şansı rakiplerine göre çok daha az. Beşiktaş’a gelince… Derbide yaşadıkları hayal kırıklığına rağmen hâlâ ibre onları gösteriyor. Kalan iki karşılaşmadan alacakları dört puan onlara yetecek. Son hafta nefesler kesilecek!