İstanbul’da haftanın galası… Bir tarafta Galatasaray, diğer yanda Çaykur Rizespor… Soğuk bir akşamda nefesler tutulmuş, Bahattin Şimşek’in ilk düdüğü bekleniyor. Santradan sonra Seyrantepe’nin ısınmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Sarı-kırmızılı taraftarın gözü kulağı sakatlar listesindeydi. Savunmanın ideal ikilisi gözüyle bakılan Abdülkerim’le Davinson Sanchez’in yokluğunda Okan Buruk’un tercihleri merak ediliyordu. Sakat sakat idare eden Kaan Ayhan mı Nelsson’un partneri olacak yoksa muhabirlerin dediği gibi Berkan mı savunmaya konacaktı sorusunun cevabı kadro açıklandığında yanıt buluyordu. Başarılı hoca jokerlerinden Berkan’ı stopere çekmişti. Böylece son haftaların kazanan formülünde daha az taşın yeri oynamış durumda. Kanatlarda Barış Alper’le Kerem Aktürkoğlu’ndan vazgeçmeyen Buruk, sahasında galibiyet serisini sürdürmek istiyor. Haftalardır takımı sürükleyen Mertens’e sonunda Icardi’nin de katılıp katılmayacağı merak ediliyor.

İlhan Palut’un çalıştırdığı Çaykur Rizespor, ligin ilginç ekiplerinden. Bir zamanlar Liverpool’da forma giyen Shelvey, Karadeniz temsilcisinin beyni durumunda. Onun attığı uzun paslarla şutlar takımın olmazsa olmazı. Savunmada parlayan stoperleri Emirhan’ın geleceği merak ediledursun, Varesanoviç ülkenin en “underrated” topçularından. Sahada ne yaptığını çok iyi bilen futbolcuya dikkat şart. Palut’un hafta içi iddialı açıklamalarından sonra gözler maça çevrilmiş durumda. Bakalım deplasman ekibi, liderin savunmadaki eksiklerinden ne kadar faydalanacak, ne kadar rakibin üstüne gidecek…

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde demir aldı maç. Rizespor’un Akintola’yı kaçırdığı akının hemen akabinde ev sahibi tehlikeli geliyordu. Kazanılan kornerde uzaklaştırılan topu Köhn ağlara gönderdiğinde, dakikalar 9’u gösteriyordu.

20’de sakatlanan Kaan’ın yerine Zaha oyundaydı. Barış Alper beke geçmiş, Zaha kanatta yerini almıştı. 31’de fark ikiydi! Zaha’nın şutunu Gökhan ancak çelebilmiş, Torreira tamamlamıştı. 35’te Minchev’in şutunda 400. lig maçına çıkan Muslera başarılıydı.

38’de fark birdi! Duran topta Shelvey’den herkes orta beklerken, onun bulduğu Hojer uzaktan soluyla muhteşem vurmuştu. 40’ta güzel goller kervanına Kerem Demirbay katılmıştı. Köhn ve Hojer’den sonra yıllarca Bundesliga’da uzaktan attığı güzel golleri bildiğimiz orta saha da soluyla inanılmaz bir gol atmıştı.

45’te fark bu sefer üçtü! Demirbay soluyla yine sihrini konuşturmuştu. İlk devrede beş defa fileler sarsılmıştı. Tesadüfe gelin ki hepsi sol ayakla atılmıştı. İkinci yarı sanki daha fazlasına gebeydi…

60’ta Rizespor yine bir duran topta ağları bulmuştu. Hojer’in frikiğinde top önünde biten Olawoyin, Muslera’yı avlamıştı. Hemen akabinde Aslan yükleniyor, Mertens’in kaldığı pozisyona Bahattin Şimşek tereddütsüz penaltı diyordu. Atışı Icardi’nin kullanması beklenirken, onun topu verdiği Kerem Demirbay beyaz noktadan hata yapmayarak hat-tricki tamamlamıştı.

Son bölümde üç değişiklik yapan Buruk, kulübedeki yabancı oyunculara sahaya atmıştı. Büyük umutlarla sezon başında takıma katılan Ziyech, Tete ve Ndombele oyundaydı. Mertens, Torreira ve Kerem’i çıkaran başarılı hoca bir sonraki maçı düşünmeye başlamıştı.

85’te gol sağanağına Icardi de katılıyordu. Oyuna sonradan giren Ziyech’in sürüklediği akında Tete bırakmış, Arjantinli yerden fileleri bulmuştu. Golden hemen sonra Buruk’un onu çıkartıp alkışlatması unutulmazdı. Kalan dakikalarda tabela bir daha değişmiyor, 6-2’lik skorla Cimbom liderliğini sürdürüyordu.

Stoperde kim oynayacak sorusuyla başlanan günde Berkan, devşirildiği pozisyonda bayağı iyiydi. Kerem Demirbay’ın damgasını vurduğu karşılaşmada, Icardi’nin sürekli bağlantı oyununu kovalaması ve bayağı başarılı olması ilerleyen haftalar için ayrıca umut vericiydi. Derbi galibiyetinin mana kazanması için kazanması gereken Galatasaray, görkemli bir skorla haftayı tamamladı. Çaykur Rizespor’a gelince… Yedikleri muhteşem gollere yapabilecek pek bir şey yoktu. Buldukları pozisyonlarda biraz daha becerikli olsalar, lig tarihinin gördüğü en acayip sonuçlardan biri ortaya çıkabilirdi ya neyse…