Almanya, Fransa, Hollanda ve Avusturya’daki Türkiye kökenli göçmenlerin büyük çoğunluğu kendini “Türk” olarak görüyor, dünyayı Türkçe medyadan takip edip, Türk milli takımını destekliyor.

“Center for American Progress”in yaptığı “Avrupa’da Türk Diasporası” araştırmasıyla ilgili bir önceki yazıda, Türkiye kökenli göçmenlerin büyük çoğunluğunun Avrupa‘daki yaşamlarından memnun olduklarına değinmiştik.

Almanya, Fransa, Hollanda ve Avusturya’daki Türkiye kökenli göçmenleri temsilen yaklaşık 2 bin 500 kişiyle yapılan görüşmelerden çıkan sonuca göre çoğunluk, bulundukları ülkede “kabul gördükleri” görüşünde. Bu ülkelerde “mutlu olduklarını” söylüyor, yaşamlarını bu ülkelerde sürdürmek istiyor, çocuklarının geleceği için de önceliği bu ülkelerin eğitim sistemine veriyor.

Araştırmanın kimlik ve siyasal eğilimlerle, medya tüketimiyle ilgili sonuçları da bu görüşleri doğruluyor.

► Büyük çoğunluk (yüzde 72) kendisini “Türk” olarak görüyor. Bu oran Fransa’da yüzde 51, ancak diğer üç ülkede yüzde 77’nin üzerinde. Kendisini “Avrupalı” olarak görenlerin oranı yüzde 7’de kalırken, “çok kimlikli” (yüzde 6), Kürt (yüzde 6). Alman, Avusturyalı, Fransız ya da Hollandalı olarak görenler oranı ise çok düşük; (yüzde 4). Büyük çoğunluk “Türk toplumu kendi kimliğini korumalı” görüşünü destekliyor.

► Bulundukları ülkenin vatandaşı olsun, olmasın büyük çoğunluk Türkiye’deki siyasal gelişmeleri takip ediyor. Başta televizyon olmak üzere dünyayı, ağırlıkla Türkçe medyası aracılığıyla takip ediyorlar. Yaşadıkları ülkelerdeki siyasal gelişmelere ilgileri düşük.

► En popüler siyasi lider, büyük farkla Cumhurbaşkanı Erdoğan. Ancak bu, dört ülkenin ortalaması. Ülkelere tek tek bakıldığında durum değişiyor. Avusturya’da ve Almanya’da en popüler lider olan Erdoğan’ın yerini Fransa ve Hollanda’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu alıyor. Araştırmacılar bu sonucu, Türkiye’de doğup, büyüdükten sonra göç edenlerin Türkiye politikasına, siyasetteki yeni isimlere, gençlerden daha fazla ilgili olmasına bağlıyor.

Erdoğan ve İmamoğlu’nu MHP Lideri Bahçeli takip ediyor. O da AKP lideri Erdoğan gibi Avusturya’da, diğer ülkelere göre daha popüler. Dördüncü sırada gelen CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve onu takip eden HDP eski Lideri Demirtaş‘ın aldığı puanlar ortalamanın oldukça altında.

Siyasal tercihler konusunda da durum aynı. Araştırmaya katılanlar arasında Türkiye’deki 2018 seçimine katılanların oranı yüzde 56. Bunların siyasi parti tercihleri de şöyle: AKP (yüzde 51), CHP (30), HDP (10), diğerleri (9). Burada da Türkiye siyasetine olan ilginin yaş ilerledikçe arttığı gözleniyor.

► Türkiye kökenli göçmenlerin bulundukları ülkelerdeki siyasi partilere olan ilgileri, Türkiye’deki partilere ilgilerinin çok gerisinde. Bu konuyla ilgili soruları yanıtlarken çoğunluk sosyal demokrat partileri (Almanya’da SPD, Avusturya’da SPÖ, Fransa’da PS) işaret ediyor. Sadece Hollanda’da Türkiye kökenli göçmenler tarafından kurulmuş olan “Denk” partisi öne çıkıyor.

► Avrupalı siyasi liderlere ilişkin popülerlik sorgulamasının sonuçları ise bu tabloyu kısmen yansıtıyor. Almanya’daki en popüler politikacı Federal Başbakan Merkel (Hıristiyan Sosyal Birlik), Avusturya’da Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen (Yeşiller), Fransa’da Sosyalist Parti liderlerinden Olivier Faure. Hollanda’daki en popüler politikacı ise “Denk” partisinin lideri Tunahan Kuzu.

MAÇTA TARAF TÜRKİYE

► Araştırmanın göçmenlerin milli maçlardaki taraftarlık davranışlarıyla ilgili sonuçları da kimlik ve siyasal tercihle ilgili değerlendirmelerle örtüşüyor.

Çoğunluk “Yaşadığınız ülkenin milli takımının Türkiye’yle maçında hangi tarafı tutarsınız” sorusuna, beklendiği gibi “Türkiye” yanıtını veriyor. Almanya’da yüzde 76, Avusturya’da yüzde 81, Fransa’da yüzde 65 ve Hollanda’da yüzde 84 oranla. “Her ikisini de desteklerim” diyenlerin oranı ortalama yüzde 10 olmasına karşın Fransa’da yüzde 17. Yaşadığı ülkenin takımını destekleyeceğini söyleyenlerin oranları ise şöyle: Almanya (yüzde 6), Avusturya (2), Fransa (9), Hollanda (3).

Aynı kişilerin yüzde 80’i diğer ülkelerle olan karşılaşmalarda ise yaşadıkları ülkenin milli takımlarını destekleyeceklerini belirtiyorlar.

► Türkiye kökenli göçmenlerin özel yaşamlarında iletişim dili olarak esas olarak Türkçeyi kullandığına, ağırlıkla Türkçe medyayı takip ettiğine işaret eden araştırmacılar, Avrupalı politikacılar eğer Türk diasporasına konuşmak istiyorsa, Türkçe’nin konuşulan mecralarda; özellikle de televizyonda yer almalı” diyorlar.

Avrupa’ya Türkiye’den işgücü göçünün 60’ncı yılına başlarken, Türkçe’nin Avrupa’da bir iletişim dili olarak varlığı ve geleceğine ilişkin önemli bir mesaj bu.