Marko Ivkovic’in Galatasaray ile Crvena Zvezda arasında oynanan Euroleague maçının öncesinde, halen ayrıntıları belirlenememiş ölümü, Balkan tribünlerini dönüşü çok zor olan bir yola sokmuş olabilir.

Çok değil 1 ay önce, Belgrad’da, Sırbistan ile Arnavutluk arasında oynanan 2016 Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçında çıkan kavga, bir süredir durulan (ya da öyle görünen) Balkanları karıştırdıktan sonra, Euroleague D Grubu mücadelesinde, Galatasaray’a karşı takımlarını desteklemek için İstanbul’a gelen Kızılyıldız’ın taraftar grubu Delije üyesi, 25 yaşındaki Marko Ivkovic’in kalbinden bıçaklanarak öldürülmesi ülkelerin siyasi gündemine dahi oturmuş durumda. Türkiye’de hükümet yetkilileri işin vehametini kavramış değiller, ama Sırbistan tarafında hem politikacılar hem de halk tam anlamıyla çileden çıkmış durumda. Tribün grupları ise kontrolünü çoktan kaybettiler. Delije intikam çığlıklarını atmaya başladı bile. Durum öyle ciddi ki, Belgrad derbisinin diğer tarafı Partizan’ın taraftar grubu Grobari (ki “mezar kazıcıları” anlamına geliyor), hem resmi Twitter adreslerinden hem de sitelerinden Delije’ye destek mesajı yayınlamakla kalmadı, Sırbistan yapımı olan ve Milos Obilic’in Osmanlı padişahı 1. Murat’ı, 1 Kosova Savaşı’ndan sonra öldürmesini konu alan filmi de sayfalarına taşıdı. Yetmedi, pazar günü Napredak ile kendi evlerinde oynadıkları maç sırasında tribünde ultrAslan bayrağını yaktılar. Belirtelim, zaten konuyla ilgili intikam çağrıları yapan bütün Sırplar Obilic ve 1. Murat’a atıf yapıyor. Taraftar forumları, Galatasaray kulübünün kurulduğu yıllardaki 2 Karadağlı kardeş Milija ve Pavle Bakić’le, Arnavut kökenli Ali Sami Yen hakkında iddialarla dolu. Ha unutmadan, Arnavutlar olaya “Ivkovic’in canını alan Türklere helal olsun” mentalitesiyle yaklaşıyor. Hatta onlar bu cinayete daha bir övgüyle yaklaştılar. 

İş sadece Sırbistan’la da kalmadı. Delije ile bir tür ortodoks kardeşliği içerisinde bulunan Olympiakos’un taraftar grubu Gate 7 ve Spartak Moskova’nın taraftar grubu Fratria da Türkiye’yi hedefine almış durumda. Özellikle Fratria, geçmişte de Asyalı göçmenlerden, Afrikalılara, Müslümanlardan Yahudilere kadar uzanan geniş bir yelpazedeki birçok topluluğa karşı ırkçı eylemlerde bulunmuş bir grup.

Bütün bunlar, bir felaketin başlangıcı da olabilir. 12 Aralık’ta Pire’de Olympiakos ve Kızılyıldız karşı karşıya gelecekler. 1 hafta sonra Olympiakos, İstanbul’da Galatasaray’a konuk olacak. Yunan ve Sırp taraftarların kendi aralarındaki maçta organize olarak izleyen hafta İstanbul’a gelecekleri ve intikam peşinde olacakları konuşuluyor. Tabii Efes ve Fenerbahçe’nin de gruplar sonrası Top 16’da bu takımlarla eşleşme şansı var. Kızılyıldız’ın 17 bin ortalama ile Euroleague’in en yüksek seyirci ortalamasını tutturduğunu da not düşelim.

Bir de işin Türkiye tarafı var. Geçtiğimiz hafta sonu Ivkovic için Beşiktaş-Kasımpaşa maçı öncesi yapılan saygı duruşu protesto edildi ve bu olay doğrudan Sırbistan haberlerine taşındı. Türkiye’de sosyal medya, olayın vehametinin farkına varıp şiddet olaylarının sona ermesini isteyenler ve Sırpların bu ölümü göze alarak ülkeye gelip layıklarını bulduklarını düşünenler olarak 2 tarafa ayrılmış durumda. 25 yaşında, Novi Sad Üniversitesi’nde jeodezi öğrenimi gören ve geride gözü yaşlı anne babasını bırakan Ivkovic, eski Yugoslavya ve Balkanlarda, durdurulması çok güç bir kaos ortamına doğru gidişin ilk kurbanı olabilir. Kontrolden çıkmış, kafatasçılığa dönüşmüş milliyetçilik ve bu coğrafyada yıllardır ekilmekten vazgeçilmeyen nefret tohumları, dönem dönem zehirli meyvelerini veriyor. Bu sefer midemiz çok daha fazla bulanacak.