Ligde 4 maç üst üste kazanan Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde de kendine geldi. Benfica’yı Selçuk (P) ve Podolski’nin golleriyle 2-1 mağlup eden Cimbom gruptaki iddiasını sürdürdü

FIRAT TOPAL
firattopal@hotmail.com

Şampiyonlar Ligi’nde uzun süre hüsran üstüne hüsran yaşayan Galatasaray sonunda kazanarak gruptan çıkma mücadelesine tekrar ortak olmayı başardı.
1-0 mağlup başladı maça Galatasaray. Şampiyonlar Ligi’nde, Benfica gibi topla oynamayı bilen takımlara karşı bu şekilde bir skor dezavantajıyla oyuna başlamak işinizi çok zorlaştırabiliyor. Ama itiraf edelim Benfica da gününde değildi dün akşam. Son şut ve pas seçimlerinde çok kötüydüler, ceza sahasına yaptıkları yan ortaların hiçbirisi adresi bulmamasına rağmen ısrarla hava toplarını denediler ve Galatasaray’ın sorunlarla dolu hücum hattına birçok fırsat verdiler. Mağlup duruma düştüklerinde de maçı çevirmeleri zorlaşmıştı. Ama onlara yardım eden bir anlamda rakibin hocası oldu. Tamam Lizbonlular ikinci devreye hızlı başlamış ve Galatasaray sol tarafını rahatsız ediyordu, ama Hamzaoğlu’nun aldığı önlem az daha başına dert açacaktı, zira Yasin Öztekin’in yerine oyuna giren Olcan Adın, onun hücum görevinin yarısını yapabilmek şöyle dursun maçın son dakikalarında Benfica’nın Galatasaray sahasında kalmasını sağlayan frikiklerde gereksiz faulleri yapan adamdı. Benfica, 3 hafta sonra Işık Stadyumu’nda bu derece bonkör olmayabilir.

Bu maçın sonucundan bağımsız olarak oyun içinde gördüğümüz ve Hamza Hamzaoğlu’na net mesaj veren bir başka hadise var. Aurélien Chedjou bir defans oyuncusu için aşırı derecede savurgan ve mevkisi hakkında şüphe duyulacak ölçüde hücum konusunda yetenekli. Kamerunlu topla oynamayı seviyor, ama diğer savunma oyuncularından farklı olarak topla oynamayı da beceriyor. Dün Podolski’nin ilk yarındaki golünde ona attığı pas harikaydı. Ama aynı şekilde henüz maçın 2. dakikasında Gaitan’ın çok basit bir bilek hareketiyle sonsuzluğa doğru kayıp gitmesi de o derece bariz bir hataydı. Hamzaoğlu Gençlerbirliği maçından sonra yaptığı basın toplantısında “Koray’ı oynatamadığım için üzülüyorum” diyordu. Elinde topla bu kadar yetenekli bir savunma oyuncusu varken ve Galatasaray takımı Felipe Melo’nun gidişi sonrası bıraktığı boşluğu hemen her maç hissederken, neden onu defansif orta saha olarak denemiyor ve oynatamadığı için üzüldüğü Koray’a savunmanın göbeğinde şans vermiyor bilemiyorum. Bunu en azından iç sahadaki maçlarda deneyebilir.