Bu gala tatsız gala

Türk Telekom Arena’da gala akşamı… Bir tarafta sezona kötü başlayan son şampiyon apoletli Galatasaray, öbür köşede 2014’ün Mayıs ayında seneler sonra İspanya’da taç takan Atletico Madrid…

Yazı durgun geçirdikten sonra ligde kötü bir görüntü çizen sarı-kırmızılılarda teknik direktör Hamza Hamzaoğlu’nun tercihleri merak konusuydu. Haftalarca takımdaki geleceğine dair papatya falı baktırdıktan sonra Milano’nun yolunu tutan Melo’nun yerinin nasıl dolacağı herkes tarafından sorgulanıyordu. Kulübeden sonunda müdahale gelmiş, Hakan Balta ön libero mevkisine yerleştirilmişti. Tabii bunun neden memleket sınırlarında denenmediği akıllara düşüyordu. Şampiyonlar Ligi galasında ilk kez forma bulan Denayer’in de performansı Aslan meftunları tarafından heyecanla bekleniyor.

Maça daha etkili başlayan deplasman ekibiydi. Özellikle Sabri’nin arkasına atılmaya çalışan toplar dikkat çekiyordu. Ev sahibi ise varlık gösteremiyordu.
Dakikalar 18’i gösterirken, İspanyollar öndeydi. Devler arenasında belki de halı saha golü yenmişti; bunda Hakan Balta’nın Griezmann’ı takip etmemesinin rolü büyüktü. Bomboş durumdaki Fransız yıldız ip gibi vurmuştu.

25’te fark ikiye çıkmıştı bile. Godin’in indirdiği topa iki adımdan vuran yine aynı isimdi: Griezmann. Arena çimlerine ayak basan belki de en kompakt takım, Galatasaray’ı tek kelimeyle sürklase etmişti.

29’da Oblak’ı uzaklardan avlamaya çalışan Sneijder, tribünleri ayağa kaldırıyordu. Emre Çolak yerini Umut’a bırakırken taraftarlarla girdiği diyalog, aslında her şeyi özetliyordu. Transferde sınıfta kalan, hattâ aldığı oyuncunun belgelerini zamanında göndermeyi başaramayan yönetimden kulübeye kulüp kötü yönetiliyordu. Çanlar Cimbom için çalıyordu.

İlk yarının sonlarında önce Umut, sonra da Denayer gole yaklaştıysa da soyunma odasına Atletico 2-0 önde gidiyordu.

İkinci devreye iyi başlayan Aslan, 52’de ilk defa organize gelmiş; Denayer’in bulduğu Podolski kötü vurmuştu. 66’da Umut’un kafası az farkla auta gitmişti. Hemen akabinde Podolski’nin yerlere kapandığı pozisyon adeta maçın özetiydi. Bir dakika sonrasında karşı kalede Denayer araya girmese fark üçe çıkacaktı…

86’da Griezmann’a hat-trick yaptırmayan Muslera kim bilir belki de sezona gecikmeli bir merhaba demişti. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, Atletico Madrid üç puanı düşündüğünden de kolay kapmıştı.

Galatasaray tat vermemeye devam ediyor. Böyle giderse uzatmalarda duyulan “Yönetim istifa” sesleri giderek gürleşecek gibi gözüküyor. Hamza Hoca’ya sanki sihirli değnekten daha fazlası gerekiyor.