Caner orta yap...Yap Caner yap: 90’lardan kalma futbol

Fenerbahçe rakiplerinden birinin maç yapmadan, ikisinin de birbiriyle maç yaparak geçirdiği haftada avantajı kullanamadı ve Yeni Malatyaspor’a oldukça silik bir oyunun ardından 3-0 mağlup oldu.

Fenerbahçe kabus gibi bir ilk 20 dakika geçirdi. Bunun iç saha maçlarındaki tablo göz önüne getirildiğinde çok sürpriz olmadığını belirtmek lazım. Fenerbahçe, topu ayağında tutabilen fizikli bir pivot santraforun olduğu her takıma karşı 2 sezondur problemler yaşıyor. Bu oyuncular Fenerbahçe stoperlerini peşlerinde sürükleyerek ve bunu yaparken de çoğu zaman stoperlerden birisini oyundan düşürerek sarı-lacivertlilerin yarı sahasını arkadaşları için rahat hareket edebilecekleri açık bir alana dönüştürüyorlar. Bu oyuncunun adının Sorloth ya da Tetteh olması pek bir şeyi değiştirmiyor. Bu 20 dakika zaten Malatya’nın maçı alıp gitmesine yetti diyebiliriz.

Malatyaspor bundan sonraki 70 dakikada topu Fenerbahçe’ye bıraktı. Bu bölümde Fenerbahçe’nin maça ortak olması için ilk yarının sonuna kadar süresi vardı. Bu noktada Erol Bulut’un hücum planı ile ilgili bir şeyler söylemek lazım. Fenerbahçe, Caner Erkin ve Gökhan Gönül’ün herhangi bir takıma transfer olduğunda, otomatik olarak yanında “yan orta taktiğini” de ek paket şeklinde getirdiğini sanıyor gibi adeta. Bu oyuncuları transfer ettiğinizde, özellikle Caner Erkin’in oyun karakterinden de hareketle mutlaka yan top organizasyonu ile hücum yapmak zorunda değilsiniz. Tabii bunda başka bir etken de rol oynadı. Caner-Gökhan ortaklığı ile kornerlerden atılan goller. Fakat duran top ile akan oyun arasında önemli bir fark var ve rakip takımlar artık top ayağına gelirken bile orta yapmak için pozisyon alan Caner Erkin’e ve ortalarına karşı önlem almakta zorlanmıyor. Gordon Milne’in 80’lerin sonunda yarattığı Beşiktaş’da Rıza Çalımbay’ın benzer bir karakteri vardı. Topu alır, sonra 2 adım geri adım atıp gerilerek orta yapardı.

Elbette o yıllarda yan toplarda büyük zaaf yaşayan ülke futbolu, bir İngilizin İngilizvari taktiğine teslim olmuştu, ancak devir değişti ve 90’ların başıyla beraber çöpe atıldı. Erol Bulut 2 kanat oyuncusu üzerinden 30 yıl öncesinde kalmış bu taktikten farklı bir şeyler üretmeli. Üstelik bu maçta, Umut Bulut ona daha 1. dakikadan itibaren mesaj vermişti. Her hücumda kendi kale çizgisine kadar takım savunmasına katılıyor ve Malatya o kanatta adeta 1’e karşı 2 kişiyle üstünlük kuruyordu.

Maçın ikinci yarısının hikayesi pek farklı değil. Erol Bulut elbette oyuncu değiştirme ile oyunu değiştirme arasındaki farkı biliyor, fakat henüz bunu geriden geldiği maçlara yansıtmış değil. Çok net biçimde, Bakasetas’ını aradığı da kesin, zira Sosa’dan o verimi henüz alamadı. Devre arasında transfer hedefini ona çevireceğini söyleyebilirdik, fakat Alanyaspor zirve takibini bırakmazsa, Yunan oyuncuyu da bırakmak istemeyecektir. Zaten geçtiğimiz hafta içinde, sahip olduğu kadronun yansıtıldığı gibi üst düzey olmadığının şikayetini yaparken biraz da memnuniyetsizliğini dile getiriyordu. Ancak bu tablo, yeni transferler için sezon başındaki kadar kredisinin olmamasına da sebep olacak.