Ülkesinde “Etekli Pele” lakabıyla tanınan Marta, Kanada’da düzenlenen Dünya Kupası’nda Güney Kore’ye attığı golle kupa tarihindeki gol sayısını 15’e çıkardı ve Kadınlar Dünya Kupası tarihinin en golcü futbolcusu oldu.

Yıllar önce bir tatil günüydü. Evde oturuyor, menajerlik oynuyordum. Derken telefon çalmıştı. Artık etekli-pele-51899-1.görüşmediğim bir arkadaş arıyordu. Yaklaşan LES için onları matematik çalıştırmamı istiyordu.
Maçka Demokrasi Parkı’nın orada taburelerde saatlerce soru çözmüştük. Hafiften tozutmaya başlamışken, iki turist bize adres soruyordu. İsveçliydiler. Biri kısa boylu çok şirin, öteki atletik ve inanılmaz güzeldi. Kısa bir sohbetten sonra yanımıza oturmuşlardı. Birisi hemen bizim grupla kaynaşırken, diğeri pek konuşmuyordu. Zaten o ağzını açtığında, bendeniz şaşkına dönmüştüm.
Galatasaray-Fenerbahçe derbisi masaya yatırılmıştı. Bizimkiler “Yine buldun, futbol konuşacak birisini” diye takılıyorlardı. İnönü Stadı’nın telaffuzunu sormuştu o güzel kadın. Hayır, adını biliyordu, bizim nasıl söylediğimizi merak ediyordu.

Küçük dilimi yutacak gibiydim. Göteborg’dan geliyorlardı. Malum Şampiyonlar Ligi maçı hemen çayın yanında kurabiye oluyordu. Galatasaray’ın 23, Göteborg’un tek korner kullandığı ve onda da gol attığı mücadeleyi de anıyorduk. O tarihte çok küçük olduğunu ve futbolla pek alakası olmadığını anlatmıştı. Sonradan izlediğini söylediğinde şaşkınlığım katlanıyordu.

“Futbolcuyum ama bırakmayı düşünüyorum” diyor, yeterince para kazanamadıklarının altını çiziyordu. Heyecanla bir anımı anlatıyordum.

2003 Dünya Kupası finalinin oynandığı gün Almanya’daydım. Gecenin bir saatinde sağdan soldan gol diye bir ses gelmişti. Anlamamış, ertesi gün resepsiyon görevlisine sormuştum. Şampiyon olmuşlar da...

Derken bir kahkaha koptu. “Uzatmalarda bizi yenmişlerdi” dedi. Sonraki diyalog ise efsaneyd:

-Beni bulmak istersen, Google’a bak! Umea diye bir takım var biliyor musun?

-Tabii ki biliyorum hatta Marta orada oynuyor.

-Onların kupa finalinde yendikleri Göteborg takımında oynuyordum. O tarihte Marta İsveç’e gelmemişti.

•••

Sonradan Taksim’in yolunu tutmuştuk. Belgeseller, futbol filmleri mezemizdi artık. Marco va∑ n Basten üstüne bir saat muhabbet dönmüştü. Hollandalı büyük ustanın en güzel golü, atılan iki tekin yanındaki beyaz peynirdi.

Hayatımda ilk defa bir kadın futbolcuyla tanışmıştım. Adını bildiğim tek kadın futbolcuyu da cümle içinde kullanmıştım. Kaderin cilvesi iki sene sonra gazeteciliğe başlayacak ve o Sambacı’nın oynadığı finali yazacaktım...

1986’da doğan Marta, şüphesiz kadınlar futbolunun en büyük yıldızı. Kanada’da sürmekte olan Dünya Kupası’nda tarihin en golcü oyuncusu unvanını da eline geçiren Brezilyalı, “Etekli Pele” olarak anılıyor, topla yaptıkları aklın sınırlarını zorluyor.

18’inde İsveç’e transfer olan forvet, kısa sürede kupa koleksiyonculuğuna başlamıştı. Üst üste beş kere dünyanın en iyisi seçilen yıldız, dört defa ikincilikte kalmıştı. Şüphesiz o, düşünülünce, bu büyük başarısızlıktı.

Ulusal takım formasıyla 2004 ve 2008 Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya kazanan Marta, 2007 Dünya Kupası finalinde penaltı kaçırmış, Almanya şampiyon unvanını koruyan ilk ülke olmuştu. O günlerde Taraf henüz yayına başlamadığından, hayatımda yazdığım ilk maç yazısı hiç basılmamıştı. Geçenlerde arşive bakarken, aldığım çıkışı da kaybettiğimi gördüm ya neyse...
Kariyerine İsveç’te devam eden Etekli Pele, ülkesinde düzenlenen 2014 Dünya Kupası’nın tek kadın elçisiydi. Şampiyonanın diğer yüzleri Bebeto, Carlos Alberto, Ronaldo, Amarildo ve Zagallo düşündüğünde de sadece 28’indeydi.

Ulusal takımda bugüne kadar oynadığı 94 maçta 93 defa fileleri sarsan kadınlar futbolunun en iyisi bakalım sonunda Brezilya formasıyla taçlanacak mı bekleyip görmeli...

Peki Google’a bakmış mıydım... Evet, sanki bu sorunun cevabını hepiniz anlamışsınızdır.