Fenerbahçe bir hayli gergin geçen maçı son anlarda bulduğu golle 2-1 kazandı

Kadıköy’de pazar mesaisi... Bir tarafta şampiyonluk kovalayan Fenerbahçe, öbür köşede aldığı son galibiyetle rahatlayan Bursaspor... Soğuk ve yağışlı bir Mayıs gününde sarı-lacivertliler, Medipol Başakşehir’in berabere kaldığı haftada muhakkak kazanmak istiyor.

5 maçtır kazanan Kanarya, son haftalardakine benzer bir 11’le başlıyor. Sadece sakatlığı bulunan Dirar’ın yerine Alper sahada. Aykut Kocaman’ın sahadaki beyni Giulano’nun varlığı dosta güven, rakiplere korku veriyor. İkili, üçlü averaj hesaplarının konuşulmaya başladığı günlerde ev sahibi için formül basit; ne olursa olsun üç puan! Galibiyet halinde kalemler kâğıtlar ele alınacak, toplama çıkarma yapılacak; aksi takdirde sadece şampiyonluk değil, Devler Ligi yolu da zorlaşacak.

Hızlı başlayan ev sahibinde Giuliano’nun oyun zekası hemen fark ediliyordu. Kanarya özellikle kendi sol kanadından ataklar geliştiriyordu. Kontra kovalayan deplasman ekibinde ilk yarı bitmeden sakatlanan iki oyuncu hesapları bozuyordu. Az pozisyona sahne olan devreden gol çıkmamıştı. Ertuğrul’un çizgiden çıkardığı top ilk 45 dakikanın en heyecanlıyı anıydı.

İkinci yarı Alper’in yerine Valbuena oyundaydı. 49’da onun ortasında Soldado’ya Harun hayır demişti. Kanarya baskısını artırmıştı. 62’de Valbuena’nın frikiği Harun iyi çıkarmıştı. 69’da gelişen kontrada Furkan’ın muhteşem plasesi ağları bulmuştu. 71’deki duran topta Sow kendi ağlarını havalandırmıştı. Hemen akabinde aynı oyuncu öbür kalede golü yapamamıştı. Rus ruletine dönen mücadelede top bir o kale, bu kaledeydi artık. Titi 82’de doğrudan atılıyordu. Sonra saha karışıyor, Fırat Aydınus akşam konuşulmayı garantiliyordu. 90’da bomboş durumdaki Fernandao ev sahibini öne geçirmişti. “Musa” tezahüratını müteakip Fenerbahçe istediğini almıştı.

Kocaman’ın öğrencileri böylece Başakşehir’i yakaladı. İkili averajda üstünler, üçlüde Avcı ve şürekâsı. Bu karşılaşma daha çok konuşulur ya

neyse...