Kocaman’ın ezberini sol kanat bozdu

Galatasaray, Konyaspor deplasmanında, ilk yarıda ortaya koyduğu oldukça etkili performansın yardımıyla 3-0 kazandı ve zirve takibini sürdürdü.

Galatasaray son 2 sezondaki Konyaspor deplasmanlarının ilk yarısında gol kaydedememiş, hatta geçtiğimiz sezon 0-0 biten maçta Diagne’nin topu 3 direğin arasından geçirmek yerine penaltı noktasına dikme sevdası yüzünden şampiyonluk yolunda çok önemli 2 puandan olmuştu. Aykut Kocaman o 2 maçtan, dolayısıyla da genel maç felsefesinden hiçbir değişiklik yapmadan topu Galatasaray’a bıraktı ve maçın 70. dakikalar civarına kadar başladığı gibi gitmesini ummaya başladı. Fakat bu, Galatasaray’ın ligin ikinci devresi için yaptığı transferler arasında en hareketli olanı Saracchi’nin Ömer Bayram’ı destekleyerek çok sık olarak rakip alanda görülmesi anlamına geliyordu, zira Kocaman, Skubic her seferinde rakip alana gittiğinde eliyle geri dönmesini işaret ediyordu. Bu yüzdendir ki sarı-kırmızılıların sağ kanattaki ikilisi alıştığımız hareketsizlik ve uyumsuzlukta iken Uruguaylı futbolcu ve Ömer Bayram birbirlerini çok iyi desteklediler. Falcao ve Emre’nin attığı 2 golün bu iki oyuncunun paslarıyla gelmesi sürpriz değil. Fatih Terim’in son 2 yılda, özellikle deplasman maçlarındaki kısır, yaratıcılıktan oldukça uzak oyununun en büyük sebeplerinden birisinin, hareketsiz, topsuz oyunda oldukça atıl oyunculardan oluşması olduğunu önceki haftalarda çok fazla konuştuk. Solda bunu çözmek için iyi bir fırsat var elinde.

Maçın ikinci yarısında kısa arayla gerçekleşen Falcao ve Saracchi sakatlıklarının Galatasaray’ın ritmini bozduğunu söylemek çok yerinde bir yorum olmaz, zira sarı-kırmızılılar soyunma odasından sahaya döndüklerinde zaten ilk yarıdaki ritmi de içeride bırakmışlardı. Karşılarında bu ligin, Ankaragücü ile beraber en az gol atan takımının olması şansları. Zira Konyaspor o kadar tahmin edilebilir bir takım ki, ligin ortalama altı stoperlerinden Ahmet Çalık dahi nerede ise hata yapmadan maçı tamamlayabiliyor. Aykut Kocaman’ın da problemi bu, artık kendisinin “olmayacağı” düşünülen Rıza Çalımbay dahi teknik direktörlüğünün 20. yılında bize bir sürpriz sunarken kendisinin bu derece tekrardan kurtulamayan, sürprizden uzak oyunu, onu ikinci yarıda küme düşme adayı haline getirebilir. Buna rağmen Galatasaray’ın uzun süredir deplasmanda sorun yaşamadan bir maç kazanması, yönetim-“sayın teknik direktör” krizinin olduğu bir haftada nefes almasını sağlayacaktır. Tabii bu yazı klavyeye alındığında, Terim henüz maç sonu basın toplantısını yapmamıştı, muhtemelen kendisi bu sezon birçok maç sonunda olduğu gibi yine saha içinde olup biten kadar saha dışındaki hadiseleri de, bol duraklamalı, uzun, imalar içeren konuşmasıyla gündemine alacaktır.