Şimdi sırada daha kötü günler var

Fırat TOPAL

Galatasaray, lige dönüşün ardından çıktığı ilk maçta 3 puan kaybını unutturacak kadar büyük felaketler yaşadı ve bir kabusa uyandı.

Tatsız tuzsuz yeniden başlayan Süper Lig’in en önemli değerlerinden birisini kaybettiğini söyleyebiliriz. Taraflı tarafsız herkesin saygı duyduğu Fernando Muslera’nın ayağının kırılması elbette maçın önüne geçti doğal olarak. Birçok Galatasaray taraftarı pozisyon sonrası onun sağlığına kavuşması için şampiyonluktan vazgeçebilecek durumda elbette. Bir an önce sahalara dönmesini diliyoruz, Andone ile beraber. Fakat objektif olmaya çalışmak lazım. Muslera’nın pozisyonda ne Milan Skoda’nın ne de ofsayt bayrağını kaldırmayan yardımcı hakemin bir sorumluluğu var. Skoda’nın pozisyondaki tavrında derdinin gol atmak olduğu çok açık, zaten o pozisyondaki bir golcünün rakip kalecinin sağlığına kast etmesi de mantıksız. Yardımcı hakem ise kendisine bu saçma sapan kuralla verilen direktifi uyguluyor. Bu, pozisyonun sonunu bekleme kuralının kendi içinde birçok boşluk bulundurduğunu, hakemleri tembelliğe ittiğini ve sakatlıklara yol açabileceğini söylemiştik bu köşede. Korktuğumuz keşke gerçekleşmeseydi.

Galatasaray’ın Muslera’nın sakatlığından, yediği gole kadar geçen bölümü moral bozukluğundan kaynaklanan bir kayıp. Hatta bu moral bozukluğu Rizespor’un kaydettiği ilk golde çok belirgindi, takım arkadaşları Okan’ın penaltıyı kurtaracağına pek ihtimal vermemiş olmalı ki top ondan döndüğünde vurmak için 3 Rizesporlu oyuncu kale önündeydi. Fakat ilk devrenin ilk ve son 15 dakikasıyla maçın geri kalanında Beşiktaş maçıyla başlayan form düşüklüğünün izlerini gördük. Tabii iki maç arasında 3 aylık bir ara olduğunu da atlamamak lazım. ancak şubat ayındaki Galatasaray için biraz daha beklememiz gerekebilir, merak edilen bu bekleyişe kadar sezonun elden gidip gitmeyeceği. Feghouli, Onyekuru, Saracchi, Emre Akbaba ve Falcao oldukça vasat döndüler, tabii bu kadar oyuncudan verim alamadığınızda, ilk 45 dakika sonunda defans ile orta saha kurgusunu değiştirdiğinizde ve Muslera gibi bir kalecinizi kaybettiğinizde maça girmeniz çok zor oluyor. Koronavirüsten hayata dönen liglerde bazı takımların ve oyuncuların çok farklı profilde görüneceğini tahmin ediyorduk, son 10 maçta 8 galibiyet 2 beraberlik alan sarı-kırmızılıların sezon başındaki oyununu hatırlatması bu açıdan yadırganmamalı.

Sakat ve cezalı futbolcular derken camianın tekrar lige konsantre olması zor olacak. Evet bunu geçtiğimiz sezonlarda birkaç kez yaptılar, fakat sanki Muslera’nın ve taraftarların yokluğu bunu çok daha zor bir hale getirmiş gibi duruyor.