Son saniye zaferi
Geçen sezonu hayal kırıklığı ile kapatan Galatasaray, çizgisini hiç bozmadan bu sezon da kaldığı yerden devam etti ve ligin açılış maçında kendi evinde çok kötü bir performans sonrası Karabükspor’u son saniye golüyle 1-0 mağlup edebildi.

Sezonun ilk maçları her zaman zordur tamam, ancak itiraf edelim Galatasaray Meksika dizilerine benzemeye başladı giderek. Maç sonu ne olacağını biliyorsunuz ama birbirine çok benzeyen, artık klişeleşmiş sorunları, hataları olabildiğince vasatlıkla izlemeye devam ediyorsunuz. Tek bir bilinçli organizasyonun olmadığı hücum planı, pas hataları, anlamsız bireysel denemeler, mevkiiler arası büyük mesafeler, isimlerinden beklenen performansın yanına bile yaklaşamayan yıldızlar ve tabii, hiç unutur muyuz, Selçuk İnan. Bu sorunları yazdığım maç sonu yazılarının sayısını ben unutmuş durumdayım. Tabii şunu da unutmamak lazım, bu kadronun elde edebileceği potansiyelin de çok yüksek olmadığını düşünüyorum. En büyük yaratıcı silahı eski formundan çok çok uzaktaki 32 yaşındaki Sneijder, hücum hattındaki hedef adamı Eren Derdiyok orta ikilisi Selçuk İnan ve Tolga Ciğerci olan bir takımdan muhteşem bir futbol resitali beklemek elbette iyimserlik olur dolayısıyla Galatasaray taraftarlarının da bu sezonki beklentilerini çok yüksek tutmamaları gerekiyor. Planlanan ön libero transferinin Galatasaray’a büyük bir katkı yapacağını düşünmüyorum, zira Riekerink’in takımının ön bölgede çözmek zorunda olduğu sıkıntılar, arka bölgedekine oranla bir hayli fazla. O da bunun bilincinde olduğundan mıdır, maçın son saniyesinde gelen gole sevinemedi pek.

Böyle bir maçın konuşulacak şeyi ise tribünlerdeydi. Yerlerinde olmayan seyirciler. Galatasaray’ın aldığı seyircisiz oynama cezasının sebebi Konya’da yakılan meşalelerdi. Bunu bir mantık çerçevesine oturtmak mümkün değil ve bu örnekleri sezon boyunca göreceğiz. İstanbul’da Galatasaray futbol takımını izlemeye gidecek 20 binin üstündeki seyirciyi, kendilerinden kilometrelerce uzaklıkta oynanan bir maçta meşale yakan birkaç şahıs doğrudan etkileyebiliyor ve onların maça gitme hakkını elinden alabiliyor. Passolig tribünlerdeki şiddeti bitirmeyi ve herhangi bir usulsüzlük varsa bunu yapanları cezalandırmayı hedefliyordu tribünlere dikte ettirildiğinde. Geçen sürede bu uygulamanın ülke futboluna yarardan çok zarar getirdiği sonucuna ulaşmak çok da zor değil.