Geniş bir kadro ile 2022 Sultanlar Ligi'nde yer alacağız. Bu oyuncuların bazıları 25 Haziran-5 Temmuz tarihleri arasında Cezayir’de düzenlenecek 2022 Akdeniz Oyunları’nda da görev alacak.

Sultanlar sahneye çıkıyor
Ulusal Takım Uluslar Ligi’nde şamipyonluk hedefliyor. (Depo Photos)

Voleybolseverlerin sabırsızlıkla bekledikleri, biletlerinin aylar öncesinden bittiği 2022 Kadınlar Uluslar Ligi, bugün başlıyor. Türkiye, 1,5 aylığına yine bir voleybol ülkesine dönüşecek.

Oldukça yoğun ve verimli bir sezonu geride bıraktık. Takımlarımız Avrupa arenasında ilk 2 kupayı Türkiye’ye getirirken Vakıfbank bunun üzerine bir de Dünya Kulüpler Şampiyonası başarısı ekleyerek gezegenin en iyi takımı olduğunu herkese kabul ettirdi. Tüm bunlar olurken ülkede küçük ya da büyük fark etmeksizin birçok takımın seyirci desteği gözle görülür biçimde arttı. Ligin ilk 3 sırasını alan 3 İstanbul takımı nerede ise bütün maçlarını kapalı gişe oynadılar. Fenerbahçe ve Vakıfbank sezon içerisinde tam 10 kez karşı karşıya gelerek bize adeta bir heyecan fırtınası yaşattılar. Aslında, bütün bu ilginin artmasına sebep olan şey geçtiğimiz yaz Filenin Sultanları’nın Uluslar Ligi, Olimpiyatlar ve Avrupa Şampiyonası’nda gösterdikleri iyi performans ile ülkenin tümüne ulaşabilmeleriydi. Sezon bitti ve ulusal takımların sezonu başladı. Erkekler ve kadınlar voleybolunda altın ve gümüş lig maçları çoktan başladı. Herkesin yakından takip edeceği 2022 Kadınlar Uluslar Ligi ise 31 Mayıs günü Ankara’da başlıyor ve bizi yine voleybol dolu bir 4 ay bekliyor. Bunun öncesinde Uluslar Ligi’nin tarihçesi ile ilgili bilgiler verelim.

VNL TARİHÇESİ

Uluslar Ligi, 2018’den beri bu isimle anılıyor. Bunun öncesinde benzer formata sahip bir turnuva World Grand Prix adıyla, 1993 yılından beri düzenleniyordu, fakat elbette bugünkü kadar kapsamlı bir turnuva değildi. İlk turnuvanın final etabı Hong Kong’da düzenlenmiş ve 8 takımın katıldığı turnuvanın şampiyonu, 90’larda voleybolda fırtına gibi esen Küba olmuştu. Küba o yıllarda dünya voleybolunda öyle büyük bir üstünlük kurmuştu ki, 1992, 1996, 2000 Olimpiyatları ile 1994 ve 1998’deki Dünya Şampiyonaları’nda altın madalya kazanmış bir takımdı. 1993’teki finalde voleybolda hatırı sayılır bir yeri bulunan Çin’i mağlup ederken setleri 15-1, 15-4 ve 15-7 gibi sonuçlarla kazanmışlardı. 1993’ten 2002’ye kadar turnuvanın final etabı Uzak Doğu’dan hiçbir zaman çıkmadı. Ta ki 2003’te İtalya’nın Andria şehrinde düzenlenen finallere kadar. Toplamdaki 25 turnuvanın 21’inin finalleri Uzak Doğu’da yapıldı. Brezilya 1994’teki ilk şampiyonluğundan sonra 2017’ye kadar toplam 12 şampiyonluk kazandı ve tüm zamanlar liderliğini elinde bulundurdu. Onu 6 şampiyonlukla Birleşik Devletler 3 şampiyonlukla da Rusya izledi. Turnuva tarihinde, voleybol dünyasının efsane niteliğindeki birçok ismi MVP ödülüne layık görüldüler. Brezilya voleybolunun efsaneleri Leila Barros, Sheilla Castro ve Natalia Pereira bu ödülü 2’şer kez kazandılar. Ödülü 3 kez kazanan bir oyuncu henüz yok. 1994’te MVP ödülünü kazanan Fernanda Venturini, bu ödülü kazanan ilk ve halen de tek pasör durumunda. Ödülü 2 kez liberolar, 3 kez de orta oyuncular kazandı. Sırasıyla İtalyan Paulo Cardullo, Japon Yuko Sano libero, Birleşik Amerikalı Danielle Scott-Arruda, aynı ülkeden Foluke Genderson ve Brezilyalı Thaisa Menezes de orta oyuncu pozisyonunda MVP ödülü aldılar. Kalan ödüller smaçör ve pasör çaprazları arasında paylaşıldı.

2018 yılından itibaren düzenlenen ve 2020 yılında pandemi sebebiyle rafa kaldırılan Uluslar Ligi’nde ise Birleşik Amerika 3’te 3 yapmış durumda. Kariyerinde oynadığı son 7 finali de kazanan ve voleybola bir süre ara verme kararı alan (bu ara devam ederken emekli olma kararı da alabilir) Michelle Bartsch-Hackley 2018 ve 2021’de MVP ödülünü alırken vatandaşı Andrea Drews de 2019’da ödülü aldı.

TÜRKİYE’NİN PERFORMANSI

Gelelim Türkiye’nin tüm zamanlar performansına. 2008’de ilk kez katıldık World Grand Prix’ye. Hiç fena iş çıkarmadık ve ilk tur maçları sonunda 6. sırada yer aldık. Final turuna 6 takım kalacaktı ve normal şartlarda bu takımın Türkiye olması gerekiyordu. Ancak Japonya finallerin ev sahibiydi ve ilk tur maçlarını 9. bitirmişti. Ev sahibi olması sebebiyle 6. kontenjan onlara verildi ve Türkiye evine döndü. O Japonya final turunda pek bir varlık gösteremeden sonuncu oldu. Gülden Kayalar, Bahar Toksoy, Gözde Kırdar, Pelin Çelik, Esra Gümüş, Neriman Özsoy, Eda Erdem gibi oyuncuların bulunduğu 2008 kadrosunun en genç ismi, henüz 17 yaşında olan ve sonradan bir voleybol efsanesine dönüşecek Eczacıbaşı pasörüydü. Naz Aydemir.

Bu turnuvanın ardından 2009, 2010 ve 2011’de turnuvaya katılamadık. 2011’de Avrupa elemelerinde ilk 3 dışında kalmamız bu organizasyona katılma hakkı elde edemediğimiz son yıl oldu. Ardından da 2012’deki ilk patlama yaptığımız performans geliyor. Turnuvayı 3. olarak bitirdiğimiz sene. Gülden Kayalar turnuvanın en iyi liberosu, Neslihan Demir de en iyi servisçisi seçilmişti. Bunun dışında, Uluslar Ligi formatına geçilene kadar 2014’teki dördüncülük en iyi derece olarak kaldı. Uluslar Ligi döneminde ise sırasıyla ikincilik, dördüncülük ve geçtiğimiz yıl Rimini’de yapılan turnuvada üçüncülüğümüz var. Bu üç turnuvada sırasıyla Cansu Özbay, Ebrar Karakurt ve Eda Erdem turnuvanın takımına seçildiler.

KADRODA YENİ İSİMLER

Geniş bir kadro ile 2022 Uluslar Ligi’ne yer alacağız. Bu oyuncuların bazıları 25 Haziran-5 Temmuz tarihleri arasında Cezayir’de düzenlenecek 2022 Akdeniz Oyunları’nda da görev alacak. Turnuvanın final etabının da Ankara’da yapılacak olması ve neredeyse tüm maçlarımızın kapalı gişe oynanacak olması ile artık Uluslar Ligi altın madalyası tek hedefimiz. Tabii teknik kadronun nihai odaklandığı hedef ise Eylül ayında başlayacak Dünya Şampiyonası. Orada daha az sayıda oyuncunun oluşturduğu bir kadro olacak ve Giovanni Guidetti ile ekibi Uluslar Ligi sırasında, mevcut oyuncularla rekabet edecek hatta onların yerini zorlayacak yeni oyuncuları da gözlemleyecekler. Hatırlatalım Dünya Şampiyonası öncesi 9-18 Ağustos tarihleri arasında Konya’da düzenlenecek İslami Dayanışma Oyunları’nda da varız ve orada da muhtemelen yeni oyuncuları izleme şansı bulacağız. Birçok ülkenin yeni oyuncularına şans vermek için bir araç olarak kullanacağı bu takvimde, özellikle de Uluslar Ligi’nde, takımı dinamik biçimde yenilemek için çok iyi bir fırsatımız var.

31 Mayıs gününden sonra, Dünya Şampiyonası’nın finaline kadar her ay Filenin Sultanları bu ülke insanını heyecanlandırmaya devam edecek. Yapmamız gereken bu ülkenin gururu olan bu özel oyuncu grubuna kayıtsız şartsız destek olup, gerektiğinde teknik kadro ve federasyon dahil tüm taraflara yapıcı eleştirilerle yardımcı olmak. Heyecan başlıyor. Başarılar takım...