Yeni dönemde BirGün

Ülkenin gazetecilik açısından en karanlık dönemlerinden birinde halkı gerçeklerle aydınlatma mücadelesi bir avuç gazeteye ve gazeteciye düştü. BirGün de bu karanlığa karşı duran, birleştirici, yenilikçi ve üretken olmaya çalışan bir yayın kuruluşu. Hem dijital alanda, hem sosyal medyada hem de basılı alanda ürettikleri ile etki alanını artırmaya çabalıyor. Ben de bu köşeden yaptıklarımızı ve yapmaya çalıştıklarımızı yeri geldikçe siz değerli okurlarımızla paylaşmaya çalışacağım.

Türkiye’de çeşitli nedenlerle zaten düşük olan gazete okuma alışkanlığının neredeyse yerle bir olduğunu görüyorsunuz.

Nedenler arasında ülkedeki kutuplaşma, güven kaybı, akıllı telefonlarla gelişen dijitalleşme gibi unsurları saymak mümkün.

Mevcut sıkışmışlığı tek başımıza aşmamız çok zor ancak etki alanımızı artırmak ve halka ulaşmak için yeni/geleneksel tüm olanakları denemek de mümkün. Bizler gazeteciliği ve yazarlığı kamu çıkarı için yapan kişiler olarak sesimizi nasıl daha iyi duyurabileceksek onu denemek durumundayız.

BirGün uzunca bir süredir dijital alana dair çalışmalar yapıyor. birgun.net bir yılda yüzde 50 büyüdü. Bu gelişme paralelinde internet servisi ile gazete yazı işleri birleşti. Daha hızlı ve daha nitelikli haberler tüm editörler tarafından birgun.net sitesine de giriliyor. Bu haberler girilirken infografik kullanımı, veri hazırlama gibi çalışmalar yapılıyor. Mevcut rant ve baskı düzenini daha çarpıcı şekilde göstermek ve sosyal medya yayılımı açısından bunlar gerekli.

Hafta içi her gün 3 kez birgun.net aracılığı ile Facebook, Periscope ve Youtube kanalları üzerinden Ece Zereycan ile canlı yayınlar yapılıyor. Bu yayınlara ek olarak fikri takibi önemseyen “ne oldu” programı gibi kısa bant videolarımız var. Burak Abatay ve Ozan Bilgin bu programı hazırlıyor, yeni programlar da yolda. Dış politika, kültür sanat ve ekonomi alanında da programlar hazırlayacağız.

Bir müjde daha… Dijital alanda hazırladığımız bu programları bundan böyle televizyonda da izleyebileceksiniz. BirGün Medya üretimi bu yayınlar, dayanışma içinde olduğumuz, karanlığa karşı duran TV kanallarına sunulacak. Detayları önümüzdeki haftalarda göreceksiniz. Gezi Direnişi sonrasında halkın artık “penguen” yayını istemediğini anlayan ve o anlayışla dik durmaya çalışan dostlarımızla dayanışmamızı önümüzdeki dönemde daha da artırmak BirGün’ün görevidir diye düşünüyoruz. Penguenleri kutupta güzel buluyoruz.

BirGün’ün haber ve yorum/analiz anlayışı da önümüzdeki dönem için halkçı, ilerici muhalefete fikir vermeli. Sadece son bir iki haftada yapılan haberleri sıralarsam belki demek istediğim daha iyi anlaşılır:

Hükümetin çok övündüğü sağlık sisteminin ardında yatan gerçeklerle ilgili manşet haberlerimiz oldu. Meltem Yılmaz’ın merkezi randevu sistemi Alo 182 ile ilgili hazırladığı ve “Ölüyoruz Merkez” manşeti ile duyurduğumuz haberi ve Burcu Cansu’nun ücra köşelerdeki şehir hastanelerine dair yaptığı “Hastaneye gitmek için şehirlerarası yolculuk” haberleri sağlık sisteminin gerçeklerini yansıttı.

“Yerli ve millilikten” dem vuranların yerli üreticiyi nasıl bitirdiğini yerinde gözlemlemek için Burak Abatay Ege Bölgesi’ne, Uğur Şahin de Karadeniz Bölgesi’ne gitti. Şişirilmiş ekonomik büyümenin kredilerle yurttaşları borç batağına sürüklediği görüldü.

Fındık üreticilerinin yabancı şirketlerin eline mahkûm edilmesi detaylı bir şekilde manşet haberlerimizde incelendi.

İktidarın gerici ideolojisini yerleştirmek için eğitim ve sosyal alanda yaptıklarına dair konuları detaylı şekilde inceledik. Hem TEOG gelişmeleri hem de yeni müfredattaki skandallar gazetemize manşet oldu. Çağlar Ballıktaş’ın haberinden ders kitaplarında “laiklik dinden uzaklaşma sonucu doğurur” yazdığını öğrendi Türkiye. Mustafa Kömüş’ün haberinde ise Cihat dersinde esirlerin ganimet olarak gösterildiği, sosyolojiden Marx’ın çıkarıldığı görüldü.

İstanbul’u terk eden kesimler, ülkesinden gitmeyi seçen genç beyinler… BirGün, söyleşileriyle bu gerçekleri hem araştırmacılarla hem de vazgeçmeyi seçenlerle konuşarak anlamaya/anlatmaya çalıştı.

Sadece var olanı gösteren kara haberleri değil, bu karanlığa direnen yurttaşları da manşetine taşıdı BirGün. Okul zili ile kapılarda nöbete başlayan velileri, adalet için yürüyen köylüleri…

BirGün haberleriyle gösteriyor ki; gerici, rantçı saldırının geldiği yer belli, yürünecek yol da belli. Köşe yazarlarımızın da ısrarla vurguladığı üzere bu sağcı saldırıyı sağa öykünerek durdurmak mümkün değil. Elbette ki muhafazakâr yurttaşları kazanacağız, ama önce kendimiz olacağız. Ancak o zaman farklı kesimleri de ikna edebiliriz. Fındığı yabancılara peşkeş çeken liberal sisteme karşı piyasayı savunarak mücadele edilemeyeceği gibi... İşte bu tartışmaları BirGün Pazar ekinde yapmaya devam edeceğiz. BirGün Pazar ülkenin en saygın ve etkili eklerinden. Ekimizde de yenilikler iki-üç haftadır göze çarpıyor. Berkant Gültekin, BirGün Pazar’a yeni konsept ve bölümler kazandırdı. BirGün Pazar’ı okumanın lezzeti her geçen gün artıyor.

Önümüzdeki süreçte değerli köşe yazarlarımızdan da yazı işlerimizin bu çabalarıyla daha koordineli çalışmayı, yayın çizgimizi güçlendirecek konuları bizlerle paylaşmayı isteyeceğiz. Çağımızda okuma kolaylığı ve okuyucuya saygı açısından tam sayfa yazı konseptlerini azaltacağız. Dönem dönem uzun yazmak isteyen dostlarımıza pazar ekimizde yer açacağız. Sosyal medyanın sataşma dilinin gazetemize yansımaması konusuna da dikkat edeceğiz.

BirGün’ün bir üretimi de kitap alanında. BirGün Kitap etiketiyle İbrahim Varlı-Can Uğur’un hazırladığı Ortadoğu’yu Anlama Kılavuzu kitabı ve Mustafa Kemal Erdemol’un yazdığı Dış Politikada İflasın Arka Planı kitapları ilgi gördü. Önümüzdeki süreçte yazarlarımızın seçkileri ve yeni çalışmaları BirGün Kitap’tan çıkmaya devam edecek. Sıradaki kitap, yepyeni yazılarla Güven Gürkan Öztan’dan gelecek. İşbirliği içinde olduğumuz kültür ve çocuk dergileri ise zaten yeterince seviliyor.

Son olarak bir rica da okurlarımıza... Baskılara boyun eğmeyen gazetelere sahici bir destek sunmak istiyorsanız bunun için en değerli yol internetten yapılabilecek üyeliklerdir. BirGün üyelerine kitap, dergi gibi hediyelerimiz devam edecek. Bu kış yoğun şekilde yürütülecek kampanyamıza desteğinizi esirgemeyin.

Üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız. Hatalar yapabiliriz ama her zaman çok çalışacağımızdan ve zalimlere karşı dik, dostlara karşı samimi olacağımızdan emin olabilirsiniz. Ara ara görüşmek dileğiyle, iyi haftalar ve iyi okumalar.