Asgari ücretli sadece açlık ve yoksulluk sınırı karşısında değil, enflasyon karşısında da alım gücünü kaybetti. Gerçek kayıp oranı geçtiğimiz yılın eylül ayına göre yüzde 9, iki yıl öncenin eylül ayına göre yüzde 11.

BİSAM (Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi) verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama bin 857 TL, yoksulluk sınırı ise 6 bin 424 TL’dir (Eylül 2018). Harcamalarda süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 41.4 ile en yüksek paya sahiptir. 2003 yılında 4 kişilik bir aile günlük 13.8 TL’ye sağlıklı beslenebilirken bugün ancak 61.9 TL’ye sağlıklı beslenebilmektedir. Buna göre açlık sınırı 15 yılda 4.5 kat artmış durumdadır.

Asgari ücret 2017 yılı Aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından 2018 yılı için 199 TL artırılarak 1603 TL olarak belirlenmişti. Buna karşın Eylül 2018 için bir önceki yılın aynı ayına göre yoksulluk sınırı 1181 TL, açlık sınırı 341 TL artmış durumda. Yani yoksulluk sınırındaki artış asgari ücretteki artış miktarının yaklaşık 6 katı. Dolayısıyla asgari ücretli bu süreçte ciddi bir yoksullaşma yaşadı.

Asgari ücretli sadece açlık ve yoksulluk sınırı karşısında değil, enflasyon karşısında da alım gücünü kaybetti. Gerçek kayıp oranı geçtiğimiz yılın eylül ayına göre yüzde 9, iki yıl öncenin eylül ayına göre yüzde 11. Yani asgari ücretli enflasyon hedefleri denilerek iki yıldır enflasyona ezdirilmiş durumda.

Ürün bazında baktığımızda ise durum çok daha kötü. TÜİK Madde fiyatları üzerinden iki yıllık dönemi ele alındığımızda, asgari ücretlinin patates karşısında alım gücü kaybı yüzde 48, soğanda yüzde 43, yumurtada yüzde 34, kalemde yüzde 34, okul defterinde yüzde 33, tereyağında yüzde 28, çamaşır makinesinde yüzde 26, yoğurtta ve sütte yüzde 16, tavuk etinde, balıkta yüzde 15, peynirde yüzde 13, okul çantasında ise yüzde 12. Asgari ücretli, bu süreçte 385 ürünün 307’sinde alım gücünü yitirmiş durumda.

Yine Türk Lirası’nın değer kaybı dolar bazlı asgari ücreti de eritti. Asgari ücretli Nisan 2016’dan bu yana yüzde 42 oranında değer kaybetti. Nisan 2016’da 429 dolara karşılık gelen asgari ücret Eylül 2018’de 252 dolara geriledi. Asgari ücrete yüzde 30 artış olarak nitelendirilen artış öncesinde ise asgari ücret (2015 yılı) 360 dolardı.

Türkiye asgari ücretle çalışanların oranının son derece yüksek olduğu bir ülke. Ve tüm bu veriler somut bir gerçeği ortaya koyuyor. Ücretliler ekonomik bir krizin içinde. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Ücretler enflasyon canavarının karşısında küçüldükçe küçülüyor. Hedeflenen enflasyon esas alınarak yapılan ücret artışları gerçekleşen enflasyonun altında eziliyor. Yeni Ekonomi Programında 2019 yılı için hedeflenen enflasyon yüzde 15,9’dur. Asgari ücret artışı için temel alınacak oran bu hedef tarafından belirlenecektir. Son iki yıllık kayıplar göz ardı edilecektir.

Kriz dönemleri ücretler üzerindeki baskının arttığı, ücretlerin yüksek enflasyon ortamında düşük ücret artışları karşısında eridiği dönemler oluyor. Böyle bir süreçte asgari ücret ister istemez tartışmaların merkezine oturacaktır. Nitekim bu konuda çeşitli açıklamalar yapılmaktadır.

Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmesi gerekir. Oysa açıklanan rakamlar TÜİK tarafından belirlenen tutarın bile gerisinde kalmaktadır.

Buna rağmen asgari ücret sendikal örgütlenmenin etkisizleştiği bir süreçte, işçinin neredeyse tek tutunma noktası haline gelmiştir. İşçilerin temel bir yaşam hakkı olan geçim ücretine ulaşması, asgari ücret tespit komisyonunun insafına terk edilemez. Bu mesele bir örgütlü mücadele sorunudur.

Bu nedenle sendikal özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması, grev hakkının kayıtsız şartsız tanınması giderek daha yaşamsal bir talep haline gelmektedir. O yüzden sendika diyen, haktan bahseden işçinin üstüne pervasızca gidilmektedir. Vedat Türkali’nin 60 küsur yıl önce yazdığı İstanbul şiiri hâlâ günceldir. “Buhranlar senin sırtından geçiştirilir/İpek şiltelerin istakozların / /Selameti için/Hakkında idam hükümleri verilir”