Zirve yolu kararıyor
Lige çok kötü başlayan olmazsa olmaz maçlarından birinde daha 3 puan çıkaramadı. Başakşehir'le 0-0 berabere kalan sarı-lacivertliler için zirve yolu artık çok karanlık
Kadıköy'de pazar mesaisi... Bir tarafta sezona felaket bir şekilde başlayan Fenerbahçe, öbür yanda yıllardır memleketin sahada ne yaptığını belki de en iyi bilen ekibi Medipol Başakşehir... Sanki bir maçtan çok daha fazlası; 16. sıradaki ev sahibi için şüphesiz hayat memat karşılaşması...
Kanarya'da santra öncesi gündem kadro dışı kalan oyuncular... Kamuoyu bu konuda açıklama bekleyedursun, belki kulübede son kez göreceğimiz Cocu, yine üç stoperle başlıyor. Avrupa'da güçsüz Slovak temsilcisine karşı galibiyet getiren üçlü savunma, acaba ligin en oturmuş ekibine karşı kullanılacak mı? Sahadaki 11'in gerekçesi teknik mi idari mi merak ediledursun, son düdükten sonra tabelada yazacak sonuç,Hollandalı hocanın kaderini belirleyecek gibi duruyor.
Deplasman ekibinde Emre Belözoğlu yok. Deneyimli maestronun yokluğunda Abdullah Avcı, oyunu yönlendirmekte İrfan Can ile Mossoro'ya güveniyor. Bu sezona biraz tutuk başlasalar da kazanıp kendilerini hatırlatmak istiyor olsalar gerek. Adebayor ile Visca, başarılı teknik direktörün yine en büyük gol silahları olacak. Rakibin pek test edilmemiş formasyonu bakalım onlar için düşünüldüğü gibi avantaj olacak mı...
İlk düdükle birlikte Fenerbahçe'nin dörtlü oynadığı görülüyordu. Zira Cocu, stoper Reyes'i orta sahada değerlendiriyordu. İlk çeyrekte topu daha çok rakibine teslim eden Çubuklular, ilk geldiği anda Ayew'le gole yaklaşmış, 15. dakikadaki karşı karşıya pozisyonda Mert iyi çıkarmıştı. Başakşehir, 38'de öne geçebilirdi. Kornerde top önünde biten Mossoro kötü vurmuştu. 43'te önce Slimani, ardından Elif'e hayır diyen Mert kalesinde yıldızlaşmıştı. Devrenin son anlarında Hasan Ali'nin Elif'ten seken sert şutunu çıkaran Mert en iyiyi sona saklamıştı!
İkinci yarı Elif'in yerden havadan kaleyi yoklamalarıyla demir alıyordu. 57'de Napoleoni'nin yerine giren Elia'nın ince kesmesi kaleyi yalamıştı. Frey'in yerine oyuna dahil olan Benzia, hemen varlığını hissettiriyordu. 65'te Reyes çıkmış, Mehmet Topal girmişti. Bana sorarsanız, sahadaki 11 şimdi bir şeye benzemişti. Aksayan oyuncuları yanına çağıran Hollandalı hoca vidaları iyice sıkıyordu.
78'de deplasman ekibi organize geliyor, Visca bitiremiyordu. 82'de savunmanın gerisine sarkan Visca'nın 'al da at' dediği Elia fileleri bulsa da ofsayt denmişti. VAR sistemi o an devrede olmadığından pozisyona bakılamamış, gol güme gitmişti. Uzatmaların son saniyesinde Isla, arkadaşlarını bulamayınca mücadele başladığı gibi bitiyordu.
Bu sonuçtan sonra bakalım Cocu'nun akıbeti ne olacak? Hollandalı hocanın 'öpnce rakibimi durdurayım, sonra vurayım' planının ilk bölümü tuttu. Oyuncuları biraz daha becerikli olsa üç puan da gelebilirdi. Ama doğru 11 sanki yarım saat yan yana sahadaydı. Başakşehir ise pek iyi görünmediği günü altın değerinde bir üç puanla kapatabilirdi. VAR sağ olsun! Milli maç arasında sistem iyice tartışılacağa benziyor.