Fenerbahçe ikinci yarıdaki etkili performansıyla kazanmasını bildi. Ev sahibi golü bulabilse, Yanal topun ağzına gelecekti ya neyse…

Zor da olsa üç puan...

Gaziantep’te suare zamanı… Bir tarafta sezonun ilk yarısında beklentileri aşan ev sahibi, diğer tarafta iyi bir başlangıç yaptıktan sonra biraz yalpalayan Fenerbahçe... Nefesler tutulmuş Hüseyin Göçek’in ilk düdüğü bekleniyor.

Şüphesiz ligin en renkli teknik direktörlerinden Sumudica tarafından çalıştırılan kırmızı-siyahlılarda gözler golcü Kayode’de olacak. Keskin sirke küpüne zarar misali Nijeryalı forvet ya takımını uçuruyor ya da yakıyor. Türkiye’ye ayak bastığı günden beri ziyadesiyle aykırı bir profil çizen Rumen hoca yine üç stoperle başlıyor. Bugüne dek oynadıkları müsabakalarda maç başına 3 golden fazla atıldığı hatırlanınca, bu karşılaşma da bol santra kokuyor.

Comolli’nin vedasından sonra sarı-lacivertliler dış sahada mutlak üç puan istiyor. Olası bir kayıpta camiada çatlak seslerin yükseleceği aşikâr. Ersun Yanal orta sahayı kalabalık tutmuş. Çok hızlı kontraya çıkan rakibe karşı deneyimli çalıştırıcı, işi ikinci bölgede çözmek istiyor. Emre ile Kruse özellikle deplasmanlarda yan yana oynar mı diye papatya falı baktıradursun, Muriç yine Kanarya’nın en büyük gol umudu durumunda.

Sert başladı mücadele. İlk 18 dakikada çıkan üç sarı kart da cabasıydı. Oyun faullerle sık sık duruyordu. Hal böyle olunca da kalite vasata bile yaklaşmıyordu. 40’ta Emre’nin kullandığı serbest vuruşta Serdar’ın kafası az farkla auta çıkıyordu. 45’te Kanarya tehlikeli geliyor, Ozan’ın kaçırdığı Muriç Günay’ı geçemiyordu. Son bölümü saymazsanız, koca devre hayal kırıklığıydı. Sarı-lacivertliler yine bir deplasmanda ilk yarıyı harcamış gibiydi.

Bakalım ikinci yarı bir taraf vites yükseltebilecek miydi…

Soyunma odasından dönüşte Tolga’nın yerine Garry Rodrigues oyundaydı. Santrayı müteakip gelişen ilk akında aynı oyuncu Günay’ı çalımlayıp topu direğe nişanlıyor; devamında ofsayt durumundaki Muriç ağları buluyordu.

51’de Fenerbahçe öndeydi. Muriç çok da sevmediği sağ ayağıyla kesmiş, Kruse kafayı müthiş vurmuştu. Hemen akabinde karşı kalede Altay, Kayode’ye hayır demişti. 68’de Twumasi karşı karşıya pozisyonda çerçeveyi bulamamıştı. 72’de yine Muriç’in kaçırdığı Kruse fişi çekemiyordu.

Kanarya’da Yanal oyuna müdahil olmakta gecikiyor gibiydi. Sanki Emre ya da Kruse’den birinin çıkıp vidaların sıkılması gerekiyordu. 80’de sarı kart gören Muriç, haftaya Başakşehir karşısında cezalı duruma düşmüştü. Tabii ikinci sarıdan atılmazsa!

84’te Kruse çıkmış, Deniz girmişti. 87’de ev sahibi ağları bulsa da VAR yardımıyla faul tespit edilmişti. Uzatmalarda Muriç yine sağını konuşturarak fişi çekmişti. Son anlarda ikinci sarıdan atılan Muriç, cezasını kupada çekecekti.

Fenerbahçe ikinci yarıdaki etkili performansıyla kazanmasını bildi. Ev sahibi golü bulabilse, Yanal topun ağzına gelecekti ya neyse. Maçın kahramanı Muriç bu ligin çok üstünde! Yıllardır düzeltilmeyen “ligdeki sarı kartın cezasını kupada temizlemek” geleneğine son versek ve talimatı artık değiştirsek…