45 dakikalık ter idmanı

Lider Trabzonspor, Alanya deplasmanında belki de kendilerinin dahi beklemediği rahat bir galibiyet alarak, şampiyonluk için geri sayıma başladığını bir kez daha herkese gösterdi.

İlginç bir maç oldu Alanyaspor – Trabzonspor maçı. Koskoca bir ikinci 45 dakikanın tek önemli anı Uğurcan’ın kurtardığı penaltı olduğundan, ilk yarı bittiğinde televizyonunu kapatıp gidenler hiçbir şey kaçırmadılar. Hatta Eduardo bitime 20 dakika kala penaltıyı kaçırdığında, sahadaki futbolcular, teknik heyet ve hatta hakemler dahi maçın o anda bitmesine razı olabilirdi. Öyle ki Halil Umut Meler maçın sonuna sadece 2 dakika eklediğinde, VAR protokolünün uygulanmaya başladığı dönemde verilmiş en kısa uzatma bölümlerinden birisine de şahit olduk. Tabii bunları skorborda bakıp söylemiyoruz sadece. Alanyaspor’un, ikinci yarıda maçı kendi sahasında kabul eden, Nwakaeme ve Cornelius’u da kenara aldığında artık skoru da artırmayı çok düşünmeyen Trabzonspor karşısında mental olarak bitmiş bir durumda olması, onların birkaç cılız atak dışında rakip kale önünde hiçbir tehlike yaratamamasını da beraberinde getirdi. Trabzonspor güzellemesi sırasında, kötü bir örnekten bahsetmemek lazım belki,, fakat bu noktada birkaç hafta önceki Alanyaspor – Galatasaray maçında yazdıklarımıza atıf yapalım. O maçta Alanyaspor, 10 kişi kalmasına rağmen maçın son bölümünde galibiyeti daha çok hak eden taraf olmuş ve rakip kaleyi zorlamaktan vazgeçmemişti. Çünkü iki rakibinin ligin geneline verdiği mesaj arasında büyük bir fark var. Trabzonspor, sarı-kırmızıllar gibi kırılgan, özgüveninin yitirmiş, sorunu çözmeyi bırakın sorunun ne olduğunu anlayamamış bir takım değil. Şampiyonluk yolunda emin adımlarla yürüyen, rakibi tehdit eden birçok silahını aktif biçimde kullanabilen ve rakibe psikolojik üstünlüğünü kabul ettirebilmiş bir takım. O yüzden rakipten aldıkları tepki de farklı oluyor.

İşin psikolojik kısmı bir yana saha içinde de Avcı, Farioli’yi daha ilk yarım saatte mat etmişti. Abdullah Avcı kendi sahasında pasla çıkmaya çalışan takımlara yaptığı ön alan baskısının verdiği olumlu sonuçlarla nam salmış bir teknik adam. Hatta rakibin hangi stoper veya bek oyuncusu ile oyunu kuracağını saha içi yerleşimi ile kendisi belirlemek isteyen ve rakibi sahanın bir tarafından oynamaya mecbur bırakan birisi. Hal böyle iken sahanızın ilk metrelerinden oyuna başlıyorsanız, mükemmel bir pas yüzdesine sahip olmanız gerekir. Trabzonspor’un bulduğu ilk golde, Marafona topu geri pasla ayağına aldığında, gerçek anlamda oyunu kendi kale çizgisinin üzerinden kurmak zorunda kalmıştı. Orada yapacağınız her yanlış pas topu kalenizde görmek demek. Üçüncü golde de benzer bir senaryoya Milunovic’in çok kötü performansı eklendi diyebiliriz. Cornelius’un omuz darbesiyle dağılan, sonra da ters çalımla dar açıdaki Danimarkalının önünü açan Sırp stoper gole ikinci davetiyeyi çıkardı.

Abdullah Avcı, bu sezon çifte kupa peşinde koşuyor. Rakiplere çok net biçimde üstünlük sağladığı bir sezondan sonra, uluslararası arenada da ondan beklenti büyük olacaktır.