Seçimlerden sonra etrafımdaki çoğu kişi gibi benim de tadım tuzum yoktu. Yazı da yazmadım kaç haftadır. En az on tane “kesin kazandık” yazısı yazmıştım. Söyleyecek lafım daha vardı aslında; büyük bir hezimet yoktu ortada her şeye karşın. Bu düzenden rahatsız, benim gibi düşünen en az bu halkın yarısı vardı. Hemen ders alıp kendini toparlayacak bir muhalefetken makbul olanı, orada da taht kavgaları başlayınca iyice bozuldu moralim. Yavaş yavaş işimle gücümle, şarkımlar türkümle uğraşarak normale dönmeye çalıştım. Şu köşede bir daha iktidar eleştirisi falan da yazmamaya karar vermiştim. Bana ne kardeşim, alan memnun, veren memnun. Kendimiz yazıp kendimiz okuyoruz diye düşünüyordum. Yazarsam da artık sadece muhalefete muhalefet ederim diye düşünüyordum. Sonra yeni bir katliam daha başladı:

Akbelen Ormanı!

Ona buna öfkeliyiz tamam da ağaçların suçu ne? Bunu yazmamak olabilir mi? Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı, Limak Holding’in termik santral alanını genişletme projesi kapsamında katlediliyor. Devletin kolluk kuvveti ise ağaçları değil, Limak Holding’i koruyor halka karşı. Ağaçlar kesiliyor. Bölge halkı, genci, yaşlısı, ağaçlara sarılmışlar, kesilmesin diye direniyorlar. Ağaçlar koparılıyor topraktan. Köyden de, köylülerden de, termik santralden de, jandarmadan da, holdinglerden de daha önce orda olan, daha yaşlı ağaçları.

Bir ağacın bile katlediliyor olmasına herkes karşı çıkmalıdır diye düşündüm. Bunun sağı, solu, altı, üstü olur mu? Bir baktım sosyal medyadaki paylaşımların altına neler yazılıyor diye. İktidar yanlıları, yine ağız birliği etmişlercesine aynı cümleleri söylüyorlar. “Koca ormanın içinde küçük bir alan” diyorlar. “Onu kesiyor ama gidiyor başka yere başkasını dikiyor” diyorlar. Akıl alır gibi değil! Böyle bir düşüncenin savunulacak bir yanı olabilir mi? Bu mantıkla yola çıkarsak beş çocuklu bir ailenin üç çocuğunu keselim mesela? Yenisini yaparlar! Olabilir mi böyle bir şey! Asırlardır bir halka nimetlerini sunan bir ağacı kesip, başka bir yere dikmek nasıl savunulabilir? Bir ağacın gölgesi taşınabilir mi başka bir yere!

İktidar orada! Muhalefet tatilde. Sadece CHP’den de bahsetmiyorum. Seçim öncesinde her gün sıklıkla gördüğümüz siyaset starları kendilerine özel ağaçların sadece kendilerine serin gölgelerinde şekerleme yapıyor olmalılar.

***

Biraz bu Limak Holding’ten bahsedelim. Limak’ın sanata ve sanatçıya desteği bizim sanatçı entelijansiyası tarafından pek bir sevilmişti. Bakınız Limak’ın internet sitesinden alıntılıyorum:

“Kültür ve sanatın günlük yaşamlarımızın ayrılmaz bir parçası olması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle genç neslin kültürel ifade özgürlüğü, kültürün korunması adına hayati önem taşıyor. Limak, görsel sanatlar, müzik yoluyla kültürel ifade özgürlüğünü teşvik etmeyi ve bireylerin özgün kültürel kimliklerini korumalarını sağlamayı hedefliyor. Bireylerin farklı kültürel miraslarını tanımak, toplumların daha açık fikirli olmalarına yardımcı oluyor, çeşitliliği ve kapsayıcılığı destekliyor.”

Ne kadar tatlı değil mi? Bunlar ağaç keser der misin? Demek ki sanat-sepet camiasının ağzına iki kaşık bal çalınınca orman katletmek meşrulaşıyor!

Limak’la büyük projeler yapan isim, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tenor Murat Karahan.

Defalarca yazdım; Murat Karahan gerçekten muhteşem bir tenor. Dünya çapında bir ses. Su gibi bir şarkıcı. Dünyanın en büyük operalarında söylüyor, ayakta alkışlanıyor. İtalya’da imza dağıtmaktan yolda yürüyemiyor; ama işte, bu tenorların kafaları farklı çalışır biraz, anlayamazsın. Adamın aklı fikri yöneticilikte; geldi burada genel müdür oldu. Bu konuda bir felaket. Burası başka bir yazının konusu olsun, yerim dar.

Karahan, Limak Holding ile Zeki Müren şarkıları projeleri yaptı. Onlarca konser, kayıt. Çok kötü iş bu arada! Felaket! Zeki Müren’in kemikleri sızlamıştır. Karahan kalibresinde bir opera şarkıcısı kariyerini nasıl bu kadar kötü yönetebilir, anlamak mümkün değil. Bir müzisyenin kıblesi makam ya da para olunca böyle şeyler oluyor işte. Ağacı da kesen, Zeki Müren’i de seven holdinglerin şarkıcıları olduğunuzda böyle oluyor işte. Böyle olmayınca ise sanatçı oluyorsun zaten.

***

Yerel seçimler yaklaşıyor. Muhalefet bu kafayla giderse daha çok orman gidecek. Bu yazının sonunda en çok şunu merak ediyorum:

Acaba Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkan adaylarını belirlerken Akbelen’de şov yapıp aslında beşli çete ile iş tutanlar için nasıl bir tutum sergileyecek.