Süper Lig önümüzdeki haftasonu tartışmalı bir şekilde başlıyor...

Bu listenin benzerini geçtiğimiz yıl ligler başlamadan da yapmıştık. Ülke futbolu 2 aydır sansasyonel bir dava süreciyle oluşuyor ve hem kulüp takımları hem de ulusal takım yarışmacılık anlamında hiç iyi sinyaller vermiyor. Basınımız ise ligin başlamasına 1 hafta kala, takımlara gelecek ve gidecek futbolcularla ilgileniyor. Son 3 yıldır her 2 kulvarda da uluslararası arenada kayda değer hiçbir işin olmaması hakkında pek bir şey yazılmıyor. Biz de bu sene ligde dikkat çekebilecek “sansasyonu az”, basının çok üzerine eğilmediği transfer hamlelerine bakalım.

1-Kris Boyd: Bana göre 2011-12 sezonunun kulüp repütasyonu ve futbolcu kalitesi açısından yapılmış en iyi transferi. Daha 28 yaşında olan, İskoçya’da şampiyonluklar ve gol krallıkları yaşamış bir oyuncuyu Eskişehir’e getirebiliyorsanız bu büyük iş demektir. Üstelik şehrin profilini de göz önüne aldığınızda Boyd’un, Miller gibi sıkılıp geriye dönme ihtimali biraz daha az. Tek sorunu klasik bir “son vuruşçu” olması, Skibbe’nin ona iyi servis yapılacak bir oyun planı kurması gerekiyor.

2-Andre Bahia: Aynı türden bir başka transfer daha. Samsunspor Feyenoord’da son 7 yılda kadronun değişmez oyuncularından olan Brezilyalıyı transfer ederek çok iyi bir iş yaptı. 27 yaşında ve Rotterdam’da defansın ortasında genç Ron Vlaar ile çok iyi bir ikili oluşturmuşlardı. Karadeniz ekibinin ligdeki kalıcılığı için en büyük kozlarından.

3-Nicolas Navarro: Kayserispor’un bildiğimiz akılcı hamlelerinden birisi. 2007’de Argentinos Juniors onu Napoli’ye sattığında Maradona’nın transferinden beri aldığı en yüksek bonservisi kazanmıştı.Geçtiğimiz yıl kulübüne geri döndü ve Pedro Troglio’nun kaledeki ilk tercihi oldu. Souleymanou ve Volkan Babacan’ın gidişiyle kale ona emanet olacak.

4-Wilfried Dalmat: Vatandaşı olduğu Fransa’da değil, kuzeydeki Belçika’da daha başarılı olmuş bir adam Wilfried Dalmat. Orduspor, Belçika şampiyonluğu yaşamış ve kardeşi Stephane Dalmat ile birçok ortak özeliği olan sağlam bir orta saha oyuncusu transfer etti. Muhtemelen, Culio’nun arkasını kollayacak sezon boyunca. Tek soru işareti kariyerinde ilk kez tamamen farklı bir coğrafyaya gelmiş olması. 

5-Scott Carson: Miller ile başlayan Bursaspor’un ada seferinin ikinci ayağı. Carson İngiltere ulusal takımının yıllardır yaşadığı kaleci felaketlerinin bir halkasıydı. Euro 2008 elemelerinin son maçında Hırvatistan karşısında hoş anılar yaratmadı. Ancak bu iyi bir kaleci olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Zaten Capello döneminde kadroya dönüş yaptı.

6-Dede: Porsuk Çayı’na teşrif eden bir başka şok edici isim. Borussia Dortmund’un yeni milenyumda kazandığı 2 şampiyonluğu da yaşayan ve kulüp için bir efsane olan Brezilyalı, tabii ki Skibbe faktörüyle de Eskişehir’e gelmeyi tercih etti. 33 yaşındaki sol bekin, Fenerbahçe’nin R.Carlos transferi gibi bir sonla bitmemesi dileğimiz. Almanya’da geçirdiği yıllar onun klasik Brezilyalı karakterinde önemli değişiklikler yapması ise olayın iyi yanı.

7-Luton Shelton: Listenin karizmatik isim kontenjanını Jamaikalı golcü dolduruyor. Shelton ününü uzun bacakları ve süratine borçul. Yeni sezonda Karabükspor maçlarında sık sık “Shelton çok süratli!!!” şeklinde ifadeler duyacağız. Cernat’ın öldürücü ara pasları için biçilmiş kaftan. Ayrıca İsveç Ligi’nden çıkan kaliteli golcülerin bir başka örneği.

8-Cristian Riveros: 2010 Dünya Kupası’nın meşhur ettiği adamlardan birisiydi Paraguaylı Riveros. Orta sahadaki mücadeleci futbolu onu Cruz Azul’dan Sunderland’e götürdü. Ama gözden düşüşü çabuk oldu ve kadroda yer bulamamaya başladı. Kayserispor’da kiralık. Eğer bonservisi alınmak istenirse Sunderland’ın zorluk çıkaracağını sanmıyorum.

9-Pierre Webo:Tipik bir Afrikalı forvet Webo. Herve Tum, Emenike ve hatta Amokachi ekolünden. Fizikli, geniş adımlı ve son vuruşları zayıf. Osasuna ve Mallorca’da geçen toplam 8 sezonun ardından İstanbul BB’ye gelişi önemli bir kariyer sapması. Neredeyse forvetlerinin tümünün ayrılması ile o bölgede sıkıntı çekebilecek Abdullah Avcı’nın en büyük kozu olacak.

10-Teteh Bangura: Shelton gibi, İskandinavya’da meşhur olmuş bir siyahi oyuncu. 20 yaşında İsveç’e ayak bastı. Sierra Leoneli oyuncu bu sezonki Allsvenskan’da AIK formasıyla 17 maçta 15 gol atmıştı ki ayrılmış olmasına rağmen hala gol krallığında ikinci sırada. Anderlecht serisinde pek partıltılı bir performans göstermedi Miller’dan daha fazla katkı yapacağını düşünüyorum.

Yazıda geçmeyen ve bu sezon ülkemizde top koşturacak Prince Tagoe, Alfred N’Diaye, Diomansy Kamara, Zurab Khizanishvili, Peter Pekarik, Jean-Jacques Gosso, Alvaro Dominguez, gibi isimlerin de dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtelim.