Brezilya’da aşırı sağcı eski Devlet Başkanı Bolsonaro’nun, darbecilik ve yolsuzluk suçlamalarından tutuklanması söz konusu. Bolsonaro, kalabalık kitleleri sokağa dökerek kendini savunmaya çalışıyor.

Brezilya’nın sivil darbe ile imtihanı

Latin Amerika’nın en büyük ülkesi Brezilya son olarak hakkında “darbe girişimi” başta olmak üzere çok sayıda ceza soruşturması bulunan aşırı sağcı eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro’yu destekleyen on binlerce kişinin katıldığı büyük mitingle gündeme geldi. Sao Paulo’da ve daha sonra başka yerlerde gerçekleştirilen destek mitingleri, Bolsonaro’nun popülaritesinin halen çok yüksek olduğunu ve hakkındaki ağır suçlamalara rağmen, tutuklanması ve yargılanması halinde Brezilya büyük karışıklıklarla karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.

DESTEK ARAYIŞINDA

2019-22 yılları arasında görev yapan Bolsonaro, kendisini halen tanrılaştıran, Brezilya’yı “Kültür Marksizmi”nden kurtaracak lider olarak gören kitleleri harekete geçirerek, sonunda ağır hapis cezalarıyla karşı karşıya kalabileceği sürece direnmeye çalışırken, içinde bulunduğu darbe girişimi soruşturmalarıyla ilgili somut bilgiler de ortaya çıkmaya başladı. Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitug’da (FAZ) yayımlanan bir habere göre, kendisi de eski bir asker olan ve silahlı kuvvetlerden yüzbaşı rütbesiyle ayrılan Bolsonaro’nun askeri darbe girişimi, dönemin Silahlı Kuvvetler Komutanı’nın direnişi nedeniyle sonuçsuz kalmış. Söz konusu darbe girişiminin görüşüldüğü toplantıya katılan bazı generallerin ifadelerine bakılırsa, üst düzey askerlerin bir bölümü, emirlerindeki birliklerle söz konusu darbeyi desteklemekten yana görüş bildirmişler.

İktidarda kalmak için darbe planlamakla suçlanan Bolsonaro, Brezilya’da hâlâ büyük desteğe sahip.

ABD’YE KAÇMIŞTI

Hatırlanacağı gibi Ekim 2022’deki seçimleri sosyalist rakibi Luiz Inacio da Silva’ya (kısaca Lula) karşı kaybeden Bolsonaro, uzun bir süre bu seçim sonuçlarını kabul etmemiş ve görevi bırakmamak için direnmişti. Bu çabalarından sonuç alamayınca, devir teslim töreninden önce ABD’ye kaçan, ancak orada beklediği desteği bulamayınca iki ay sonra geri dönen Bolsonaro, hakkındaki suçlamalardan biri nedeniyle ilk cezayı geçen haziran ayında almıştı. Yüksek Mahkeme “görevini kötüye kullanmak” ve “ülkedeki seçim sistemi hakkında asılsız kuşkular uyandırmak” suçlamasıyla Bolsonaro’nun sekiz yıl boyunca seçme ve seçilme hakkını iptal etmişti.

Bolsonaro, arkasına büyük kitlelerin desteğini alan Lula’nın cumhurbaşkanlığını devralmasından sonra başlatılan soruşturmalarda, kaybettiği seçimleri iptal ettirmek için çeşitli komplo girişimlerinde bulunmak ve bir askeri darbeyle sosyalist rakibinin görevi devralmasını önlemeye çalışmakla suçlanıyor. Hakkında ayrıca korona döneminde sahte aşı belgesi yaptırmak ya da görevi sırasında Suudi Arabistan’dan aldığı değerli hediyelere el koymak gibi siyasi önemi daha düşük, ancak “belge sahtekârlığı” gerekçesiyle her an tutuklanmasına yol açabilecek soruşturmalar da bulunuyor.

Bolsonaro’nun geçtiğimiz günlerde pasaportuna el konulduğu ve artık ülke dışına kaçma şansı olmadığı için, taraftarlarını harekete geçirerek kitlelerden aldığı destekle hakkındaki ceza davalarından kurtulmaya çalıştığı yorumları yapılıyor.

GENERAL KARŞI ÇIKTI

Ülkenin en büyük şehri Sao Paulo’daki büyük miting, Bolsonaro’nun kendisine yakın bazı eski bakanların ve danışmanının evlerinin yürütülen soruşturma kapsamında polis tarafından basılıp aranmasından bir gün sonra yaptığı “demokratik hukuk devletini savunmak üzere barışçı gösteri” çağrısı üzerine gerçekleşti. Brezilya bayrağının renklerine bürünmüş on binlerce kişinin katıldığı miting, Bolsonaro taraftarlarının daha önceki eylemlerinden farklı olarak herhangi bir şiddet olayı olmadan gerçekleşti. Bu eylemlerin en önemlisi geçtiğimiz yıl 8 Ocak’ta başkent Brasilia’da yaşanmış, Bolsanaro’nun taraftarları hükümet binalarının bulunduğu kent merkezine saldırmış; Parlamento, Yüksek Mahkeme ve Başkanlık Sarayı’nı basıp yağmalamış ve bu arada ordunun yönetime el koyması çağrısında bulunmuşlardı.

Soruşturmalarla ilgili haberlere bakılırsa her an tutuklanması söz konusu olan Bolsanaro, son mitinglerde yaptığı konuşmalarda “siyasi baskılarla” karşı karşıya olduğunu ve tabii ki “yargıçların tarafsız olması halinde yargı karşısına çıkmaktan çekinmediğini” belirterek, büyük bir haksızlıkla karşı karşıya olduğunu ileri sürüyor. Tıpkı kendisi gibi kaybettiği seçimlerin sonuçlarını kabul etmeyen, görevi seçimi kazanan rakibine devretmemekte direnen, taraftarlarını Senato ve Temsilciler Meclisi’ni basmaya çağırarak tüm dünyanın gözü önünde “darbe girişiminde” bulunan ve şimdilerde yeniden ABD’nin başına geçmeye hazırlanan fikirdaşı eski ABD Başkanı Donald Trump gibi...

***

Darbeyi önleyen generale “vatan hainliği” suçlaması

Son haberlere göre Bolsanoro’nun içinde bulunduğu ilk darbe girişimi, Kasım 2022’de seçimi kaybettiğinin belli olmasından birkaç gün sonra yaşandı.

Yenilgiyi kabul etmeyen Bolsonaro, Başkanlık Sarayı’na dönemin Silahlı Kuvvetler Komutanı ve  diğer üst düzey generalleri, dönemin Adalet ve Savunma Bakanları’nın da katıldığı bir toplantıya çağırmış.

Bolsonaro’nun seçim sonuçlarına karşı çıkan taraftarları ülke çapında yaygın protestoları ve şiddet eylemlerini sürdürürken gerçekleştirilen bu toplantıda Başkan’ın danışmanı tarafından okunan ve seçimi kazanan Lula’nın görevi devralmasını önleyecek bir kararname taslağının askerler tarafından desteklenmesi istenmiş. Bazı kuvvet komutanları açıkça darbe anlamına gelen bu kararnameye destek vermeye hazır olduklarını açıklarken, Silahlı Kuvvetlerin Komutanı Freire Gomes buna kararlı bir biçimde karşı çıkmış. Dahası bu planın yürürlüğe konulması halinde Bolsonaro’yu tutuklamak zorunda kalacağını söylemiş. 

Toplantıya katılan bir diğer generalin ifadesine göre, bunun üzerine Savunma Bakanı’nın küfürlerine ve “vatan haini” suçlamasıyla karşı karşı kalan Gomes’in karşı çıkması nedeniyle sözkonusu planın yürürlüğe konulması mümkün olmamış.. Bütün bunlar olurken sadece Bolsonaro’nun taraftarları değil, Lula’yı destekleyen kitlelerin de sokaklarda olduğu ve kazandıkları seçimi kolay kolay teslim etmeyecekleri de dikkate alınacak olursa, 200 milyonu aşkın nüfusuyla dünyanın en önemli ülkelerinden biri olan Brezilya belki de bu nedenle büyük bir kaosla karşı karşıya kalmaktan kurtulmuş.

Bolsonaro, geçenlerde “Ne darbesi? Darbede tanklar, silah ve entrika sokaklara çıkar” diyerek, darbe suçlamalarına karşı çıktı. Ancak soruşturmayla ilgili basına yansıyan ifadeler, onun açıkça darbe girişimi anlamına gelen bu kararnamenin hazırlanması ve askerler tarafından desteklenmesi için bizzat çaba içinde olduğunu gösteriyor.