Championship Günlükleri: Blackburn Rovers, uzak bir hatıra...

Ekim ayının sonuna yaklaştığımız zamanlarda 24 takımlı Championship’te 15. sırada Blackburn Rovers, Lancashire bölgesinde, Manchester’a 15 kilometre uzaklıkta 105 bin nüfusa sahip küçük kasabanın mavi beyazı. 2022-23 sezonunda play-off’u gol averajıyla kaybettiler, bu sezon düşüşteler, son beş maçtan altı puan alabildiler. Ada futbolunun en eski kulüplerinden, 1875 senesinde, bir grup Katolik öğrenci tarafından sağlık için spor amacıyla kurulmuşlar. 1888’de hayata geçen İngiltere futbol liglerinin, çok sonraları kurulacak Premer Lig’in kurucu kulüplerinden Aston Villa ve Everton’la birlikte iki ligin de kurulmasına öncülük etmiş üç kulüpten biri olmaları kayda değer. Bakmayın şimdilerde alt liglerde geçmişe ağıt yaktıklarına, 72 sezonda ülke futbolunun en üst liginde mücadele etmişler. Kulübün ambleminde yer alan Latince “Arte et Labore”, “Beceri ve çok çalışma” anlamında… 

Kapanma noktasına kadar geldikleri, 5 bin taraftar ortalamasına oynadıkları 1990’lı senelerin başında değişmiş makus kaderleri. Takımın koyu taraftarlarından Jack Walker adındaki iş adamı 1991 Ocak ayında kulübü satın alırken, ilk üç sezonunda 25 milyon Sterin harcayarak takımı yeniden inşa etmiş. Onun takıma kazandırdıkları arasında o yılların rekor transfer ücreti 3,3 milyon Sterlin karşılığında Southampton’dan transfer edilen Alan Shearer ve 1994’te Norwich City’den 5 milyon Sterlin bedelle gelen Chris Sutton da var. Rovers 1992–1993 sezonunu 4. sırada bitirirken, bir sezon sonra United’ın arkasından ikinci sırayı kapıyor, 1994-95 sezonunun son maçında Liverpool’a yenilmesine rağmen United’ın önünde ligi şampiyon olarak tamamlıyordu. Walker göreve geldiğinde, ilk işi Liverpool efsanesi Kenny Dalglish’i takımın teknik direktörlüğüne getirmek olmuştu. O sezon Sheraer ligde 34 gol kaydederken, Dalglish en iyi teknik direktör ödülünü kazanıyordu. Bazıları paranın gücü olarak görse de o sezon rakip Manchester United’ın 19,3 milyon değerindeki kadrosunda Schmeichel, Ince, Keane, Giggs, Hughes’ün olduğunu ve United’ın kadro değeri olarak 14,7 milyonluk Rovers’a fark attığını hatırlatalım…

Sonrası düşüş zamanları… Rovers bir sonraki sezonu 7. sırada bitirecekti; Dalglish istifa etmiş, Sheraer Newcastle’a satılmıştı. 1998-1999 sezonunda Premier Lig’den düştüler. İki sezon sonra yeniden döndüler. Ancak 11 sezondan sonra, 2011-2012 sezonunda bir kez yaşadılar düşmenin acısını. 2003’te UEFA Kupası’nda bizim Gençlerbirliği karşında UEFA Kupasından elenmeleri tarihe düşen notlar. Takıma en güzel günlerini yaşatan Jack Walker 2000 senesinin Ağustos’unda 71 yaşında aramızdan ayrıldı…

***

Kasvetli ve serin bir Londra akşamında Blackburn Rovers, kendisi gibi sezona iyi başlamayan, geçtiğimiz günlerde dört senedir takımın başında sahaya çıkan Gary Rowett ile yolları ayırmış, hoca arayışındaki Millwall deplasmanında. Ev sahibi 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Mitchell, De Norre, ileri uçta Longman, Flemming, Emakhu, önlerinde golcüleri Bradshaw. Misafir Blackburn Rovers 4-1-4-1 dizilişinde, orta sahada Tronstad, ileri uçta Brittain, Rankin-Costello, Szmodics, Sigurdsson, önlerinde golcüleri Dolan. İlk bölümde rakibi 2. bölgede karşılıyor Millwall, 3’te Rovers kalecisi Wahlstedt’in inanılmaz hatasıyla öne geçiyorlar. Rovers ceza sahasında ortalanan duran topta Harding’in yakın mesafeden yumuşak kafa vuruşunu içeri alıyor 12 numara, basit kaleci hatalarından. İlk 10 dakikada sağ kanadı etkili kullanıyor ev sahibi, 10’da sağdan kullandıkları maçın ilk kornerinden sonuç alamıyorlar. Geriye düştükten sonra topa daha çok sahip olmasına rağmen pozisyon üretemiyor Rovers, oyun kurucuları Dolan rakip kaleden çok uzakta. 25’te enfes paslaşmalar sonrasında beraberliği yakalıyorlar, sağda Brittain’in başlattığı atakta rakip ceza sahasında Rankin-Costello soluyla yerden bitiriyor, pozisyonda Millwall savunmasında kademenin kayboluşu golü getiren etkenlerden. Golden sonra 3. bölgede kalabalık Rovers, Millwall topa sahip olduğu anlarda uzun paslarda top kayıpları yapıyor. Oyun kurucuları Flemming ilk 30 dakikada suskun. 31’de sağdan kullandıkları kornerin devamında Emakhu’nun kafa vuruşu isabetsiz, Rovers savunması hava toplarında zaaflar gösteriyor.

38’de kullandıkları üçüncü kornerde pozisyon üretemiyorlar, ev sahibi ligin az gol bulan takımlarından. Rovers’ın topa yüzde 65 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi iki kez yokladığı bir dakika uzatılan devre karşılıklı gollerle kapanıyor. 

2. devrenin başında Rovers’da Sigurdsson ve Hyam’ın yerlerine Wharton ve Moran sahada. İlk bölümde daha hareketli Millwall, 48’de sağdan kullandıkları kornerde rakip savunmayı geçemiyorlar. Akabinde net fırsattan yararlanamıyor Rovers, Brittain’ın çizgiye inip ortasında Dolan’dan önce topa müdahale ediyor rakip savunma. 51’de öne geçiyorlar, Hill’in asistinde Brittain sağdan rakip ceza sahasında savunmayı geçip sol üst köşeye enfes vuruyor, 25 yaşındaki savunma oyuncusu sahanın iyilerinden. Golden sonra iki değişiklik Millwall’dan, savunmanın solunda Bryan sakatlığı nedeniyle yerini Wallace’a bırakırken, forvette Longman’ın yerine Esse sahada. 54’te beraberliğe yaklaşıyorlar, Flemming’in ortasında Bradshaw’un kafa vuruşunu köşeden çeliyor Rovers kalesinde Wahlstedt, ev sahibi 3. bölgede kalabalık. İki dakika sonra Flemming ortalıyor, Norton-Cuffy’nin vuruşunda gole izin vermiyor Wahlstedt. 60’ta bu kez Rovers kaçırıyor, Rankin-Costello’nun pasında Szmodics’nın vuruşunu köşeden çıkartan Millwall kalesinde Bialkowski, maçın kırılma anlarından. 67’de Millwall orta sahasında Mitchell’in yerini Saville alıyor. 70’ten sonra rakip kaleyi ablukaya alıyor ev sahibi, Rovers sahasından çıkmakta zorlanıyor. 81’de Millwall savunmasının eksik yakalandığı pozisyonda Dolan’ın pasında Szmodics’nin vuruşu önce kaleci, sonra direkten dönüyor, ev sahibi adına şans anı. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca 2-1’lik skorla üç puanı heybeye atıyor Rovers, play-off potasının bir puan altına, 10. sıraya yükseliyorlar. Onların hikâyesi, şairin hüzünlü dizeleri misali: “sessizliğin sırrı, dudaklarında. Yanan bir kâğıtta küçük bir satır. Yazı gibi akşam onu karartır. Artık o, silinen bir hatıradır. Bu ıssız bahçenin uzaklarında...”