Kadıköy’de 21 yıllık seri bozuldu. Galatasaray, Fenerbahçe’yi 1-3 mağlup ederek tarihi bir galibiyete imza attı. Sarı-kırmızılılara galibiyeti Donk, Falcao ve Onyekuru’nun golleri getirdi

Gün gelir seri bozulur

Kadıköy'de derbi günü! Bir tarafta Fenerbahçe, öbür köşede Galatasaray... Malum gazozuna bile oynasalar, ülkede kıyamet kopuyor; Türkiye’nin bütün dertleri unutuluyor, gündem değişiyor. Dostluğun unutulduğu şu günlerde sahada neler yaşanacağı merak ediliyor. Yıllardır nedense öyle bir havada ilk düdük çalıyor ki sanki kazanan cennete gidecek, kaybeden cehenneme! Oysa bu basit bir oyun; Habil ile Kâbil buluşmuyor, biri ilk kanı dökmüyor.

Ankaragücü mağlubiyetinden sonra çimlere mutlak galibiyet parolasıyla çıkan Kanarya'da, cezalı Luiz Gustavo'nun yokluğunda Tolgay ilk 11'de başlıyor. Ersun Yanal savunmada yine Serdar'la Jailson'u yan yana oynatıyor. Hasan Ali'nin formayı kapmasıyla Dirar ileri çekilmiş durumda. Yanal'ın başlama vuruşu öncesinde hedefi kendi seyircisi önünde sanki rakibe daha çok basmak gibi duruyor. Tribünlerin gözü yine Kruse'yle Muriç'te olacak.

1999'dan bu yana Kadıköy'de galibiyete hasret olan Aslan'da, Fatih Terim'in sakat Lemina'nın yokluğunda ne yapacağı merak ediliyordu. Donk'u orta sahada bekleyenler yanılmıştı. Deneyimli hoca savunmayı bozmamış, bu sezonun hayal kırıklığı Belhanda'yı sahaya atmıştı. Kâğıt üstünde teknik olarak üstün görülse de gerek Seri'yle Ömer Bayram'ın gerek Onyekuru-Feghouli- Falcao'nun yumuşak kalıp kalmayacağı merak ediliyor.


Halil Umut Meler'in ilk düdüğüyle heyecan fırtınası başlıyordu. Belhanda'nın kaçırdığı Onyekuru, biraz daha iyi vursa Aslan daha 4. dakikada öne geçecekti. 21'de Muriç'in yerde kalmasıyla kazanılan penaltıyı Kruse gole çeviriyordu. Karar belli ki çok tartışılacaktı...

34'teki duran topta Onyekuru'nun ağlara gitmekte olan vuruşu Ozan'dan sekip kornere çıkıyordu. 40'ta skor eşitlenmişti. Ömer'in kornerinde Donk kafayı vurmuştu. Aslan'ın daha iyi göründüğü yarıda soyunma odasına berberlikle gidilmişti. İkinci devre kartlardan gollere sanki her şeye gebeydi...

52'de Tolgay'ın şık pasını savunmanın arkasına seken Isla bitirememişti. 60'ta Tolgay'ın yerine Deniz oyundaydı. 65'te Altay'ın hatalı pasını kapan Belhanda, taraftarıyla barışma şansını kaçırıyordu. Hemen akabinde Ersun Yanal'ın saha dışına atılmasından sonra tansiyon iyice yükseliyordu. Peynir ekmek gibi sarı kart çıkıyordu!

79'da Jailson'un müdahelesiyle Onyekuru yerde kalınca, bir daha penaltı noktası gösteriliyordu. Atışı kullanan Falcao takımını öne geçirmişti. Hemen akabinde saha karışmıştı. Belhanda oyundan çıkarken ikinci sarıdan, Deniz doğrudan atılmıştı.

Oyuna son bölümde giren Mehmet Ekici'nin füzesine Muslera hayır diyordu. Uzatmalarda Onyekuru karşı karşıya pozisyonda Altay'a takılıyordu. 97'de savunmanın gerisine sarkan Onyekuru, Altay'ı çalımlayıp fişi çekiyordu. Çalan son düdükle Galatasaray, 20 yıllık hasreti bitirmişti!

Kartların havada uçuştuğu geceden sonra Fenerbahçe'de taşlar yerinden oynayacak gibi duruyor. Yanal haftayı bitirmez! Galatasaray ise bu galibiyetle zirve yarışında olduğunu haykırdı. Savunmayı hallaç pamuğu gibi atan Onyekuru Aslan'ın yıldızıydı.