Icardi'nin sihri

Seyrantepe’de büyük kapışma… Son şampiyon Galatasaray, bir önceki sezon aynı başarıyı gösteren Trabzonspor’u ağırlıyor. Nefesler tutulmuş, Atilla Karaoğlan’ın ilk düdüğü bekleniyor.

Lige Kayseri’de puan bırakarak başlayan sarı-kırmızılılar, taraftarının önünde mutlak üç puan kovalıyor. Devler arenasına bilet kapmak için hafta içi Avrupa maçlarına çıkan takımda Okan Buruk, beklendiği gibi karşılaşmaya Torreira ve Icardi’yle başlıyor. Orta sahada basmadık yer bırakmayan atom karıncanın yanında şans bulan Oliveira’nın vites yükseltmesi gerekiyor tıpkı sezona oldukça tutuk giren Kerem Aktürkoğlu gibi. Molde sınavı öncesinde moral bulmak isteyen Aslan’ın güçlü rakibi karşısında göstereceği performans merak ediliyor.

Sahasında konuk ettiği Antalyaspor’u deviren bordo-mavililerde Bjelica, beklenen 11’i çimlere sahaya sürmüş. Takımdan ayrılan Siopis’in yerine transfer edilen Kourbelis, nokta atışı gibi gözüküyor. Orta sahanın teslim edildiği Bakasetas-Abdülkadir Ömür-Bardhi-Trezeguet dörtlüsü kâğıt üstünde ofansif olarak çok şey vadediyor. Fakat bir yandan da deplasman için acaba fazla mı dedirtiyor. Taraftarının önünde coşkulu oynayan Galatasaray karşısında verilebilecek defansif açıklar can sıkıcı olabilir gibi duruyor.

Maçtan önce düzenlenen seremonide Kerem’in yanında tekerlekli iskemlede bir kız vardı. Hatay’da enkazdan çıkarılan Hilal gözlerimizi dolduruyordu. Onun seremonide yerini aldığı Kerem de 1999’daki depremde dedesi tarafından enkazdan çıkarılmıştı.

Hızlı başlayan mücadelede 7. dakikada Trezeguet biraz daha iyi pası verse, Karadeniz ekibi fırtına gibi başlayacaktı. Top daha çok ev sahibinde olsa da deplasman ekibi tehlikeli geliyordu.

23’te Aslan öndeydi. Ön alanda presle topu kazanan sarı-kırmızılılarda Kerem, Icardi’ye “al da at” demişti. Golden sonra Trabzonspor biraz daha çok topla oynuyordu. Özellikle Trezeguet-Boey mücadelesi dikkat çekiyordu. Soyunma odasına ev sahibinin üstünlüğüyle gidiliyordu.

İkinci 45 dakikanın başında sakatlanan Trezeguet’nin yerine Teklic oyundaydı. 65’te Galatasaray organize geliyordu. Abdülkerim’in kaçırdığı günün kötülerinden Angelino, Yunus’u iyi gördüyse de onun yakın mesafeden şutunda Uğurcan kalesinde devleşmişti.

Torreira’nın sakatlanmasından sonra üç değişiklik yapan Buruk, dizginleri eline almak istiyordu. Son bölümde Bakambu’nun kaçırdığı Icardi, fişi çekemiyordu. Uzatmalarda Kaan Ayhan’ın ortasına kafayı vuran Icardi, Seyrantepe’yi yine şarkıdaki gibi yangın yerine çeviriyordu. Kalan dakikalarda skor değişmeyince, üç puan son şampiyonun oluyordu.

Galatasaray, devler arenasındaki Molde sınavı öncesinde moral buldu. Henüz hazır olmadığı belli olan Icardi’nin iki güzel golüyle kazanmasını bilen Aslan’da yeni transfer Ziyech’in de duyurulması yüzleri güldürdü. Trabzonspor’da Bjelica’nın deplasman için çok yumuşak kalan orta saha tercihi ileride başını ağrıtır.

Arjantinli gol makinesi gölgede bırakmasın, seremonide 24 yıl arayla iki depremin enkazından çıkan Kerem’le Hilal’in buluşması günün unutulmazlarındandı. Tabii onlar konuşulmayacak, maçın hakemi saatlerce tartışılacak. Oysa güzellikleri anlatmak da basının borcu; sizce de öyle değil mi…