Datça’da 17’nci kez gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk ve tek açık deniz kış yüzme maratonuna iki ülke arasındaki gerilimler nedeniyle bu yıl Yunanistan katılmadı.

Maratona Ege gerilimi darbesi
Fotoğraf: AA

Datça’da gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk ve tek açık deniz kış yüzme maratonu bu yıl Yüzme Federasyonu’ndan destek alamadı. Bundan önce Yunanistan’dan, özellikle de Datça’nın karşısındaki Simi Adası’ndan yüzücülerin de katılımıyla uluslararası boyut kazanan maratona yurtdışından katılım da çok düşük oldu.

Datça Açık Deniz Kış Yüzme Maratonu’nda 250 kişi, “Kulaçlarımızı Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılı İçin Atıyoruz!” sloganıyla yüzdü. 1500 ve 5000 metrelik iki kategoride gerçekleştirilen maratona 400’e yakın kayıt yapıldı. Ancak 150’si yarışa katılmadı.

Maratonda kadınlarda Aybige Su İrçağ (5 km - 1,13,54) ve Bengisu Avcı (1,5 km - 23,03), erkeklerde de Emre Erdoğan (5 km - 1,05,45) ve Emre Öztürk (1,5 km - 19,57) birinci oldu.

Datça’da kış yüzme maratonu fikrini geliştirenler arasında yer alan ve gerçekleştirilen tüm maratonlara katılan Necati Sağır ile maratonu ve yaşadıkları sorunları konuştuk.

Bu yılki yarışa beklediğiniz düzeyde katılım oldu mu?

İnternet sitemizde yarışmacıların sürelerini yazdığımız sayfada toplam yarışmacı sayısı, uzun parkur 71, kısa parkur 169 kişi. Diskalifiye, kategori dışı yüzme ve bitiremeyip sudan toplananlar dâhil 250 kişinin yüzmek için denize girdiğini söyleyebilirim. Kayıt yaptırıp yarışa gelmeyenlerin sayısı ise 150 civarında. Bu sayı çok. Sebepleri şöyle özetlenebilir: Türkiye Yüzme Federasyonu yarış için son güne kadar onay vermedi. Gerekçe sözde Açık Su Yarış Yönetmeliği hazırlıyor olması. Yarışı kaymakamlığın oluruyla gerçekleştirdik. Ancak kayıt yaptıran yüzücüler bu durum karşısında bir ikilem içinde kalmış olabilirler yine de.

Türkiye dışından katılım oldu mu? Özellikle Yunanistan’dan katılan var mı? Daha önceki görüşmemizde yurtdışından katılımların artmasını hedeflediğinizi belirtmiştiniz. Bunun için ne gibi çalışmalar düşünüyorsunuz?

Türkiye dışından 2 yüzücü (İsviçre) yarışmamıza katıldı. Datça’da yaşayan 5 Rus yüzücü de klasman dışı yüzdü. Daha önceki yarışlarımıza genellikle Yunanistanlı yüzücülerden 8 -10 kişi katılırdı. Şu sıralar karşılıklı esen siyasi zıtlık rüzgârları bu katılımı olumsuz etkiledi. Daha önceki yarışlarımızda Yunanistanlı yüzücülerin konaklama giderlerini biz karşılıyorduk. Bu yıl böyle bir imkân da bulamadık. Yurtdışı katılım için kesenin ağzını açacak sponsorlara ihtiyaç var. Bu iş şu sıra bizi aşıyor.

Necati SağırNecati Sağır

Türkiye Yüzme Federasyonu’nun bu yılki etkinliğe destek vermediği söyleniyor. Bu doğru mu? Bu durum nereden kaynaklanıyor?

Federasyonda açık su yüzme birimini yönetenler bazı paralı organizasyonların değirmenine su taşıyor gibi. Hesap şu: Rakip görünen bazı organizasyonların önüne engel çıkartılırsa paralı organizasyonların ‘müşterisi’ artacaktır!.. Artık bazı paralı organizasyonlar ismi belirtilen otellerde kalma mecburiyetli yarışlar düzenlemeye başladı. Anlaşılan sineğin yağını da çıkaracaklar. Ülke yönetim planına uygun bir durum.

Türkiye’nin ilk, tek ve kesintisiz yapılan ‘açık deniz kış yüzme maratonu’na kamu ve özel sektörden beklediğiniz desteği alabiliyor musunuz?

Kamu olarak Datça Belediyesi var. Etkinliği Datça Belediyesi adına yapıyoruz. Ancak Cumhurbaşkanlığı’nın ‘Tasarruf Teşvik Genelgesi’ gereği belediyeler bu tür faaliyetlere kaynak aktaramıyor. Bu sanırım muhalif belediyeler için geçerli bir kural. Üç yıldır önümüze çıkan bir engel. Datça Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Sanayi ve Ticaret Odası daha çok hizmet katkısı sunuyorlar. Kaymakamlık da organizasyona katkı sunuyor. Esnaf belli ölçülerde desteğe katılıyor. Büyük firmaların desteğini nasıl alacağımızı pek bilemiyoruz. Bazı sonuçsuz temas arayışlarımız oldu. Ancak bu her şeye rağmen 17 yıldır devam eden bir etkinlik. Biz daha çok Datça halkının desteğine, gönüllü katkılarına önem veriyoruz.

Her yarış sonrası katkı sunan gönüllüler ve ilgili belediye personeliyle değerlendirme toplantıları yapıyor, değerlendirmeleri ve eleştirileri kayıt altına alıyoruz. Bu, bir sonraki etkinliğin başarılmasında faydalı oluyor. Ticaret ve Sanayi Odası’nın Datça temsilcilerini de değerlendirme toplantılarımıza davet ediyoruz. Etkinliğimizin sürdürülebilir olmasında eleştiri-özeleştiri toplantılarının değerini biliyoruz.

Türkiye Yüzme Federasyonu bu yılki etkinliğimizde olamadı. Ama kaymakamlığımız tüm sorumluluğu üstlenerek 17’nci Datça Açık Deniz Kış Yüzme Maratonu’muza yol verdi. Teşekkür ediyoruz.

maratona-ege-gerilimi-darbesi-1120752-1.

Türkiye’de son yıllarda ‘açık deniz yüzme etkinlikleri’ne (Boğaziçi ve Çanakkale kıtalaraarası, Meis-Kaş yüzme yarışları gibi) katılımın arttığı görülüyor. Ancak bir deniz ülkesi olan ülkemizde yüzme sporu hem uluslararası karşılaşmalarda alınan sonuçlar itibarıyla, hem de kitleler arasında yaygınlığı ve popülaritesi açısından geri düzeyde. Siz neler düşünüyorsunuz?

Uluslararası başarılar için çok erken olduğunu düşünüyorum. Açık su yarışlarındaki başarı havuz antrenmanlarından geçiyor. Bir buçuk milyonluk Selanik’e gittiğimizde 40 antrenman havuzu olduğunu gördük. Yaz kış çalışıyorlar. Açık su yarışları kitlesel alakayı çekmek için faydalı. Ancak ilgiyi yönlendirecek imkânlar nerede? Toplum olarak da su hâlâ korkutucu. Her tarafımızın sularla çevrili olmasının ileride işe yarayacağını düşünüyorum!.. Göçebe toplum kültürünü bir türlü bırakamıyoruz.

***

STARTI TÜRK VE YUNAN YÜZÜCÜLER VERMİŞTİ

İlk yıllarında Datça Belediyesi’nin düzenlediği‘Açık Deniz Kış Yüzme Maratonu’, 2012’den itibaren Datça Kaymakamlığı, Datça Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde sivil toplum kuruluşlarının ve gönüllülerin oluşturduğu bir organizasyon komitesi tarafından sürdürülüyor.

Kış yüzme maratonu fikrinin Datça ile denizden komşusu Yunanistan’ın Simi Adası’ndaki yüzücülerle karşılıklı yüzme etkinliklerinin ardından doğduğunu belirten Necati Sağır, maratonu 2007’de ilk kez altısı Datça’dan, dokuzu Yunanistan’dan 15 kişi yüzerek başlattıklarını belirtiyor.

“Türkiye’de kış yüzme etkinlikleri buradan start aldı” diyen Sağır, yüzmeyi sevenleri önümüzdeki yıl yine ocak ayında gerçekleştirilecek etkinliğe şu sözlerle davet ediyor: “Soğuk sularda kulaç atmak kardeşlik ve dostluk duygularını da geliştiriyor. Soğuk suda kulaç atanlar birbirinin yanındadır hep. Ayrıca yaz kış yüzmek sağlığa iyi geliyor. Benim de sağlığıma iyi geliyor. Nezle, grip bilmiyoruz. Ve devam ediyoruz. Bir aksilik olmadığı takdirde ölene kadar da devam ederiz."