2009 yılı Oscar ödüllerinde En İyi Yabancı Film ödülünü alan (ki bir Hollywood endüstrisin şovuna dönüşmüş olan akademi ödüllerinin belgesel kategorisiyle beraber kayda değer tek dalı denilebilir) El Secreto de Sus Ojos (Gözlerindeki Sır), törende favori gösterilen Michael Haneke’nin Das weiße Band (Beyaz Bant) filminin önünde galip geldiğinde birçok kişi Arjantinli yönetmen Juan José Campanella’nın adını ilk kez duymuştu

2009 yılı Oscar ödüllerinde En İyi Yabancı Film ödülünü alan (ki bir Hollywood endüstrisin şovuna dönüşmüş olan akademi ödüllerinin belgesel kategorisiyle beraber kayda değer tek dalı denilebilir) El Secreto de Sus Ojos (Gözlerindeki Sır), törende favori gösterilen Michael Haneke’nin Das weiße Band (Beyaz Bant) filminin önünde galip geldiğinde birçok kişi Arjantinli yönetmen Juan José Campanella’nın adını ilk kez duymuştu. Aslında, filmin oyuncularından Ricardo Darín’le toplamda 4 kez çalışan ve oldukça iyi işler çıkaran Campanella, filmde yer alan ve tek planda çekilmiş enfes ötesi stadyum sahnesi ile (bu sahnenin hemen öncesinde de taraftarlık ve Racing Club üzerine harika bir güzelleme vardır) büyük beğeni toplamıştı. Campanella’nın son filmi bir animasyon. 21 milyon dolarlık bütçesiyle Arjantin sinema tarihinin en pahalı filmi ve Latin Amerika’nın da en pahalı animasyonu.
2010 yapımı Universal animasyonu Despicable Me’nin yazarı Sergio Pablos’un Animasyon Yönetmeni olarak projeye destek verdiği Metegol’de içine kapanık bir genç olan Amadeo’nun, çocukluktan gençliğe geçerken bir langırt ustası haline gelmesi ve sevdiği kız uğruna, en büyük rakibi, ülkenin en tanınmış futbolcularından birisi haline gelen Grosso’nun karşısına yeşil sahada dikilmesini anlatıyor. Ona bu yolculukta Grosso’nun tahrip ettiği langırt masasındaki takımının oyuncuları yardım ediyor.
Film Stanley Kubrick’in 2001: A Space Odyssey filminin başlangıç sahnesine harika bir gönderme ile açılıyor, Campanella’nın daha önceki filmlerinde görülen akıcı dili, aynen bu filmde de kendisini hissettirmiş. Ayrıca bir futbol filmi Güney Amerika’dan çıkınca, ortada eğlencenin fazlasıyla yer alması da oldukça normal. Campanella yarattığı filme futbolu yerleştirmemiş, her anıyla büyük bir tutkuyla bağlı olduğu futbolla ilgili hislerini, fantastik öğeler ve masalsı bir anlatımla, animasyona dökmüş. Dolayısıyla çocuklar kadar, biz yetişkinlere de hitap eden bir hikâye. Tabii animasyonların kaçınılmaz öğesi olan didaktik yapı burada da hakim ve filmin sonunda klasik anlamda bir mutlu son yok, ancak amatör ruhun, inancın, arkadaşlığın, zaman zaman yetenek ve güçten çok daha değerli şeyler olduğunu bir kez daha vurguluyor film . Bu arada filmin sıradan, çelimsiz görünüşlü kahramanı ile, yakışıklı rakibi arasındaki rekabette, yönetmenin Arjantinli olmasından hareketle bir Messi-Ronaldo mesajı da almadım değil, ama bu benim alt metin olayını abartmamdan kaynaklanabilir.
Metegol, Temmuz 2013’te Arjantin’de gösterime girdiğinde, ülke tarihinin açılış hasılat rekorunu kırmıştı. İlk 4 günde filme 418 bin izleyici gitti. İlk 2 hafta bittiğinde 1 milyondan fazla Arjantinli filmi sinemalarda izlemişti. 10 haftanın sonunda rakam 2 milyona ulaştı ki, bu sürede bu başarıyı daha önce tekrarlamış tek film, Campanella’nın yazının girişinde bahsettiğimiz El Secreto de Sus Ojos filmiydi. Metegol 2014 yaz ayları boyunca Avrupa’yı da gezecek. Türkiye’ye gelişi için verilen tarih ise 12 Eylül 2014. Filmin anavatanında gösterime girişinden 14 ay sonra. Dolayısıyla, internet üzerinden sipariş iyi bir alternatif olarak görünüyor.

Klopp’un Askerleriyiz
Real Madrid’e elendiler. Ama nasıl eleniş. Galiptir bu yolda mağlup türünden bir züğürt tesellisiyle değil. Real’i ezerek, sahadan silerek, maç sonunda ayakta duramaz hale getirerek. Bundan 10 yıl önce batmanın eşiğindeki bir kulübün her maç arkasında duran 80 bin kişi, yine Westfalen’deydi salı akşamı. En başarılı, en iyi, en şöhretli takımı bilemem ama dünyanın en fazla gurur duyulması gereken takımıdır bana göre Borussia Dortmund. 70’in Brezilyası, 74’ün Hollandası, 82’nin İtalyası’nın ruhu vardı sahada 2 akşam önce. Olmadı. Futbol tabelada ne varsa onu yazıyor, ama varsın yazsın, futbol romantizmini Dortmund’la yapacaksanız, kapımız her zaman açık.