Kevin Keegan, Greame Souness, Kenny Dalglish, Tery McDermott, Alan Hansen, Ray Clemence, Ian Rush, John Aldridge, Bruce Grobbelar, John Barnes...İngiliz futbolunun 1975-1990 arasındaki 15 yılına baktığınızda karşınıza çıkan isimlerin hepsi Liverpool’ın kale arkasındaki tribünü Kop’u hayatlarının bir bölümünde sallamış adamlardır. 1990 yılında bir dönem kapandığında Liverpool, futbolculuk döneminde Avrupa’nın zirvesine çıkan kadrosunun en önemli hücum silahlarından olan Kenny Dalglish yönetiminde son şampiyonluğunu kazanmıştı. Kenny Dalglish bugün de takımın başında. Ama aradan geçen 20 yıldan uzun sürede Liverpool 18 şampiyonluktan ileri adım atamadı ve 1990’da 7  şampiyonluğu bulunan Manchester United İngiltere 1. Ligi’nin Premier Lig’e dönüşmesiyle sprinte kalkarak aradaki farkı kapattı. Bugün 19 şampiyonlukla Kırmızı Şeytanlar İngiltere futbol tarihinin en çok şampiyonluk kazanan takımı. Peki o efsane bugün nasıl ilk dördü kovalayan bir takım haline dönüşüp son 22 yılda sadece 2 ikincilik elde edebildi? Liverpool’ın geçirdiği değişim sadece sahada değildi.

Bloody Maggie Thatcher: Demir Lady’nin 1980’lerde İngiliz futbolunda yaptığı tribün devriminden en fazla etkilenen kulüp Liverpool desek herhalde yanılmış olmayız. Tabii etki bir anlamda tepkiyi doğurmuştu. 1985-90 arasında Liverpool tribünleri bir anlamda ölüm ve trajediyle birlikte anılıyordu. 1985’teki Heysel ve 1989’daki Hillsborough faciaları onların ülkedeki kötü ünlerinin tüm dünyaya yayılmasına sebep oldu. Sadece 4 sene içerisinde meydana gelen 2 olayda toplam 135 kişi ölmüş ve 1300’den fazla insan yaralanmıştı. Lord Taylor’ın Hillsborough’daki olaylar sonrasında hükümet için hazırladığı meşhur Taylor Raporu, Liverpool taraftarlarının kamuoyu önünde oldukça zor duruma düşmesine sebep oldu. Thatcher’in Heysel faciasından sonra İngiltere Futbol Federasyonu’na, İngiliz kulüplerini Avrupa’dan çekmesi konusunda yaptığı baskı sadece 2 gün sonra UEFA’nın 5 yıllık cezası ile amacına ulaştı. Takım 1975-85 arasında 7 lig şampiyonluğu kazanırken aynı döneme 4 Avrupa şampiyonluğunu da sızdırmıştı ve bu bir devamlılık sağlıyordu. Ancak 1985-90 arasında gelen ilave 3 şampiyonluk Avrupa yarışmasına aktarılmadığı için bir süre sonra kesildi, Hillsborough da zaten Kenny Dalglish’in futbola bakışında büyük gedikler açmıştı. Liverpool rüzgarı bütün bu olaylar sonucu, Premier Lig’in kurulduğu sırada çoktan bitmişti.

Premier Lig ve meşhur Hicks-Gillett ikilisi: İngilizler, 1993’te Premier Lig formatına geçtiklerinde ortam henüz bugünkü gibi değildi elbet. Amerikalı, Uzakdoğulu ve Arap yarımadasındaki patronlar futbola çok uzaktı ve ligde halen Blackburn Rovers, Newcastle United, Leeds United gibi takımlar şampiyonluk kovalayabiliyordu. Ancak her ne kadar İngiliz futbolunun bugün en tepesindeki kulüp olsa da, şu meşhur için boşaltılmış “endüstriyel futbol” kavramını ciddi anlamda ilk yaratan kulüp Manchester United oldu. Uzakdoğu’da lisanslı kulüp ürünleri satışı, reklam kokan futbolcu transferleri ve sonunda Glazer ailesinin kulübü satın alması. Rafael Benitez lig şampiyonu olmayan bir takımdan bir Şampiyonlar Ligi şampiyonu çıkardı ama Sir Alex gibi bir abidenin Glazerlara karşı duruşunu göstermesi çok zordu, çünkü onu destekleyen tek şey Kop tribünün Amerikalı sahipler Tom Hicks ve George Gillett’e karşı çıkmasıydı. Bu 2 adam Liverpool’ın borcunu 2007-2010 arasında % 55 artırarak 350 milyon paunda kadar çıkmasına sebep oldular ve sahadaki kadroda önemli bir kalite eksilmesine sahip oldular. Ne Arsene Wenger gibi iyi bir işletmeci ve yeni yapılan bir stadyum, ne de Abramovich gibi bir darphane arkada olmayınca Liverpool’ın hedef küçültmesi kaçınılmaz oldu.

Değişen kulüp kültürü: Liman işçilerinin kulübü bugün birbirine çok yakın zamanlarda gerçekleşen ırkçılık vakalarının müessibi. Luis Suarez’in aldığı ırkçılık cezasına, futbolcularına Luis Suarez tişörtü giydirerek tepki gösteren kulübün imajının büyük ölçüde zedelendiği konuşuluyor. Bu eylemden çok değil 10 gün sonra oynanan Oldham Athletic maçında, rakip takımdan Tom Adeyemi tribünlerde, üzerinde Suarez tişörtü olan bir gencin ırkçı saldırılarına maruz kaldı. Kulübün dünya çapında sattığı forma sayısının son 1 ayda düştüğü belirtiliyor.

Kenny Dalglish  1991’de ilk dönemini sonlandırdığından bu yana futbol ve Anfield Road çok değişti. Eski Liverpool artık yok ve bir nevi ülkemizin kırmızı renklilerinin kovaladığı meşhur 2000 ruhunun bir benzerine özlem duymak da faydasız. Liverpool’ın sağlam bir 2010’lar ruhuna ihtiyacı var.