Newcastle United, deplasman fakiri

Premier Lig’de Pazar mesaisi… Yeni teknik direktörüyle sezona fırtına misali başlayan, 1961’den beri şampiyonluğa hasret sevdalılarını umutlandıran, ancak sonrasında düşüşe geçen, son beş maçından sadece bir puan çıkarabilmiş Tottenham evinde başı sakatlıklarla dertli Newcastle United karşısında. Siyah beyazlı takımın 12 oyuncusu sakatlık nedeniyle takımdan uzak, kalecileri Nick Pope omuz sakatlığı nedeniyle Nisan ayına kadar takımın kalesini koruyamayacak. Newcastle, Tottenham deplasmanlarının başarılı takımı, rakibin evinde 11 kez kazandılar, evlerindeki maçlarda en başarılı oldukları iki rakip Tottenham ve West Ham. Siyah beyazlılar geçen sezon Tottenham’a karşı sekiz gol atarken deplasmanda 2-1, evinde 6-1 galip geldi. Bu sezon iki takımın da maçları bol gollü, her iki takım da önceki yedi lig maçında gol attı ve maç başına ortalama 4,43 gol kaydetti. İki takım arasında oynanan 56 Premier Lig maçında 177 gol atıldı; maç başına ortalama 3,16 gol; ligde en az 50 kez oynanan maçlar arasında en yüksek rakam. Ev sahibi Tottenham Hotspur sıkıntılı, ligde üst üste beş maçta ilk golü bulan, ancak hiçbirini kazanamayan ilk takım oldular (1B, 4M). Newcastle bu sezon deplasmanlarda kayıp, Tottenham maçı öncesinde deplasmanda beş puan alan Newcastle'dan daha kötü deplasman karnesi olan sadece dört takım var…

Yağmurlu, karanlık, kasvetli Londra’da günün son maçında Tottenham 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Bissouma, Sarr, ileri uçta Kulusevski, Johnson, Richarlison, önlerinde golcüleri Son Heung-min. Ligde 9 gol, iki asistle gol krallığı sıralamasında Haaland ve Salah’nın arkasından 3. sırada. Misafir Newcastle 4-3-3 dizilişinde, orta sahada Miley, Guimaraes, Joelinton, ileri uçta Almiron, Isak, Gordon. Yağmur demişken, siyah beyaz zamanların efsaneleşmiş sanatçısı Groucho Marx’ın sözünü hatırlamadan geçmeyelim, “Yağmur yağmadığı zaman Londra’dan nefret ediyorum” demiş vakti zamanında.

Maça iştahlı, ofansif başlıyor beyaz formalı Tottenham, solda Son gole yakın oyuncuları. 4’te Richarlison’un rakip ceza sahasında yerde kaldığı pozisyonda devam kararı çıkıyor, akabinde 5’te soldan kullandığı kornerden sonuç alamıyor Tottenham. İlk dakikalarda sahasından çıkmakta zorlanan Newcastle 7’de Joelinton’un pasında Guimaraes’in vuruşuyla yokluyor rakip kaleyi. İki takımın da 2. bölgeyi çabuk geçtiği dakikalarda 16’da Tottenham atağında Son müsait pozisyonda vurmakta geç kalıyor, Newcastle savunmasının sağında Trippier çabukluğu, yerinde müdahaleleriyle göze batıyor. 17’de Tottenham’ın sağdan kullandığı kornerde Romero’nun kafa vuruşunu çizgiden çıkartıyor Almiron, ilk 20 dakikanın sonunda ev sahibinin topa sahip olma oranı yüzde 77. 23’te Newcastle’da Joelinton’un sakatlığı nedeniyle bir süre duruyor oyun, sonrasında sahaya dönüyor 7 numara. 26’da aradığı golü buluyor Tottenham, Son’un sağ kanattan ön direğe kestiği topa yakın mesafeden dokunan Udogi, pozisyonda Newcastle savunması derin uykuda. 29’da soldan kullandığı kornerden sonuç alamıyor misafir takım, sakatlıkları, Şampiyonlar Ligi’nin yorgunluğu, olumsuz etkilemiş Eddie Howe’un takımını, ara transferde kadroya takviye yapacaklardır muhtemel. 33’te net fırsattan yararlanamıyorlar, Tottenham’ın savunmadan çıkarken kaptırdığı topta Almiron yakın mesafeden kaleci Vicario’yu geçemiyor, maçın muhtemel kırılma anlarından. 38’de fark ikiye çıkıyor, Son yine sağdan getiriyor, yakın direkte bu kez bitiren Richarlison, Newcastle sersemlemiş boksör misali. Devrenin bitimine yakın Son yine sağdan getiriyor lokum misali ortasına yakın mesafeden dokunamıyor Richarlison, Tottenham topa yüzde 66 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 10 kez yokladığı üç dakika uzatılan devreyi 2-0 üstünlükle kapatıyor.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. Devreye farkı azaltma amacıyla ofansif başlıyor Newcastle, 49’da soldan kullandıkları kornerde pozisyon üretemiyorlar, o dakikaya kadar rakip kaleyi sadece bir kez buluyor misafir takım. 52’de sağdan kullandıkları duran topta rakip savunmayı geçemiyorlar, kenarda hocaları Howe sıkıntılı. 53’te sağdan kullandıkları kornerde gol için zorluyorlar rakip kaleyi, Tottenham savunmada o dakikaya kadar hatasız oynuyor. 56’da Tottenham atağında Bissouma’nın ceza sahası dışından yerden vuruşu Newcastle kalesinde Dubravka’da kalıyor, 34 yaşındaki Slovak kaleci Pope’un sakatlığında kaleyi devralıyor. 59’da Newcastle kaptanı Lascelles sarı kartı gören oyuncu. Akabinde fark üçe çıkıyor, Porro’nun sağdan ortaladığı topta Dubravka çıkmakta tereddüt edince Richarlison yakın mesafeden bitiriyor, pozisyon bariz kaleci hatası. 63’te net fırsatı kaçırıyor ev sahibi, sağdan Kulusevski ortalıyor, uzak direkte isabetsiz vuruyor Son. 64’te Newcastle’da iki değişiklik, Almiron ve Isak yerlerini Wilson ve Longstaff’a bırakıyor. İki dakika sonra dördüncü gole yaklaşıyor Tottenham, Kulusevski’nin sağ çaprazdan vuruşunda Dubravka gole izin vermiyor. 69’da Tottenham savunmasında sarı kartı gören Porro. 73’te Tottenham’da iki değişiklik, Son ve Richarlison yerlerini Lo Celso ve Hojbjerg’e bırakıyor. Aynı dakikada Newcastle’da Hall savunmada Livramento’nun, Ritchie ileride Gordon’un yerini alıyor. 79’da Tottenham savunmasında sarı kartı gören Romero. 83’te penaltı kazanıyor Tottenham, ceza sahasında Dubrakva’nın müdahalesiyle yerde kalıyor Son, kendisine yapılan penaltıyı gole çeviriyor 7 numara, fark dörde çıkıyor. 89’da Joelinton’un ayağından şeref sayısını buluyor Newcastle, beş dakika uzatılan maçın kalan dakikalarında başka gol olmayınca 61.171 taraftarın şahitliğinde 4-1 kazanarak yenilgi serisine son veriyor Tottenham, ligde 5. sıraya yükseliyorlar. Newcastle’a gelince, hocaları Eddie Howe Newcastle’da çok iyi iş çıkardı ve oyuncularını iyi tanıyor, ancak yorgun ve eksik takımını aynı sistemde değiştirmeden oynatması şaşırtıcı. Maçta ilk dakikadan itibaren tempoyu düşürmeye çalıştılar, üç golle kaybettikleri son Everton maçında benzini bitmiş takım SOS sinyallerini veriyordu, o maçtaki 11 ile sahaya çıkmasını anlamak zor. Malum, delilik aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuç beklemektir. Maçın adamı Tottenham’ın kaptanı, iki asist, bir gole Heung-Min Son.