Google Play Store
App Store

Ortaçgil’e gelmeden önce bir vedam var:

Son söylediği sözlerden sonra artık ciddiye almamaya karar verdim. Bundan sonra hiç bir yazımda ondan söz etmeyeceğim. Böyle bir üslubu ona yakıştıran fanatikleri var; görüyoruz. Rahatsız olmadıklarına göre onları baş başa bırakalım. Çünkü biz buna layık değiliz. O ise bizim tarafımızdan öyle ya da böyle; hiç bir şekilde anılmaya değer değil.

Bu kısa paragraf ile bu bahse nokta koyuyorum...

***

Güzel şeylerden söz edelim.

Sene 1994. “Bu Şarkılar Adam Olmaz” albümü yeni çıkmış Ortaçgil’in. Ankara’ya konsere geliyorlar. Saklıkent adlı bir mekan o dönem başkentte güzel konserlerin yeni adresi. Konsere gitmek istiyorum ama yaşım 16! İçeri almazlar. Hayatımda ilk ve son kez belgede sahtecilik yaptım. Muhtarlığa gidip nüfus cüzdanımı kaybettiğimi söyledim. Sonra muhtarın verdiği nüfus cüzdanı örneğinin üzerinde yaptığım küçücük bir oynama ile konsere gidebilecek duruma gelmiştim bile.

Girdim konsere. Nasıl bir heyecan! Yazarken hala tüylerim diken diken oluyor. O albümün en sevdiğim şarkısı “Adam Sen De” olmuştu. Ortaçgil’in çok bilinen şarkılarından değildir. Konserlerde de pek çalmaz. Ben bayılmıştım o şarkıya. Konserin bir yerinde cesaretimi toplayıp 16 yaş sesimle “Adam Sen De” diye bağırıverdim sahneye doğru. Ortaçgil mekandaki gürültülü ortamdan rahatsızdı. İzleyiciyi bir kaç kez uyarmıştı ama uğultu devam ediyordu. Ben “Adam Sen De” diye bağırınca da cevabı yapıştırıvermişti Ortaçgil: “Onu bir başka gün, adam olanlara çalarız.”

Sonrasında gürültü kesilmişti, bunu hatırlıyorum. Çok güzel bir konserdi.

İleriki yıllarda Ortaçgil’in kim bilir daha kaç konserine gidecektim. Onunla tanışacaktım, o benim için Bülent Abi olacaktı.

Bugüne kadar müzikte iyi bir şeyler yapmayı başarabilmişsem bunda Bülent Ortaçgil’in payı çoktur. Hatta şöyle söyleyeyim; benden Ortaçgil’i çıkart, tadım tuzum kalmaz.

Ortaçgil uzun bir aradan sonra yeni albümü “Elli Buçuk”u yayınladı. Çıktığı günden beri deli gibi dinliyorum. İlk dinlediğim gün şu mesajı attım O’na: “Bülent Abi’cim merhaba. Çok uzun yıllardır başıma gelen en güzel şey oldu bu albüm. Yüreğinize, nefesinize, emeğinize sağlık. Tertemiz, mis gibi hissediyorum kendimi. Dinledikçe müziğe inancım perçinleniyor. İyi ki varsınız. İyi ki tanıdım sizi, müziğinizi. Çok değerlisiniz çok! Sağolun, varolun...”

Burada sözü Ortaçgil’e bırakıyorum. Buyurun size albümün ilk şarkısı “Elli”nin sözleri. Adeta tek şarkıda bir Bülent Ortaçgil antolojisi. Sonra açın dinleyin şarkıyı. Güzel bir hafta sizlerin olsun. Hafta Ortaçgil’le başlar da güzel olmaz mı?

“Günaydınla başladık yeni bir güne/Anlamsız bir yağmur yağıyor/Suna Ablaya gitmişler Latifeler/ Yoncalar daha orada değildiler

Rüzgâra şarkı söylemek gibi bir işe/Cup atlamışız Bozburun’da/Sen varsın diye daha yeni tutturmuşum/Küçük şeylerde kaybolmuşum

Bir gün gel bana/Tam elli yıl sonra/Kim oynuyor benimle/Kim hiç istemiyor hala

Sensiz olmazmış ne de olsa normal/Rastlantılar acıtır fark etmeden/Kimseye anlatılmayan Eylül akşamları/Bütün sokaklar denize doğru

Şarkılarım senindir olmaz deme sakın/Sakın şaşırma yapma lütfen/Aşk nereye kadar bu sıcaklarda/Son durak sendin yolculuklarda/

Bir gün gel bana/Tam elli yıl sonra/Kim oynuyor benimle/Kim hiç istemiyor hala

Bir tek senin için yalan söyledim sanma/Yalan artık biraz benim işim/Çoktular ama hiç ortada yoktular/Çığlık çığlığa bağırmışım

Bu su hiç durmazmış dedi mavi bir kuş/Zaten artık canı hiç yanmıyormuş/Arada sırada beyazları arıyoruz/Mumlarımızla aydınlanıyoruz

Bir gün gel bana/Tam elli yıl sonra/Kim oynuyor benimle/Kim hiç istemiyor hâlâ”