Crystal Palace’ın 76 yaşındaki teknik direktörü Roy Hodgson, geçenlerde BBC’ye verdiği röportajda, taraftarların kendisine ve takıma karşı tavır alması nedeniyle bu dönemin menajerlik kariyerinin “en zorlu” dönemi olduğunu dile getirmişti. Haksız da sayılmaz, takımı son beş maçta sadece bir kez galibiyet sevinci yaşarken ligde 15. sırada, küme düşme potasının beş puan üzerinde. Son maçlarda Palace sevdalılarının Hodgson'un görevden alınmasını isteyen pankartlar açması sıkıntının özeti sanırım, anlayacağınız kariyerinde İngiltere Milli Takımı’nı, Inter Milan’ı, Blackburn’ü, bizim Fulham’ı, Liverpool’u ve nicesini çalıştırmış futbol adamı için zaman daralıyor, düzlüğe çıkmak gerek…

Haftanın kapanış maçında, pazartesi akşamında Hodgson’un takımı evinde sevilmeyen komşu Chelsea karşısında. Palace’ın rakibi karşısında bahtı kapalı, Chelsea karşısında son 12 maçı kaybettiler, bu maçtan puansız ayrılmaları halinde bir takıma karşı arka arkaya 13 yenilgiyle Premier Lig’in istenmeyen rekorunu kıracaklar. İki takım arasındaki maçlarda Mart 1995’te Stamford Bridge’de golsüz biten maçtan sonra bu yana 26 karşılaşmada beraberlik yaşanmadı. Palace bu sezon savunmada sıkıntılı, son 12 maçta kalelerini gole kapatamadılar. Bu sezon ligde attıkları 26 golün yarısı sakat olan Eberechi Eze veya Michael Olise’den en az biri tarafından atıldı veya asist yapıldı ancak bu maçta iki oyuncu da sakatlıkları nedeniyle kadroda yer almıyor. Güney Londra’nın Kartalları, bu sezon Eze ve Olise’nin başlamadığı altı lig maçından yalnızca birini kazandı, Kasım ayında Burnley'i 2-0 yendi. Chelsea bu sezon deplasmanların kayıp takımı, maviler ligde deplasmanda oynadığı son altı maçın beşini kaybetti. Takımın savunma sıkıntısı aşikar, 1990'dan bu yana ilk kez arka arkaya yedi deplasman maçında kalelerinde birden fazla gol gördüler.

Ev sahibi Palace 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Lerma, Wharton, ileri uçta Ayew, Hughes, Oliveira, önlerinde gol umutları Mateta. Misafir Chelsea aynı dizilişte, orta sahada Caicedo, Fernandez, ileri uçta Jackson, Gallagher, Madueke, önlerinde golcüleri, takımın parlayanı Palmer. İlk bölümde rakibi 2. bölgede karşılıyor Palace, açık yeşil formalı Chelsea sağda Madueke, solda Jackson ile geniş alanlardan pozisyon üretme çabasında. 6’da Hughes’ün pasında Ayew’in vuruşuyla rakip kaleyi yokluyor Palace, top Chelsea kalesinde Petrovic’de kalıyor. İlk 10 dakikada Chelsea’nin topla oynama oranı yüzde 85 ancak 3. bölgede pozisyon üretemiyorlar. 12’de sağdan Hughes ile kullandığı duran toptan sonuç alamıyor Palace, ligin Burnley ve Sheffield United’dan sonra en az gol sevinci yaşayan takımı. İlk 15 dakikada tempoyu ayarlayan, orta sahayı domine eden Chelsea, ataklarını sağdan geliştirirken, 16’da Gusto’nun ortası Palace kalesinde Henderson’da kalıyor. Chelsea’nin dizilişindeki sıkıntı, gole daha yakın, ceza sahasında daha etkili Jackson’ın solda ve Palmer’ın merkezde olması. 20’de Gallagher ile kullandıkları kornerden sonuç alamıyorlar. 24’te gole yaklaşıyor Palace, Hughes’ün pasında Mateta’nın ceza sahasının solundan uzak köşeye vuruşunda kaleci Petrovic gole izin vermiyor, 21 maçta 3 golü var 14 numaranın. 30’da haftanın en güzel gollerinden birini izliyor Selhurst Park’ı dolduran taraftarlar, Chelsea savunmasının uzaklaştıramadığı topta Lerma yaklaşık 25 metreden sağ üst köşeye müthiş vuruyor, ev sahibi tribünlerin sevinci görülmeye değer. 29 yaşındaki Kolombiyalı orta saha takıma 2023 yazında katıldı, Palace formasıyla ilk golü. İlk devreyi topa yüzde 21 oranında sahip olan, rakip kaleyi altı kez yoklayan Palace önde kapatıyor. Chelsea’nin topa yüzde 79 oranında sahip olmasına rağmen devrede rakip kaleyi bulan vuruşu bulunmaması deplasmanlarda yaşadığı gol kısırlığının özeti.

2. devrenin başında Chelsea’de Nkunku, Madueke’nin yerine sahada. Daha etkili hamle Fernandez’i oyundan alıp, Sterling'i oyuna almak, Jackson'ı ortada, Palmer'ı ise 10 numara olarak oynatmak olurdu sanırım. Bu vesileyle 106 milyon sterlin ödeyerek kadroya kattıkları Enzo Fernandez’in Aston Villa maçı dışında beklentiyi karşılayamadığını hatırlatalım. 47’de beraberliği yakalıyor Chelsea, Gusto’nun sağdan ortaladığı topta Gallagher tek vuruşla topu ağlara gönderiyor, pozisyonda Palace savunması toptan ve rakipten uzakta. 49’da soldan kullandığı kornerde rakip savunmayı geçemiyor Chelsea, akabinde Palmer’ın vuruşuyla rakip kaleyi yokluyorlar.İlk devrede olduğu gibi topa daha çok sahip misafir takım, Palace takım halinde savunmada. 60’da Palace atağında Mateta’nın ceza sahasında vuruşu Silva’dan dönüyor, akabinde kullandıkları kornerde Lerma’nın kafa vuruşu isabetsiz, Chelsea savunmada tedirgin. 65’de sağdan Gallagher ile arka arkaya kullandığı iki kornerde rakip savunmayı geçemiyor Chelsea, o dakikaya kadar rakip kaleyi bulan vuruş sayısı birde kalıyor. 70’te sarı kartı gören Palace orta sahasında Lerma. 70’ten sonra baskıyı artıyor misafir takım, sağda Gusto takımın göze batan oyuncusu. 76’da Palace gole yaklaşıyor, ceza sahasına girerken vuruyor Franca, Petrovic sağ köşeden çıkartıyor. 78’de Palace’da Hughes yerini Ahamada alırken Chelsea’de Sterling, Jackson’un yerine sahada. Son bölümde baskıyı artıyor Chelsea, 84’te Palmer’ın pasında Sterling’in vuruşu rakip savunmadan dönüyor. Maç bitti derken üç puanı getiren golü buluyor Chelsea, rakip savunmanın dengesiz yakalandığı pozisyonda Palmer’ın asistinde Gallagher yerden vuruşla topu ağlara gönderirken deplasman tribünü yıkılıyor. Akabinde Palace savunmasının eksik yakalandığı pozisyonda Palmer’ın pasını yakın mesafeden ağlara gönderiyor Fernandez, Chelsea ikince devrede bulduğu üç golle üç puanı heybeye atıp 10. sıraya yükseliyor. Zayıf ve eksik rakip karşısında alınan galibiyet aldatmasın, üç transfer döneminde 1 milyar sterlin harcayan takımın yeri orta sıralar olmamalı. Palace’a gelince, kadro olarak kısıtlılar, Championship’te daha değerli kadroya sahip takımlar var, velhasıl paraşütsüz düşüşleri sürüyor. Maçın adamı Chelsea’de iki golle Conor Gallagher.