28 Ağustos 1974’te Avusturya’nın günümüzde 5.200 nüfusa sahip Schärding kasabasında dünyaya gelmiş futbol adamı. Profesyonel futbol kariyerinin neredeyse tamamını Avusturya Bundesliga kulübü SV Ried’de geçirmiş, 1998 ve 2011’de Avusturya Kupası’nı kazanmış. 1992-2011 arasında formasını giydiği takımda 516 maçta 27 golü var. Teknik direktörlük serüveninde çalıştırdığı ilk takım 2015-16 sezonunda SV Ried, LASK ve VfL Wolfsburg deneyimlerinden sonra yıldızının parladığı takım Eintracht Frankfurt, 2022-23 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya kaldıklarını hatırlatalım. Teknik direktörlüğü Jurgen Klopp ve Pep Guardiola ekolünden, çalıştırdığı takımlar ise önde baskıyı, topa sahip olmayı, geçiş oyununda çabukluğuyla biliniyor. Eintracht Franfurt’ta görevi devraldığı, şimdilerde Wolfsburg’ü çalıştıran Niko Kovac onu şöyle tanımlıyor: “Detaya önem verir, rakibini çok yakından gözlemler ve takımını hafta içi antrenmanlarında ona göre hazırlar. Takımlarını genelde üçlü savunmayla oynatır ama rakibe göre formasyonda değişiklik yapar.”

Geçen günlerde Crystal Palace’ta sağlık sorunları yaşayan Roy Hodgson’un yerine 3 senelik sözleşmeyle getirilen Oliver Glasner Premier Lig’de ikinci maçında, mart ayının ilk cumartesi günü zorlu Tottenham Hotspur deplasmanında. Palace’ın rakibi karşısında bahtı kapalı, Tottenham karşısında son 17 lig maçının yalnızca birini kazanabildi, Eylül 2021’de Selhurst Park’ta 3-0’lık sonuçla. Tottenham deplasmanı Palace’a yaramıyor, rakibe karşı son 10 deplasman maçında yalnızca bir gol atabildiler; Mart 2021’de 4-1 mağlup oldukları maçta Christian Benteke’den geldi. Tottenham ligin golcü takımı, geçen sezonun mart ayında Wolves’a karşı aldıkları 1-0 yenilgiden bu yana üst üste 37 maçta gol atarak kulüp rekorunu kırdılar. Ligde Arsenal’in 2001 ile 2002 arasında arka arkaya kaydettiği 55 golün ardından en uzun gol serisi. Ancak savunmaları bonkör, son 16 lig maçında sadece bir kez kalelerini gole kapatabildiler.

Ev sahibi Tottenham 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Bissouma, Bentancur, ileri uçta Kulusevski, Maddison, Werner, önlerinde golcüleri Son. Misafir Palace 3-4-2-1 dizilişinde, orta sahada Munoz, Wharton, Lerma, Mitchell, ileri uçta Ayew, Eze ve önlerinde gol umutları Mateta. Maça kalabalık orta sahayla rakibi 2. bölgede karşılayarak başlıyor Palace, Tottenham solda Werner ve Udogie ile pozisyon üretme çabasında. 5. dakikada ilk tehlikeli atağında Ayew’in vuruşuyla rakip kaleyi yokluyor Palace, 27 maçta 31 golle ligin az gol bulan takımlarından. İlk 15 dakikanın sonunda Tottenham’ın topa sahip olma oranı yüzde 82 ama 3. bölgede pozisyon üretemiyorlar.

Topun rakipte olduğu anlarda beşli savunmaya dönüp boşluk bırakmıyor Palace, savunmanın ortasında Andersen hava toplarında etkili. 34’te sağdan kullandığı kornerde rakip savunmayı geçemiyor Tottenham, hava toplarının etkili oyuncusu Richarlison’un eksikliği kendini gösteriyor. Tottenham savunmasının solunda Udogie atağa çıktığı anlarda çabukluğuyla göze batıyor ancak final paslarında gelişime açık. 41’de kullandığı ilk kornerde rakip savunmayı geçemiyor Palace, mücadele olarak iyiler ama gol yollarında etkisizler. Tottenham’ın topa yüzde 81 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi bir kez bulduğu, Werner’in net gol pozisyonundan yararlanamadığı üç dakika uzatılan devre golsüz kapanıyor. 

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 50’de Palace’ta sarı kartı gören Lerma. 57’de ise Tottenham’da sarı kartı gören Bentancur. 58’de golü bulan Palace oluyor, rakip ceza sahasının sol çaprazından kullandığı duran topta Eze sağ üst köşeye enfes vuruyor, Tottenham kalesinde Vicario çaresiz. 61’de soldan arka arkaya kullandığı iki kornerde pozisyon bulamıyor Tottenham, iki dakika sonra Bentancur’un yerini Johnson alıyor. 65’te Palace’de uzun sakatlıktan dönen Eze’nin yerine Franca sahada. 71’de Palace’ta Wharton ve Ayew’in yerlerine Hughes ve Eduard sahada. Akabinde net fırsatı kaçırıyor Tottenham, Bissouma’nın pasında sol çaprazdan Son isabetsiz vuruyor, o ana kadar etkisiz 7 numara. 77’de beraberlik golünü buluyor takımı, Palace savunmasında Andersen’ın uzaklaştıramadığı topta sağdan Johnson’un uzak direğe kestiği sert vuruşla ağlara gönderiyor Werner, Tottenham formasıyla ilk golü. O golden 3 dakika sonra ikinci golü buluyorlar, Palace savunma merkezinin dengesiz yakalandığı pozisyonda Maddison’un ortasını savunmanın üzerinden kafayla ağlara gönderiyor Romero, Palace son bölümde savunmada açıklar veriyor. 82’de Tottenham’da Maddison ve Werner yerlerini Sarr ve Hojbjerg’e bırakıyor. Ve 89’da skoru belirliyor Son, Palace gol için yüklendiği anda geride eksik yakalanıyor, 7 numara karşı karşıya kaldığı pozisyonda sağ köşeye yerden sert vuruyor. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca 61.339 taraftarın şahitliğinde 3-1 kazanan Tottenham ilk 4 iddiasını sürdürürken Palace küme düşme potasının 9 puan üstünde 14. sıraya geriliyor. Maç sonu basın toplantısına katılan Oliver Glasner, harika bir golle öne geçtiklerini, 75 dakika takımının iyi direnç gösterdiğini, topa sahip oldukları anlarda gereksiz kayıplar yaptıklarını, Tottenham deplasmanında kazanabilmek için 90 dakika aynı direnci göstermeleri gerektiğini dile getiriyor. Maçın adamı, Tottenham’da oyuna sonradan girip gidişatı değiştiren Brennan Johnson.